Demokrasiye ara verilen dönemin bir
cumhurbaşkanlığı seçimi ile yaşandığını hatırlatan Sarıgül, "Halkımızın değil; ama siyasetçilerimizin yeterli dersi almadığı açık." dedi. Sorunların çözümü için
demokrasi vurgusu yapan Sarıgül, CHP'nin tutumunu şöyle değerlendirdi: "Eğer demokrasiden söz ediyorsak, yargıyı da, askeri de yerlerinde rahat bırakmalıyız. Tüm süreci
halkımızla birlikte yaşadık, değerlendirmeyi de halk yapmalıdır." Sarıgül, CHP'nin son kurultayında Genel Başkan Deniz Baykal'a
bayrak açmış ve 460 delegenin oyunu almayı başarmıştı. Son günlerde solda birlik için yeni arayışlar içinde olan Sarıgül,
Onur Kumbaracıbaşı ve
Hikmet Çetin gibi önemli isimlerle istişare toplantılarına devam ediyor. Türk demokrasisinin önemli bir süreçten geçtiğini anlatan Sarıgül, "Bu nedenle siyasetin içinde olan herkesin sorumluluk içinde olması ve üzerine düşeni yapması gerekir." diyor. Kumbaracıbaşı ve Çetin'le zaman zaman bir araya geldiklerini söyleyen Sarıgül, hedeflerini şöyle özetliyor: "Amacımız kişileri veya bir grubu taşımayı amaçlayan dar bir anlayış değildir. Daha geniş bir toplumsal desteği, uzlaşmayı nasıl sağlayabiliriz çalışmasıdır".
Yaşanan sürecin partiler için sorumluluk sınavı anlamı taşıdığını kaydeden Sarıgül şöyle konuşuyor: "Türkiye'nin huzura kavuşması, tarafların birbirini saf dışı etmesinden, birbirine egemenlik kurmasından geçmiyor. Tersine her kesimin birbirine güven duyduğu, kuşkuyla bakmadığı bir ortamdan geçiyor. Bu yüzden, ben
iktidar olursam diğerlerini yok sayacağım mantığı değil, sorunları çözeceğim anlayışına ihtiyaç var. Buna da demokrasi deniyor."
Zaman