Deniz
Baykal'ın
laiklik üzerinden
siyaset yaparak alternatifsiz olduğunu göstermeye çalıştığını kaydeden Sezer, "Bizim bir mücadelemiz de, solu ömür boyu muhalefete mahkum edenlerden kurtarmaktır." dedi. Ülkede cami ve cemevlerini birbirinin karşıtı gibi göstererek bundan medet umanların olduğuna dikkat çeken Sezer, bunlara fırsat verilmemesi uyarısında bulundu ve ekledi: "Bunlara fırsat vermemeliyiz.
Alevi ve
Sünni kardeşlerimin ülkede
Alevilik ve Sünniliğin güvencesi olduğunu düşünüyorum."
CİHAN Haber Ajansı'na konuşan DSP lideri Sezer birbirinden çapıcı açıklamalarda bulundu. Sezer, son dönemlerde yaşanan tartışmalar nedeniyle siyasetin çözüm üretemez hale geldiğini söyledi. Hatta çözüm üretmesi gereken siyaset kurumu ve siyasetçilerin giderek sorun üretir hale geldiğini kaydeden Sezer, "Siyaset kurumu, siyaseti meslek haline getirenler tarafından her geçen gün biraz daha kısır hale getiriliyor. Çünkü mesleklerini devam ettirebilmek için her şey yapıyorlar." dedi.
GERİLİM SİYASETİ YAPILIYOR
DSP lideri, Türkiye'de siyasetin iki kutuplu bir yapıya büründüğünü iddia etti. "Biri laiklik biri de inançlar üzerinden siyaset yapıyor." diyen Sezer, bu anlayışın beraberinde
toplumu da kutuplaştırdığını kaydetti. Bu topraklarda bin yıldan bu yana her görüş ve inançtan insanların birlikte barış ve huzur içinde yaşayageldiğini hatırlatan Sezer, "Birbirimizle et tırnak olmuş, kaynaşmış bir şekilde yaşıyoruz. Çözüm üretemeyen siyaset bu değerler üzerinden siyaset yaparak kendine puan kazandırmaya çalışıyor. Bu, farklı sıkıntıları beraberinde getiriyor. İnançlar üzerinden siyaset yapanlar var. Kimse bize inançlarımızı öğretmeye kalkmasın. Onu bu toplum bilir ve bildiği gibi de yaşar." şeklinde konuştu.
Sezer,
CHP'yi laiklik üzerinden oy devşirmekle suçladı. CHP lideri Deniz Baykal'ın yıllardır 'laiklik elden gidiyor bana oy ver' diyerek bu konuyu istismar ettiğini iddia eden Sezer, bu anlayışın marjinal kesimler hariç toplumsal bir karşılık bulamadığının altını çizdi. Sezer şöyle devam etti: "Bunlar toplumun hangi sorununa çözüm getirmiş ya da getiriyor? Onun için bizim inançlara saygılı laiklik anlayışımız son derece önemli. İnançlar ile laiklik bir arada götürüldüğünde toplumun büyük bir kesimi tarafından saygı görüyor. Oysa Erdoğan'ın karşısında Baykal varmış gibi sunuluyor. Dolayısıyla alternatifsizmiş gibi geliyor."
Sezer, Türkiye'de solun sadece Ecevit ve DSP döneminde
iktidar olduğunu da söyledi. CHP'nin yanlış uygulamaları sebebiyle sol siyaseti muhalefete mahkum ettiğini savunan Sezer, "Bizim bir mücadele solu ebedi öbür boyu muhalefete mahkum edenlerden kurtarıp, çıkarmaktır. Ama bu toplumun değerleriyle barışık bir sol olacak." dedi.
"CHP KARAYALÇIN'I ABSORBE ETTİ"
Sezer, CHP'nin Murat Karayalçın'ı
aday göstermekle aslında solu alternatifsizliğe mahkum ettiğini söyledi. Soluu bu durumdan kurtarmak için çalıştıklarını belirten Sezer, şunları söyledi: "Solda
seçim ittifakı falan yok. Bu, CHP'nin Karayalçın'ı absorbe etmesidir. Çünkü kendi partisini bırakıp gidiyor. Ama tek bir kişiye takılıp kalarak, AK partiden kurtarmak mümkün değil. Alternatifsizlik boyutuna mahkûm eden ortamdan kurtarmak için çalışıyoruz. Kararlı bir şekilde çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Türkiye'nin birçok ilinde seçimi kazanıp iyi bir sonuç alacağız. İttifak olmayacak. Ama ittifakı ret eden CHP'dir. Karayalçın ismi ile bizi sıkıştırdılar. Ankara'da aday çıkaracağız. Karayalçın çok önemli başka aday çıkmasın diye kendi ruh hallerine bağlı."
"CAMİ DE CEM EVİ DE BİZİM"
Sezer, bazı Alevi dernekleri tarafından düzenlenen mitingle ilgili de önemli açıklama ve uyarılarda bulundu. Türkiye'de siyasiler başta olmak üzere bazı kesimlerin bazı üst değerler üzerinden siyaset yaparak toplumu kutuplaştırmaya çalıştığını söyledi. "
Atatürk hepimizin Atatürk'ü, dinimiz hepimizin dini, laiklik hepimiz için gerekli." diyen Sezer, "Alevi de Sünni, de başını örten de örtmeyen de bizim.
Kürt de bizim Türk de bizim. Onun için kimse bizi birbirimize düşürmeye kalkışmasın. Geçici sıkıntı oluşturabilirler ama biz mutlaka bunları aşarız." dedi.
Türkiye'de cami ve cemevlerini birbirinin karşıtı gibi göstererek gerginlik oluşturup ondan da medet umanlar olduğunu söyledi. Bunlara fırsat verilmemesi uyarısında bulunan Sezer, bunun güvencesinin ise Alevi ve Sünniler olduğuna dikkat çekti. Ülkede toplumun değişik kesimlerinin sıkıntılarının olduğunu kabul ettiğini kaydeden Sezer, "İnsanlar iş bulamaktan,
emekli geçinememekten, başını örten kızlarımız okula gidememekten şikayetçi olabilir. Aleviler de kendi hakları ya da inançları doğrultusunda bir
takım eksikliklerden dolayı şikâyetleri olabilir. Demokrasi gereği yürüyüşlere saygılıyız ama farklı düşünceler taşıyanlara da saygı duymalıyız. Öyleyse bu talepleri demokratik kurallar içinde dile getirenleri dikkatle dinlemeliyiz. Diyanet'te bu yönde bir
düzenleme yapılabilir. Ama Diyanet tümden kapatılsın dersek doğru olmaz. Alevi kardeşlerimizin bunu doğru değerlendireceğini düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu.
CİHAN