Sarıgül, belediyede düzenlediği basın toplantısında, 29
Mart’taki yerel seçimlerin ardından DSP Genel Başkanı
Zeki Sezer’in istifasıyla partide kurultay kararı alındığını anımsatarak, bu süreçte genel
başkanlık için kendi adının da geçtiğini ifade etti.
"Yanlış değerlendirmeleri önl
emek için kendi değerlendirmelerini açıklama gereği duyduğunu" anlatan Sarıgül, "DSP Genel Başkanlığı için
aday değilim. Hiçbir zaman böyle bir düşüncem de olmadı. DSP içinde böyle bir yarışın içinde olmamız ya da yarışa katkı vermemiz söz konusu değildir. Siyasi etik açısından da uygun değildir" diye konuştu.
Sarıgül,
Türkiye’nin ülkenin kaderini değiştirecek yeni bir kadro aradığını da belirterek, "Yeni bir genel
başkan adayı değil, yeni bir
Başbakan adayı aranıyor" dedi.
"Büyük emek harcayarak topladığı sinerjinin parti içi yarışmalarda harcanmasına olanak vermeyeceğini" dile getiren Sarıgül, iyiniyetle veya siyasi hesaplarla kendi üzerinden yapılan tüm spekülasyonları da önlemeye kararlı olduğunu anlattı. Sarıgül, "Bizim temel hedefimiz, toplumun her kesimini kucaklayan, herkesin kendini içinde bulduğu, herkesin sahiplendiği büyük bir birlikteliği yaratmaktır" değerlendirmesinde bulundu.
Soruları da yanıtlayan Sarıgül, Türkiye’de sosyal demokratların uzun yıllardır
iktidar olamadığını, bunun anahtarının da kendisinde bulunduğunu belirterek, kendisine gelen davetleri değerlendirerek
yurt içine 350 noktada
gezi düzenleyeceklerini ve ilkini de
Zonguldak’ta yaptıklarını ifade etti. "Türkiye’de bir siyasi partinin artık hedefinin yüzde 48 oyun üzerine çıkmak olması gerektiğini" dile getiren Sarıgül, Türkiye’nin içeride onurlu, dışarıda huzurlu olması gerektiğini de belirtti. Sarıgül, bir soru üzerine,
CHP yönetimini de eleştirerek, genel
başkanlığın koltukta zaman tüketme değil,
hizmet üretme yeri olduğunu söyledi.
"Yeni bir hareket mi başlatıyorsunuz?" sorusu üzerine de Sarıgül, hiçbir şekilde yeni bir hareket başlatmadıklarını, bu tür hareketleri
halkın başlatacağını kaydederek, eğer halk kendisini bir yere getiriyorsa vakti saati geldiğinde durumu değerlendireceklerini ifade etti.
"Türkiye’de iktidarın var olduğunu, ancak iktidarı devralacak kadronun bulunmadığı" görüşünü savunan Sarıgül, siyasi hayatında muhalefetin olmayacağını, Başbakan olarak Türkiye’ye kazandıracaklarının yazılacağını da söyledi.