“Ecevit'e bir grubu temsil eden biri, ‘Partiyi Sinan Aygün'e teslim et' dedi.” “Sayın Aygün ATO Başkanı, ben Ankara Milletvekili idim. Ecevit hükümetinin yıkılmasında Sinan Aygün'ün rolü vardır. İş göremez raporu verilmesi gerektiğini söyledi. Sinan Aygün bugünlerde öyle bir şey söylemek istemediğini açıklıyor; ancak milleti enayi alemi kör zannetmektir bu. Ecevit'in üstüne beton atmak isteyenler vardı. Ecevit'e git diyenler vardı. Bunlar partiyi Sinan Aygün'e teslim et demişti. Bir grubu temsil eden biri gelip bunları söylediğinde, Recai Birgün'ün de orada olduğunu sanıyorum. Bunu benden başka kimler biliyor bilmiyorum; ama Ecevit bana bunu kendi ağzıyla söyledi. O sırada başbakanlık bitmiş, Ecevit genel başkanlıktan ayrılmak üzereydi. ‘Olacak şey değil, bizim içişlerimize karışıyorlar' dedi Ecevit. Yapmadıklarını bırakmadılar. Bozuk ekonomiyi düzeltip, iyi adımlar atan Ecevit hükümetine yapmadıkları kalmadı. Bunları tarih yazacak.” Tv8'de Ankara Temsilcisi Erkan Tan'ın hazırlayıp sunduğu Erkan Tan ile Başkent'ten programına bugün DSP Eski Genel Başkanı Zeki Sezer konuk oldu ve önemli açıklamalarda bulundu. “ Bu proje Ecevit'indi. ‘Deli saçması' diyen Kılıçdaroğlu solculardan nasıl oy isteyecek?” Kanal İstanbul projesinin Ecevit'in ortaya koyduğu bir proje olduğu iddiaları hakkında konuşan Sezer şu sözleri kaydetti: “AK Parti bunu yaparsa, doğru yapara ilk destek benden gider. Montrö anlaşmasını gözeterek yaparsa eğer, projeyi kim yaptıysa onun olur. 1994 yılında; Başbakan'ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olduğu seçim kampanyasında, Ecevit ve Necdet Özkan bizim projemiz olarak açıklamıştı Kanal İstanbul'u. Mega Proje adı altında. Necdet Özkan Bayrampaşa Belediye Başkan Adayı idi. O projeye, o zaman karşı çıkıyordu Başbakan. Şimdi aklına yatan o zaman yatmadı ki Belediye Başkanı olduktan sonra gündeme getirmedi bu projeyi? Emrehan Halıcı; ‘Ecevit bu konuyu arkadaşlarına açmıştı' diyor şimdi. Sayın Kılıçdaroğlu da bu projeye karşı çıkıyor ‘Deli saçması' diyor. Aynı parti içinde, birbirlerine ters düşenler nasıl seçim kampanyası yürütüyor bilemiyorum. Başarılı bir çıkış yapacağına inandığımız yeni CHP yönetimindeki sorunlar beni üzüyor.” “Günaydın Başbakan. Kürt sorunu değil, Kürdün sorunu olduğunu yeni mi anladın?” “Türkiye son yıllarda kutuplaştırıldı ve gerginleştirildi. Yanlış bir hükümet anlayışı ile bugün yaşamamamız gereken olayları yaşar hale geldik. Kürt sorunu konusunda, Başbakan başka bir noktaya geldi. Alt-üst kimlikleri, insanları kutuplaştırdı. Başbakan şimdi Kürt sorunu değil, Kürdün sorunu var diyor. Günaydın sayın Başbakan. Günün durumuna göre seçim kampanyasına göre değişik şeyler söyleyerek oy almak peşinde kendisi. Dağdan gelenlere tören düzenleyen o değil mi? Sorun var tabii ki. Kürdün sorununu çözelim diyordumben, şimdi sayın Başbakan lafımıza geldi. Bu noktaya gelmiş olması seçim kaygısıyla mı ya da gerçekten o noktadı mı bilinmez?” “Hamas-El Fetih anlaşmasında Türkiye nerede, Sayın Başbakan?” “Sayın Başbakan önce Türkiye'de o sevgiyi sağlasın. Sonra Ortadoğu'ya geçsin. Ortadoğu politikası yanlış. İçişlerine müdehale yetkisini kendinde görüyor; ama hiçbir şey yapamıyor. İkili davranıyor. ABD güle güle dedi Sayın Başbakan'a da sen ne yapıyosun deyince abilerine bir şey diyemedi, vazgeçti. NATO'nun saldırı üssü İzmir'e kuruldu. Olacak şey değil. Başbakan Baas rejimine özeniyor. Başkanlık sistemini dayatıyor. Liste dışı bıraktığı kişiler bunları gösteriyor. Hamas-El Fetih uzlaşma anlaşmasına Filistin de anlaşma imzalandı, aralarında Türkiye yok. Nerede bizim Başbakan, uyuyor. Kendini mühim sanıyor. Nerede dünkü anlaşmada Türkiye, Başbakan nerede? Mısır öncülük ediyor...”