Hak-İş Genel Başkanı
Salih Uslu, 24
Eylül 2001 tarihli gazetelerde
TOBB,
TÜSİAD,
TİSK,
TESK, TÜRKİŞ, DİSK, HAKİŞ,
Türkiye SİAD Platformu ve Sektörel Dernekler Platformu'nun '
Anayasa'nın Değiştirilmesine Evet' konulu bir ilan yayınladıklarını belirterek, "Bugün sessiz kalanlar geçmişte '
evet' dedi ve gazetelere ilan verdi. Şimdi neden 'hayır' diyor anlamıyorum. Bu tavır anayasa değişikliği yapanlar için mi acaba? Takiye yaptık diyorlarsa başka bir şey, "dün söyledik" diyorlarsa başka bir şey." diye konuştu.
Hak-İş Başkanı Uslu Anayasa değişiklik paketine 'evet' diyeceklerini ve
referandumda güçlü bir 'evet' çıkması için ellerinden gelen çabayı göstereceklerini dile getirdi. Uslu, 'evet' demenin özellikle işçiler bakımından kaçınılmaz bir sorumluluk olduğunun altını çizdi.
24 Eylül 2001 tarihli gazetelerde TOBB, TÜSİAD, TİSK, TESK, TÜRKİŞ, DİSK, HAKİŞ, Türkiye SİAD Platformu ve Sektörel Dernekler Platformu'nun 'Anayasa'nın Değiştirilmesine Evet' konulu bir ilan yayınladıklarını belirterek, "Bugün sessiz kalanlar geçmişte 'evet' dedi ve gazetelere ilan verdiler. Bu tavır anayasa değişikliği yapanlar için mi acaba? Takiye yaptık diyorlarsa başka bir şey, dün söyledik diyorlarsa başka bir şey." diye konuştu.
O tarihte yayınlanan
afiş şöyle: "Atatürk'ün Türk Milleti'ne
hedef gösterdiği çağdaş uygarlık düzeyini yakalamak ve
demokrasi, barış ve
özgürlük içerisinde yaşayan, insan haklarına saygılı, yüksek
yaşam düzeyine, eğitim, sağlık ve çevre kalitesine,
rekabet gücü yüksek bir ekonomiye ulaşmış, güçlü ve güvenli bir
ülke olma yolunda adım atmak için 'Anayasanın Değiştirilmesine Evet" diye konuştu.
"KİMSENİN YARGIYI HİÇE SAYMAK GİBİ BİR LÜKSÜ YOKTUR"
Uslu, '
Balyoz' kod adlı
darbe planı davasıyla haklarında yakalama emrine rağmen sanıkların adliyeye gelmemesini
akıl almaz bir durum olduğunu söyledi. Hukuk önünde her yurttaşın eşit olduğuna dikkat çeken Uslu: "Üniforması olanların hukuktan, yargıdan muaf konumuna getirilmiş olması, böyle bir imtiyazın onlara tanınmış olmasını ben hukuk devleti açısından feci bir durum olarak görüyorum. Her şeyden önce yargı hiç kimsenin rütbesine bakarak karar vermek konumunda olmamalı." diye konuştu.
Uslu,
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasını, hükümetini, parlamentoyu, parlamento iradesini
sivil iradeyi, seçilmişleri beğenip beğenmeme imtiyazını kendisinde görüp de bundan dolayı çeşitli entrikalar çevirenlerin olması durumunda bunların hiçbirisinin rütbesine, makamına bakılmadan mutlaka yargı önünde
hesap vermesi gerektiğini belirtti. Kişilerin verilecek hesabı varsa bunu yargıda vermesi gerektiğini, aklandıysa görevine devam etmesi gerektiğini savunan Uslu, kimsenin yargıyı hiçe saymak gibi bir lüksü olmadığını sözlerine ekledi.
"AKLANMAYAN KİMSELERİN ÖDÜLLENDİRİLMESİ KAMU VİCDANINI YARALAR"
Bugünlerde toplanan Yüksek Askeri
Şura (YAŞ) ile ilgili
Salim Uslu, şüphe, şayibe ve zan altında bulunan kimselerin aklanmadıkça ödüllendirmek üzere bir üst göreve getirilmesinin kamu vicdanını yaralayacağını savundu. Herkesin yargı önünde hesabını vermesi gerektiğini ileri süren Uslu şunları söyledi:"Henüz kapanmamış dosyalar nedeniyle, henüz verilmemiş hesaplar nedeniyle ve boğazına kadar illagiteye bulaşmış olması nedeniyle aranıyorsa bu kişilere
terfi vermek aynı zamanda yargıya gözdağı vermek anlamına, millete gözdağı vermek anlamına, hukuku hiçe saymak anlamına gelir.
Kamu vicdanı bunu asla affetmez."
"TÜRKİYE'Yİ KARIŞTIRMAK İSTEYENLER AMAÇLARINA ULAŞAMAYACAK"
Son zamanlarda
Hatay Dörtyol ve İnegöl'de yaşanan olaylara da değinen Uslu, daha öncede bu tür olayların yaşandığına işaret ederek, demokratik yönde mücadele etmeyi göze alamayanların, kışla
karakol baskınlarıyla amaçlarına ulaşamayanların şimdi bir
iç savaş çıkartma gibi bir senaryoyu yürürlüğe koyduklarını söyledi. Vatandaşların bu tür oyunlara alet olmayacaklarına iyaret eden Uslu, toplumun sağduyusuna güvendiğini ifade etti. Vatandaşları kendilerini kullanmak isteyenlere karşı duyarlı davranmaları konusunda uyaran Uslu:" Asılsız haberlere alet olunmamalı diye
tavsiye ediyorum. Toplumsal kitleler bu tür provokasyonlara karşı
soğuk kanlı ve sağ duyulu olmalıdır. Türkiye yi karıştırmak isteyenler amaçlarına ulaşamayacaklar."