Tunceliler Derneği,
Alevi Kültür Dernekleri, Pir
Sultan Abdal Kültür Derneği, DİSK, TÜMTİS,
KESK, ÖDP gibi
dernek,
sendika ve vakıflar
İnönü Parkı'nda düzenledikleri eylemde "Aygün'ün dile getirdiği
Dersim kıyımını konu alan açıklamasını doğru ve yerinde görüyoruz."denildi.
"Arşivler açılsın,
hesap verilsin" şeklinde sloganların atıldığı programda kurumlar adına basın açıklamasını yapan
Adana Tunceliler Derneği Başkanı Yılmaz Zeroğlu 'Tunceli Tedip ve Tenkil Harekatı' olarak bilinen kararın 4
Mayıs 1937'de
TBMM'de yapılan
Bakanlar Kurulu Toplantısında alındığını hatırlattı. Aynı gün başlanan askeri harekâtın yaklaşık iki yıl devam ettiğini ve bu süre zarfında binlerce Dersimli kadın, erkek,
yaşlı ve gencin öldürüldüğünü belirten Zeroğlu, bir o kadar insanın da bilinmeyen yerlere
sürgün edildiğini kaydetti.
Genel Kurmay Arşivlerinden basına sızan belgelerde Dersim'de kıyıma uğrayan insan sayısının 8-13 bin olarak ifade edildiğine işaret eden Zeroğlu,
halk arasında ve kimi yazarların çalışmalarında bu rakamın 50-70 bin olduğu yönünde ciddi bir kanaat oluştuğunu dile getirdi. Bir dönem
TBMM Başkanlığı,
İçişleri Bakanlığı ve
cumhurbaşkanı vekilliği yapan
İhsan Sabri Çağlayangil'in "Dersimliler mağaralara iltica ederken nasıl fare gibi zehirletildiklerini" anlattığına dikkat çeken Zeroğlu, şunları söyledi: "Dersim 37, 38 resmi tarihin yazdığı 'birlik-beraberliğimizi nasıl kuruduk' hikayesinin en kanlı sayfasıdır. Ve şimdi bu sayfada unutulamayan, unutturulamayan acı, bütün zamanların baskılarına, yasaklarına galebe çalmış bir gerçek olarak kendisini bize hatırlatıyor. Gerçek bir 'birlik ve beraberlik' Dersim'in acısı ile yüzleşmeden, bu yarayı onarmadan mümkün değildir. Bu nedenle Dersim sadece bizlerin değil, Türkiye'de yaşayan herkesin derdidir."
CHP MİLLETVEKİLLERİNİN DAVRANIŞI İNSAFSIZLIK
Dersim'd
e devlet eliyle yaşatılan bu kıyımın bugüne kadar yalan ve hileyle üstü örtbas edilmek istendiğini anlatan Yılmaz Zeroğlu, bu yalan perdesini yırtıp atmanın halkın ortak çabasıyla ancak mümkün olacağına işaret etti.
Başbakanın, Dersim dosyasının açılmasına ve sorumluların tarih önünde mahkum edilmesine yardımcı olmasını isteyen Zeroğlu, "Hiçbir siyasi kaygıya düşülmeden bugün yapılması gereken budur." ifadesini kullandı.
CHP Tunceli
Milletvekili Hüseyin Agün'ün siyasi kaygılardan uzak çabasının yanında olduklarını ifade eden Zeroğlu, şöyle devam etti: "Aygün'ün bu duruşu karşısında,
Haluk Koç'un başını çektiği bir grup yeni ittihatçı CHP milletvekillerinin açıklamaları insanı değil, devleti koruma refleksiyle yapılmıştır. Bu davranışlarını vicdansızlık ve insafsızlık olarak değerlendiriyoruz. Başbakan, devletin sürekliliğine inanıyorsa, acilen Dersim kıyımını siyasi rehin malzemesi olmaktan çıkarmalı ve hakikatleri araştırma komisyonunun kurulması için TBMM'de ön açıcı adımlar atmalıdır. İstanbul'da ki
Sabiha Gökçen havaalanının ismi değiştirilmeli. Bugün, devleti temsil edenlerin acılarımızı siyasi malzeme olmaktan çıkarması ve Dersim halkından özür dilemesi en doğru davranıştır. İnsanlık değerleri ayaklar altına alınarak
imha edilen büyüklerimizi, onurlarının iade edilmesini istiyoruz. Tüm bunların
toplumsal barış, iç huzur,
adalet ve kardeşlik için şart olduğuna inanıyoruz."
Dersim halkının hiçbir zaman
kan davası gütmediğinin altını çizen Zeroğlu, "Töremizin, kültürümüzün bize öğrettiği insan sevgisidir, intikam duygusu değil. Tam aksine, toplumsal barışa, kardeşliğe bir çağrıdır bizim yaptığımız. Devletin kendi insanını 'tehdit' olarak gören politikalarının sona ermesini, toplumsal barış ve huzur için, geçmişte yaşanmış acılarla yüzleşilmesini istiyoruz. Dersim'de yaşanan tarihi haksızlıkların açığa çıkmasını istiyoruz." açıklamasını yaptı.
Zeroğlu, CHP'li Aygün'e
destek mektubu göndereceklerini sözlerine ekledi.