TDH lideri
Mustafa Sarıgül gündemdeki konular ve geliştirdiği çözüm önerileriyle ilgili BUGÜN’e açıklama yaptı. Sarıgül, “Askeri de seviyoruz ama askerin kışlada kalması gerekiyor” dedi. Sarıgül,
Kürt sorunu ve başörtüsü tartışmalarının çatışarak değil uzlaşmayla çözülebileceğini ifade etti.
DEMOKRASİ ÖNE ÇIKMALI
Sarıgül sözlerine şöyle devam etti: “Kavgacı
siyaset anlayışıyla
Türkiye’nin yol alması mümkün değildir. Yıllardır ertelenen ve giderek içinden çıkılmaz hale gelen rejim sorunları Türkiye’nin gelişmesini önlemektedir. İnançlara saygılı laikliği, üretimi, adaleti, paylaşmayı, özgürlükleri ve
demokrasiyi öne çıkarmalıdır. Biz bunları yapmak için geliyoruz” diye konuştu.
CESUR ADIM ŞART
Kürt sorununun TDH için de öncelikli bir konu olduğunu ifade eden Mustafa Sarıgül, sorunun genel
demokratikleşme ve
kalkınma süreci içinde ele alınması gerektiğini söyledi. Sarıgül “Herkes dilini ve kültürünü özgürce öğrenebilmeli ve kullanabilmelidir. Özel televizyon yayını,
Kürtçe seçmeli
ders gibi kültürel haklar verilmelidir. Devlet bu konularda cesur adımlar atmalıdır. Ayrıca silahların susması için
ekonomik gelişme şarttır. Yani silaha harcanan para işe ve aşa harcansa sorun hafifleyecektir.”
YENİ ANAYASA İÇİN ÇALIŞACAĞIZ
Sarıgül EMASYA prtokolünün kaldırılmasının önemli bir gelişme olduğunu söyledi. TDH lideri “Biliyorsunuz darbelere zemin olarak EMASYA prokolü gösteriliyordu. Bunun kaldırılması ülkemiz için çok önemli bir adım. Askeri de seviyoruz, ancak askerin kışlada kalması gerek. Siyasi partiler ve
seçim yasasını değiştirerek yeni bir anayasa için biz de çalışmalarımızı yapacağız” diye konuştu.
Başörtü sorunu için uzlaşma gerek
Başörtüsü veya
türban konusunun da önemli olduğunu nitelendiren TDH lideri Mustafa Sarıgül, ilkesel olarak
yasakçılığa karşı ve özgürlükten yana olduklarını söyledi. Vatandaşların kendi düşünce ve inancını özgürce yaşayabilmesi gerektiğini belirten Sarıgül, “
Kamu hizmeti verenler siyasi ve
inanç sembollerini kullanmamalıdır. Kamu hizmeti alan yurttaşlar ise yasakçı bir uygulamaya tabi olmamalıdır. Ancak, inançlar da kesinlikle siyasete alet edilmemelidir. Kılık ve kıyafetler siyasi simge olarak kullanılmamalıdır. Çatışarak değil bütün kurumlarla görüşerek, uzlaşmayı sağlayarak soruna çözüm bulunabileceğini düşünüyoruz. Başı açık olan da bizim kardeşimizdir, başı kapalı olan da bizim kardeşimizdir. Bugün ikisi de işsizdir. Esas sorun ikisine de iş bulabilmektir” şeklinde konuştu.
BUGÜN GAZETESİ