BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, ''Rektörlerin baş örtüsü yerine kendi asli işleriyle uğraşması gerekir'' dedi. Yazıcıoğlu, Hatay'ın İskenderun ilçesi Belediye Kültür Merkezi'nde parti teşkilatının düzenlediği ''Değişen Dünyada Türkiye ve Türk Siyaseti'' konulu konferans öncesi yaptığı açıklamada, ''baş örtüsü sorununun mutlaka çözülmesi gerektiğini'' söyledi. Hafta içi TBMM'de yapılacak oylamaya katılarak, hükümetin baş örtüsüyle ilgili yaptığı değişikliğe destek vereceğini belirten Muhsin Yazıcıoğlu, şöyle devam etti: ''Yıllardır süren bu ciddi sorunu çözerek, işsizlik, yoksulluk, üretimsizlik gibi Türkiye'nin asıl meselelerine dönmek gerekir. Türkiye'yi daha özgür, daha demokratik, daha hukukun üstünlüğüne dayanan, herkesin eğitimde ve ticarette fırsat eşitliğine sahip olduğu bir ülke haline getirmek zorundayız. Baş örtüsü diye bir sorun yıllardır var. Buna ihtiyaç duyan çocuklarımız, cumhuriyetle rejimle laiklikle kavga etmek için değil, sadece böyle giyinerek daha mutlu oldukları için istiyorlar. Başı açık ile örtülü arasında bir sorun yok. Problem, yasaktan kaynaklanıyor. Yasağı çözerseniz kimse kimsenin farkında bile olmaz. Aslolan eğitim hakkının engellenmemesidir. Kimsenin ortalığı velveleye vererek, 'cumhuriyet, rejim elden gidiyor' diye bir hava yaratmaya hakkı yoktur.'' Muhsin Yazıcıoğlu, rektörlerin tepkisiyle ilgili soru üzerine de şunları söyledi: ''Rektörlerin baş örtüsü yerine kendi asli işleriyle uğraşması gerekir. Rektörlerin, Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve anayasasına uymaması diye bir şey söz konusu olamaz. Türkiye'de kuvvetler ayrılığı vardır ve herkesin görevi bellidir. Kimse hukukun üstünde değildir. Uymayan istifa eder, çekip gider.'' BBP Genel Başkanı Yazıcıoğlu, daha sonra verdiği konferansta da anayasanın hiçbir yerinde baş örtüsü konusunda yasak olmadığını savunarak, şunları kaydetti: ''Ne devrim yasalarında ne de değiştirilemez maddelerde var. Anayasa Mahkemesinin yorumu nedeniyle bu yasak devam etti. İlgili maddenin değiştirilecek metnini iyi yazmazsanız tartışmalar sürecektir. Çene altından diyeceksiniz, bakacaklar, kontrol edecekler, 'olmadı' diyebilecekler. Yine sıkıntı sürecek. Bunu tamamen bitirmek için 'çene altından itibaren yüzü açık olacak şekilde kılık kıyafet serbesttir' demek gerekmektedir. Şekle değil esasa bakılmalı. Bir toplu iğne tutturuldu, battı diye hemen patlayacak bir laik rejim varsa batsın. Baş örtüsü tarif edildiği gibi bağlandığı zaman kurtulacak, başka türlü bağlandığı zaman yıkılacak bir cumhuriyet yok. Biz cumhuriyeti kanla irfanla kurduk.'' AA