Ankara’ya çok sık gelmiyorum ama her geldiğimde de çok ilginç şeyler duyuyor, öğreniyorum. Bu kez de
TMSF’deki ilginç rüşvet olayını dinledim. TMSF, faaliyetlerini devraldığı bankaların alacak tahsillerindeki uygulamaları ile yıllardır gündemde. Uygulamaları hep ses getirmiştir. Hortum adı verilen bazı uygulamalar kamuoyunda
destek bulmuş, bazı uygulamaları hukuki zorlama olarak yorumlansa da kamu alacağının tahsili adı altında kamuoyu desteğini arkasına almaya devam etmiştir. TMSF’nin birçok uygulamalarını kamuoyu yakından takip etmiş, kimi uygulamaları ise gün ışığına çıkmadan kapalı kapılar arkasında kalmayı başarmıştır.
Olaya yakından
tanık olan Baş
bakanlık’taki üst düzey bir yetkiliden edindiğim bir bilgi: TMSF’de kapalı kapılar ardında gizemini koruyan çok önemli bir konuyu bugün siz değerli okurlarımla paylaşmak istiyorum. TMSF Fon
Kurulu’na TMSF’nin bağlı olduğu Bakan
Abdullatif Şener’in kontenjanından Şener’in danışmanlığını yapan Hasan İncekara atanıyor. Atanma şartlarını taşıyor.
Ancak İncekara’nın
Başbakan Yardımcısı Danışmanı sıfatı, Kurul Üyesi ünvanı ile birleşince gücüne güç katıyor. Kendisini böyle güçlü hisseden Hasan İncekara, TMSF ile işi olan bazı önemli işadamlarına işi çözebileceği yolunda el altından haber gönderiyor. Fon Kurulu’nda bankacılıktan anlayan tek üyenin kendisi olduğunu, dolayısıyla Kurul’da ne derse kararın öyle çıkacağını söyleyerek kendisini pazarlıyor. İncekara, bununla da yetinmiyor ve Fon ile önemli sorunu olan bir
holdingin tepe
yöneticisine de haber gönderiyor ve işlerini çözmek istediğini belirterek tepe yönetici ile baş başa görüşmek istiyor. Holdingin tepe yöneticisi çaresiz Fon’un bu güçlü ismi ile buluşmak zorunda kalıyor.
TMSF Kurul üyesi Hasan İncekara, holdingin tepe yöneticisini yanına alarak
Etiler Ulus’ta çok pahalı bir binanın önüne gidiyor. “Bana bu binanın şu dairesini, size vereceğim şu isim adına alacaksınız, ben de sizin TMSF gündeminde bulunan işlerinizi halledeceğim” diyor. ‘Almazsanız da başınıza geleceği tahmin edersiniz’ diye aba altından
sopa göstermeyi
ihmal etmiyor. (Bu konuda hangi binanın, hangi dairesinin alınacağı tapuda kimin adının olacağı bilgisi bende saklı, gerektiğinde bunu da açıklayabilirim.) Tepe yönetici şaşkın, ne yapacağını bilemiyor. Eveliyor, geveliyor, “bakalım” diyor. İncekara, o kadar gözü dönmüş ki bu olayı yakın çevresine de aktarmada behis görmüyor. Konu iyiden iyiye dilleniyor. Konu birkaç kanaldan TMSF Başkanı
Ahmet Ertürk’ün kulağına da geliyor. Ertürk önce inanmıyor,
iftira atıldığını düşünüyor. Ertürk, adı geçen holdingin tepe yöneticisini makamına çağırıp bu olayın doğru olup olmadığını soruyor. Tepe yöneticisi “Maalesef doğru” diyor. Ahmet Ertürk bir iki toplantıda o holding ile ilgili ortaya zarf atarak emin olmak istiyor. Bizim anlı şanlı Kurul üyemiz hemen zarfı alıyor.
Şener Rüşvetçiyi resmen korudu
Ertürk, bunu bir iki kez tekrarlayarak teyit edince, durumu bağlı olduğu ve aynı zamanda bu kişinin daha önce danışmanı olarak görev yaptığı
Başbakan Yardımcısı Abdullatif Şener’e aktararak bu kişinin görevden alınmasını öneriyor. Bakan Şener, “İyi almasına alalım da şimdi zamanı değil. Siz o holding ile ilgili kararlarınız alın, onun da imzası olsun. Ayrıca bu kişi benim
seçim bölgem
Sivas için şu anda bana lazım. Bu olay biraz yatışsın sonra alırız” diyor.
Ya o ya ben noktasında
TMSF Başkanı Ahmet Ertürk artık kurulda huzursuzdur. Toplantılarda söz alıp konuşan üyesi İncekara’nın tüm önerilerini kuşku ile takip ediyor. Ancak, Kurul üyesi İncekara hiçbir şeye aldırmadan pervasızca önerilerine devam ediyor. Başkan Ertürk, birkaç kez daha Başbakan Yardımcısı Şener’in kapısını çalıyor, ancak sonuç alamıyor. Ertürk öyle bir noktaya geliyor ki ya bu üye gidecek, ya da kendisi başkanlıktan ayrılacak. Bu kararı kafasında olgunlaştıran Ertürk, Başbakan Erdoğan’ın kapısını çalıyor. “Sayın Başbakanım, bu
arkadaş ile şöyle sorunlar yaşıyorum. Bu arkadaşın bu işlerini duymayan kalmadı. Kurumun adı gereksiz yere suistimallerle gündeme gelecek, Başbakan Yardımcısı Abdullatif Şener’e aktardım, ancak sonuç alamadım” diyor. Başbakan Erdoğan, kulaklarına inanamıyor. Köpürüyor ve gerekenin yapılacağını söyleyerek Ertürk’ü
İstanbul’a gönderiyor.
Akçeli pazarlıklar yapıyor
Ahmet Ertürk İstanbul
döner dönmez kuruma gidiyor. Özel Kalem Müdürü kendisine
Emniyet Genel Müdürlüğü’nden özel kurye ile gelen kırmızı mühürlü bir zarfı uzatıyor. Ertürk heyecanla zarfı açıyor, aman Allahım o da ne?
İstihbarat Daire Başkanı Hanefi
Avcı imzalı yazıda, “Fon Kurulu üyeniz Hasan İncekara,
teknik takibe alınan
Erol Evcil ile çeşitli kere yaptığı görüşmeler bizim takibimize takılmış. Bu görüşmede Kurul üyeniz İncekara, Fondaki işleri çözmek için akçeli pazarlıklar yapıyor haberiniz olsun” deniliyor. Ahmet Ertürk bu zarfı alarak tekrar
Başbakanlık yolunu tutuyor. Konuyu Başbakan Erdoğan’a aktarıyor. Başbakan Erdoğan, “Görevden hemen alın” talimatını veriyor. İncekara Şener’in makamına davet edilip,
istifası isteniyor. Ancak İncekara istifaya yanaşmıyor. İşe girerken elinden alınan boş istifa dilekçesinin işleme konulacağı söyleniyor. İncekara soluğu noterde alıyor ve daha önce vermiş olduğu boş istifa dilekçesinin hükmü olmadığı yolunda ihtar çekiyor. Ancak Başbakan Erdoğan’ın görevden alın kararı üzerine kendisi ile bir pazarlık daha yapılıyor. İncekara “Beni ancak başka bir göreve atarsanız kabul ederim” diyor. DPT de bir göreve atanması konusunda razı ediliyor ve TMSF görevinden alınıyor. İncekara şu an hangi kurumda ne iş yapıyor diye araştırmadım. Araştırmak da istemem.
Aydın Ayaydın/
Vatan