Bahçeşehir Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü
öğretim üyesi Prof. Dr. Yılmaz Esmer, 22 Temmuz
seçimleri sonrasında
seçmen davranışı ve tercihlerini bir araştırmayla ortaya koydu.
Araştırmaya katılan toplam seçmenin yüzde 48'i "Cumhurbaşkanı olarak Abdullah Gül'ün gönüllerinden geçtiğini" belirtti. "Bir kadının plajda, havuzda mayoyla dolaşması günah mı?" sorusuna AKP seçmenin yüzde 83'ü,
CHP'lilerin yüzde 14'ü ile MHP'lilerin yüzde 63'ü "günah" karşılığını verdi.
Esmer, 56 ilde bin 398 seçmenin
katılımıyla gerçekleştirdiği araştırmanın sonuçlarını dün
Bahçeşehir Üniversitesi Beşiktaş Kampusu'nda açıkladı. Çalışma kapsamında, milliyetçilik ve
dindarlık gibi temel değerlerin seçmen üzerindeki etkisi ile 1999 ve 2002 seçimlerinin karşılaştırmalı analizleri de yapıldı.
Sonuçlar arasında en dikkat çeken konu Türkiye'yi
erken seçime götüren
cumhurbaşkanlığı seçimi oldu. Katılımcılara "Cumhurbaşkanının dindar olması sizin için ne kadar önemli?" sorusu yöneltildi. AKP, CHP ve MHP seçmenlerinin toplamının yüzde 60'ı, "
cumhurbaşkanının dindar olmasını önemli bulduğunu" belirtti.
Cumhurbaşkanlığı için gönüllerinden geçen isim sorulduğunda ise 100'e yakın farklı isim ortaya çıktı. Ancak AKP, CHP ve MHP seçmelerinin toplamının yüzde 48'i, Gül'ün adını verdi. Gül'e en büyük
destek yüzde 77 ile AKP seçmeninden geldi. MHP seçmeninin dörtte biri Gül'ün ismini verdi. AKP, CHP ve MHP seçmenlerinin toplamının yüzde 6'sının cumhurbaşkanlığı için verdiği isim
Ahmet Necdet Sezer oldu.
Araştırmanın din, dindarlık,
laiklik ve sağ-sol bölümünde ise üç partinin seçmenleri sorulara ilginç
cevaplar verdi. "İçinde bulunduğumuz dünyayı ve evreni anlayabilmek için din kitapları mı yoksa bilimsel buluşlar mı daha önemli?" sorusu üzerine, AKP'lilerin yüzde 59'u, CHP'lilerin yüzde 15'i, MHP'lilerin ise yüzde 46'sı "din kitaplarının önemli olduğunu" savundu. "Bir kadının plajda, havuzda mayoyla dolaşması günah mı?" sorusuna ise AKP seçmenin yüzde 83'ü, CHP'lilerin yüzde 14'ü ile MHP'lilerin yüzde 63'ü "günah" karşılığını verdi.
"Ramazan'da lokantalar, yemek yenen yerler gündüz açık kalmalı mı, yoksa iftara kadar kapanmalı mı?" sorusuna, AKP'lilerin 53'ü, CHP'lilerin yüzde 12'i, MHP'lilerin de yüzde 30'u "Kapalı kalmalı" dedi.
Araştırma, Türk halkının siyasal katılım düzeyinin düşük olduğu da ortaya koydu.
Son seçimlerde herhangi bir
aday veya parti için
kampanya,
propaganda çalışması yapanların oranı da yüzde 6 olarak belirlendi.
AKP seçmeninin, MHP ve özellikle CHP seçmenine göre,
siyasete ilgi ve katılım düzeyi çok düşük. Son 5 yıl içinde bir politikacı ya da devlet görevlisine görüş ileten CHP'lilerin oranı MHP'lilerin iki katı kadarken, gösteri ya da yürüyüşe katılan CHP'lilerin oranı AKP'lilerin 12 katını aşıyor. CHP'nin gösteri ve yürüyüşlere katılımının yüksek olması cumhuriyet mitinglerine bağlandı.
AB'ye üyelik bilinmiyor
Katılımcılara, AB ve BM de dahil olmak üzere çeşitli uluslararası örgütlere Türkiye'nin üye olup olmadığı soruldu. Seçmenin dörtte birinin Türkiye'nin AB'ye tam üye olup olmadığını bilmediği ortaya çıktı. Parti tabanlarına göre incelendiğinde ise AKP'lilerin yüzde 70'i, CHP'lilerin yüzde 84'ü, MHP'lilerin ise yüzde 88'i doğru cevap verdi. Türkiye'nin BM üyesi olduğunu bilenlerin oranı ise yüzde 62.
Katılımcıların yüzde 56'sı, seçim öncesi anketleri duyduklarını ve okuduklarını belirtiyor. Toplam seçmen kitlesinin yüzde 4.5'i bu sonuçların oyları etkilediğini düşünüyor.
