CHP yönetimindeki anlayışı komitacı olarak nitelendiren Kart, bu yapının Genel Başkan
Kemal Kılıçdaroğlu'na rağmen devam ettiğini ifade etti.
CHP
Konya Milletvekili Kart, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi(
AİHM)'nin,
Hrant Dink cinayeti davasında
Türkiye'yi tazminata mahkûm etmesi konusunda değerlendirmelerde bulundu.
Atilla Kart, Hrant
Dink cinayetinin önlenmesi mümkünken, bu konuda idari ve yasal gereklerin yerine getirilmemesi, cinayete adeta göz yumulması, soruşturmalarda delillerin karartılması, faillerin korunması, gerçeğin ortaya çı
kartılmasının engellenmesi sebebiyle cezai sorumluluk dışında, idare hukukundaki ifadesiyle ağır
hizmet kusuru niteliğinde ihlaller zincirinin söz konusu olduğunu öne sürdü.
Ağır hizmet kusurunun varlığı nedeniyle Türkiye'nin tazminata mahkûm edildiğini savunan Kart, şöyle konuştu: "Gerek AİHM kararları ve gerek
Danıştay kararlarına göre, kusurlu
eylem ve işlemleriyle mağduriyetlere ve haksızlıklara yol açan bürokratlar ve karar mercilerinden, siyasi sorumlulardan bu tazminatın rücuan tahsili gerekmektedir. Bu ilkenin amaca uygun olarak uygulanması sağlandığı takdirde bürokrat ya da siyasi irade, kamu yetkisinin arkasına sığınarak suç işlemeye cesaret edemeyecektir. Gelinen aşamada Türkiye Cumhuriyeti'nin ödeyeceği, ödemek zorunda olduğu tazminatın, ağır hizmet kusurunu zincirleme bir şekilde işleyen, buna yol açan
Başbakan ve İçişleri Bakanı'ndan kişisel olarak tahsili gerekmektedir. Başbakan ve İçişleri Bakanı'nın kanunsuz emirleri sebebiyle bu suça iştirak eden bürokratların kişisel sorumluluğu da ayrıca irdelenmelidir."
Kart, CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal'ın yaptığı kurultay çağrısına ilişkin bir soru üzerine, kişisel olarak
referandum sonuçlarını başarısızlık olarak nitelendirmediğini ileri sürdü. Ortaya çıkan hayır oylarının ne kadarının CHP'ye ait olduğu konusunda bir değerlendirme yapmanın yanlış olacağını savunan Kart, CHP'nin
genel merkez yapılanmasını eleştirdi.
"CHP'nin geçmişten bugüne sirayet eden genel merkez yapılanmasındaki, yönetim yapısındaki ve yönetim anlayışındaki komitacılığın ve yanlış anlayışların sona erdirilmesi gerektiği düşüncesindeyim." diyen CHP'li Kart, "Maalesef, bu anlayışın ve uygulamanın, Sayın Genel Başkanımıza rağmen devam ettiğini görüyoruz. Bu sebeple bizlerin bu anlamda, genel merkez yönetim kadrolarını kastederek söylüyorum, Genel Başkanımıza sahip çıkmak,
destek vermek, onun önünü açmak, bu süreçte artık kişisel ve siyasi hesapların üstüne çıkmak sorumluluğuyla karşı karşıya olduğumuzu, bunun dışındaki davranışlara Türkiye'nin tahammülü olmadığını önemle ifade ediyorum." değerlendirmesini yaptı.
Atilla Kart, "Komitacılıkla suçladığınız kişi Genel Sekreter
Önder Sav mı?" sorusu üzerine "Nitelikli
örgüt yapılanması, temsil yeteneği olan,
toplumla kaynaşan, toplum içinde CHP'yi temsil edebilecek örgüt yapılanmasından söz ediyorum. Bu ihtiyaç giderildiği takdirde CHP kadrolarının ve Genel Başkanımızın halkla buluşması daha kolay olacaktır. Daha verimli olarak ortaya çıkacaktır." cevabını verdi.