Şahin, düzenlediği basın toplantısında, Cumhurbaşkanı Sezer'in dün
Harp Akademileri Konferansı'nda yaptığı konuşmayı değerlendirdi. Cumhurbaşkanı Sezer'in, ''
İrticai tehdit kaygı verici boyutlara ulaşmıştır. İrtica, siyasete, eğitime v
e devlete sızmaya çalışmaktadır'' dediğini hatırlatan Şahin, Cumhurbaşkanı Sezer'in devletin başı olduğunu ve söylediği her cümlenin önemli olduğunu ifade etti. Cumhurbaşkanı Sezer'in, devlete, eğitime, kamu ve kuruluşlarına gerek bölücü unsurların gerekse irticai unsurların giderek artan bir hızla sızmakta olduğu endişesini kamuoyuyla paylaştığını belirten
Şahin, Devlet Personel Başkanlığı'ndan sorumlu
bakan olarak kamuya nasıl
personel alındığını hatırlatmak istediğini dile getirdi. Merkezi sınav ve yerleştirme sistemi ile kamuya personel alındığını kaydeden Mehmet
Ali Şahin, bu uygulamanın 1999 yılında başlatıldığını hatırlattı.
Sınavı YÖK'e bağlı
ÖSYM'nin yaptığını belirten Şahin, kamu kurum ve kuruluşlarının boş kadrolarına da bu sınava giren ve yüksek puan alanlardan başlamak üzere tercihlere göre yine ÖSYM tarafından yerleştirme yapıldığını bildirdi. Şahin, şunları kaydetti:
''Ne Bakanlığımın, ne Devlet Personel Başkanlığı'nın, ne açık kadrolarla ilgili yerleştirme talep eden kamu kurum ve kuruluşlarının bu kadrolara kimlerin yerleştirileceği konusunda bir bilgisi vardır. Sadece kamu kurum ve kuruluşları boş kadrolarını ÖSYM'ye bildirirler, sınava girenler tercihlerini yaparlar ve bu tercihlere göre kamu kurum ve kuruluşlarına memur adayları gönderilir. Memur adayları da kamu kurum ve kuruluşlarında hemen göreve başlamazlar.
Güvenlik soruşturması yapılır. Devletin görevli ve yetkili makamlarınca güvenlik soruşturması yapılır.
Kamu görevini yapmaları bakımından bir engelleri yoksa memur adayı olarak göreve başlatılırlar. Devletin, ülkenin, vatanın birlik ve bütünlüğü konusunda zararlı düşünceleri olan, emelleri olan kişilerin devlette görev almamaları konusuna azami gayret gösterdiğimizi ifade etmek istiyorum.
Şimdi Sayın Cumhurbaşkanımızın elinde eğer, devlete, kendisi eğitimden bahsetti, tabii ki
Milli Eğitim Bakanlığı'nı kastetmiştir. Milli Eğitim Bakanlığı'na da nasıl personel alındığını biliyoruz. Öğretmenlerin nasıl atandığını biliyoruz. Yine merkezi sınav sistemiyle yapılmaktadır ve bilgisayar ortamında öğretmenler
tayin olmaktadır. Ama bütün bu titizliğimize rağmen, Sayın Cumhurbaşkanı'nın elinde irticai faaliyetler içinde bulunduğu tespiti yapılan kişiler varsa, bütün bu titizliğe rağmen gözden kaçan insanlar varsa, bunları Sayın Cumhurbaşkanımızın
Çankaya Köşkü'ne davet ederek bana bildirmesini arzu ederdim. Ama kendileri öyle takdir ettiler. Bu konudaki düşüncelerini kamuoyuyla paylaşma ihtiyacı duydular. Ben de aynı yolla, Sayın Cumhurbaşkanımızın eğer elinde irticai faaliyetler içerisinde, bölücü faaliyetler içerisinde bulunduğu tespit edilen, kamuya girmiş veya girmek üzere olan kişiler var ise bunları Devlet Personel'den sorumlu bakan olarak bana intikal ettirirlerse derhal gereğinin yapılacağını, bu konuda yasaların, yönetmeliklerin bana vermiş olduğu görevi tabii ki Devlet Personel ve diğer kurumlardan başlamak üzere yerine getireceğimizi ifade etmek istiyorum.''