Araştırma, AKP'li seçmenlerin verdikleri oya güvendiğini de gösterdi. AKP'liler, hem kendi oylarının her konuda fark yaratacağına, hem de hükümette kimin bulunduğunun hemen her şeyi değiştireceğine çok daha fazla inanıyor. AKP seçmenlerinde "Benim oyum herşeyi değiştirebilir" diyenlerin oranı yüzde 49'a ulaşırken, CHP seçmeni için bu oran yüzde 29, MHP için ise yüzde 35'te kalıyor.
Baykal partisinin 18 puan altında
"Türkiye'deki partiler içinde kendilerini makul bir düzeyde temsil eden bir parti bulunup bulunmadığı" sorusuna, seçmenin dörtte üçü olumlu cevap verdi. Partilere göre bakıldığında kendi görüşlerini temsil eden bir partinin bulunduğunu düşünenlerin oranı AKP ve MHP seçmenleri arasında yüzde 85 düzeyinde iken, CHP seçmeni için yüzde 71'de kaldı.
Üç parti seçmeninin, bir lider tarafından temsil edildiğini düşünme oranları ise farklılık gösteriyor. AKP'ye oy verenlerin yüzde 86'sı, MHP'ye oy verenlerin yüzde 75'i kendi görüşlerini makul düzeyde temsil eden bir parti lideri bulunduğunu düşünürken, CHP seçmeninde bu oran yüzde 53 dolayında.
AKP seçmeni için parti ve lider temsil oranları eşit görülürken, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin temsil oranı partisinin temsil oranının 9 puan altında. CHP seçmeni açısından, bir liderin kendisini temsil ettiğini düşünenlerin oranı, partinin oranının 18 puan altında yer alıyor. Kendisini temsil eden bir lider bulunduğunu söyleyen AKP seçmeninin yüzde 96'sı Erdoğan'ı seçiyor. MHP'li seçmenin ise yüzde 75'i "Bahçeli" cevabını veriyor. CHP seçmenin yüzde 65'i bu liderin Baykal olduğunu belirtiyor. Bu soruya CHP'lilerin yüzde 11'i
Mustafa Sarıgül, yüzde 9'u ise
Tayyip Erdoğan karşılığını verdi.
Oy verenlerin yüzde 61'i tercihinin çok iyi olduğunu düşünürken, yüzde 39'u "kötünün iyisine oy verdiğini" söylüyor. AKP seçmeninin yüzde 78'i partisinin çok iyi olduğunu düşünerek oy verdiğini belirtiyor. MHP seçmeninin oranı ise yüzde 61 dolayında. CHP için bu durum tam tersi. Bu partiye oy verenlerin yüzde 71'i "Ne yapayım, kötünün iyisi o" düşüncesinde.
Bir araya gelemiyoruz
Araştırmaya göre AKP'nin oyu merkez sağ ve sağ uçta yüzde 63-65 çıkarken, bu oran merkezde yüzde 40'a düşüyor
Türkiye'de demokrasinin işleyişinden duyulan memnuniyet sorulduğunda, 2002 seçimlerine göre, memnuniyet toplamda yüzde 3'ten yüzde 19'a yükselme gösterdi. Hiç memnun olmayanların oranı ise yüzde 43'ten yüzde 20'ye geriledi.
Kendisini solda tanımlayan seçmenlerin yüzde 70'i CHP'ye oy verirken, sağ-sol yelpazesinin sol ucunda konumlanan seçmen arasında MHP ve AKP'ye oy verenlerin oranı yüzde 3 dolayında.
Sağ uç seçmenin sadece yüzde 1'i CHP'ye oy verirken, merkez sağ seçmenin yüzde 3'ü CHP'ye oy vermiş durumda.
Merkez sağ ve sağ uçta AKP'nin oyu yüzde 63-65 dolaylarında. Merkezdeki seçmene bakıldığında ise AKP, CHP'den biraz daha başarılı. Bu kitlenin yüzde 40'ı AKP'ye, yüzde 26'sı ise CHP'ye oy verdiğini söylüyor.
Araştırmada katılımcılardan, partisini ne kadar başarılı bulduğunu 10 üzerinden değerlendirmesi de istendi. İlk üç sırayı AKP, CHP ve MHP'nin alması beklenirken, MHP'nin ortalaması, CHP'den daha yüksek çıktı.
Hoşgörü ve bağımsızlar
Etnik hoşgörüyü ölçmek amacıyla sorulan bir soruda ise katılımcılara bir cetvel gösterildi. Bu cetvelin sıfır ucunda "Etnik çeşitlilik
ülke birliğine zarar verir", 10 ucunda ise "Etnik çeşitlilik yaşamı zenginleştirir" görüşleri yer aldı.
Cetvelin genel ortalaması 6.43 olarak bulundu. Partilere bakıldığında ise MHP 5.73, CHP 7.28, AKP 5.71 ve bağımsızlara oy verdiğini söyleyenler 8.34 olarak belirlendi.
Liderlerin notları
Araştırma çerçevesinde seçmenlerin oy verdikleri partilerin liderlerine on üzerinden not vermelerinin istenildiği bir soruda, Erdoğan'ın notu 9.31 çıkarken, Bahçeli'nin notu 8.01, Deniz Baykal'ın notu ise 5.27 çıktı. Esmer bu sonucu "AKP seçmeni liderine hayran" şeklinde yorumladı.
Milliyet)