Yükseköğretimde başörtüsünün serbest bırakılmasını içeren
Anayasa değişikliği ile ilgili her partinin zaman zaman bu konuyu gündeme getirdiğini belirten
Adalet Bakanı Mehmet Ali
Şahin,
CHP lideri Deniz Baykal'a sert suçlamalar yöneltti.
Adalet Bakanı Mehmet
Ali Şahin, Şahin, TV8'de yayımlanan "Sağduyu" programında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilen,
yükseköğretimde başörtüsünün serbest bırakılmasını içeren
Anayasa değişikliği ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Şahin, her siyasi partinin bu konuyu çeşitli dönemlerde gündeme getirdiğini anlattı.
Şahin, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın da 2002 seçimlerinden önce bu konuya değindiğini ve 25
Eylül 2002 tarihinde yayımlanan
Hürriyet gazetesinde yer alan açıklamasında "Türkiye'de türbanı sorun olmak çıkaracağım" ifadesini kullandığını kaydetti.
Gelişmiş demokrasilerinde bu tür sosyal sorunların çözümünde sosyal demokratların öncülük yaptığını söyleyen Şahin, CHP'nin böyle bir görev üstlenmesinin beklendiğini kaydetti.
CHP'nin "Türkiye'de
kaos çıkmasını istediğini" iddia eden Şahin, "Bunu da Türkiye'de kaos çıksın diye kullanıyorlar" dedi.
Başını örtenlerden başını örtmeyenlere yönelik bir
eleştiri olmadığını belirten Şahin, CHP'nin öncülüğünde başını kapatan insanlara dönük bir oluşum meydana getirilmeye çalışıldığını savundu.
Bakan Şahin sözlerini şöyle sürdürdü: "Onlar sokakta, belki şurada, belki burada tacize uğrarlarsa bilesiniz ki, başörtüsünü gericiliğin sembolü olarak gören bir
takım çevrelerin bu beyanları, inşallah olmaz halkımızın sağduyusuna da ben inanıyorum, halkımız bu tür provoke girişimlerine alet olmayacaktır buna inanıyorum, ama maalesef CHP bu Anayasa değişikliğiyle ilgili Türkiye'de çok tehlikeli bir iş yapıyor.
Halkı galeyana getirerek başörtüsü takan insanları öcü gibi, tehlikeli insanlar gibi göstererek, halkı özellikle kadınların bir bölümünü diğer bölümüne karşı kışkırtmaya çalışıyor. Bundan vazgeçmelidir."
Mehmet Ali Şahin, "başörtüsüyle ilgili Anayasa değişikliğinin cumhuriyet rejimini ortadan kaldıracağı,
laiklik ilkesini yerle biredeceğini" iddia edenler olduğunu söyleyerek, söz konusu iddiaların sürekli dile getirilmesi halinde insanlarda "rejim elden gidiyor" endişesinin oluşabileceğini kaydetti.
Şahin, bu korkunun da toplumda, aynı apartmanda oturan başı örtülü ya da açık kişiler arasında bir sorun meydana getirebileceğini belirterek, "Kimsenin buna hakkı yok" dedi.
Bu sorunu çözen siyasi partilerin "rejim muhalifi, laiklik karşıtı olmakla itham edildiklerini" söyleyen Şahin, halkı karşı karşıya getirici bu tür tavırlar içerisinde olunmaması çağrısı yaptı.
Şahin,"Bizim halkımız hangi
kıyafet içinde olursa olsun birbirleriyle hiçbir problemi yoktur. Onlar dosttur, kardeştir. Barış içerisinde Türkiye'yi daha ileri noktalara götürmemizi bekliyorlar" diye konuştu.
Yükseköğretim Kanunu ek 17'nci maddede
düzenleme yapılmasıyla ilgili bir soru üzerine Şahin, yapılacak değişiklik teklifinin TBMM
Milli Eğitim Komisyonu'nda olduğunu, konunun komisyonda tartışılacağını söyledi.
"Komisyonda görüşülürken diğer siyasi partilerin de katkıları beklenir. Bu formülden daha iyi bir çözüm
önerisi olan varsa öneri getirirler, daha da mükemmel hale getirmeye çalışırlar" diyen Şahin, uygulamayı YÖK ve üniversitelerin yapacağını belirtti.
Ne zaman bir
kanun ya da Anayasa değişikliği yapılsa, hemen gözlerin
yüksek yargıya döndüğünü ifade eden Şahin, yüksek yargı üzerinden
siyaset yaparak Türkiye'de
Anayasa Mahkemesi'nin zaman zaman sıkıntıya sokulduğunu dile getirdi.
Yüksek yargı üzerinde böyle bir
baskı unsuru oluşturmaya kimsenin hakkı olmadığını belirten Şahin, "Anayasa Mahkemesi üzerinden siyaset yapmak ne o tavırda bulunanlara ne de yüksek yargı organlarımıza yarar sağlar" dedi.
TBMM Genel Kurulu'nda, yükseköğretimde başörtüsünün serbest bırakılmasını öngören Anayasa değişikliği teklifinin tümü, 9 Şubat'ta 103 ret oyuna karşılık, 411 oyla kabul edilmişti.