Kulislere göre
hazırlıklar irticadan değil,
Deniz Feneri üzerinden yürütülüyor. AKP’ye
dava açılabileceğini ima eden ilk isim Dengir Mir Mehmet
Fırat oldu. Fırat, partisini
hedef alan belgenin ortaya çıkmasının ardından “Bir yerlerde AKP’nin suyu kaynatılıyor” demişti.
Yargıtay Başsavcısı’nın “Ekonomiyi öne çıkarıp laikliği unutturuyorlar” sözünün ardından “
İrtica ile Mücadele Planı” gündeme geldi. AKP’ye göre dava bu kez irtica gerekçesiyle açılmayacak. Parti kurmaylarına göre, Deniz Feneri e.v Davası AKP ile ilişkilendirilmek isteniyor. Ve birileri “Almanya’dan para getiren bir kuryeden
itiraf” bekliyor. Bu da zaten
kapatma nedeni
Taraf‘ın ortaya çıkardığı “AKP ve Gülen’i Bitirme Planı”, AKP içinde yeni bir
kapatma davası mı açılıyor endişesine neden oldu. Partide, belgenin gerçek olduğu ve bu nedenle yeni bir kapatma davası için hazırlık yapıldığı yüksek bir sesle dillendirilmeye başlandı. AKP’ye göre kapatma davası, bu kez irtica gerekçesiyle olmasa bile Deniz Feneri’yle bağlantılı olabilir.
İlk işaret Fırat’tan
Kapatma davasının açılabileceğini ima eden ilk isim AKP
Adana Milletvekili Dengir Mir Mehmet Fırat’tı. Fırat, AKP’yi hedef alan belgenin ortaya çıkmasının ardından “bir yerlerde AKP’nin suyunun kaynatılmaya çalışıldığını” söylemişti.
Taraf‘ın edindiği bilgiler, AKP kulislerinde de bu kaygının açık bir şekilde konuşulduğunu ortaya koydu. AKP’deki kaygı ve dayanakları şöyle ifade ediliyor:
Darbe olmayacağına göre
Ortaya çıkarılmasından sonraki gelişmeler, belgenin gerçek olduğunu gösteriyor. Kim hazırladı tartışmasından öte bu bir
darbe planıdır. Ama Türkiye’nin şu andaki konumu açısından darbe yapılmasının koşulları bulunmuyor. Darbe yapılsa özellikle dış ilişkiler nedeniyle büyük sıkıntı çıkar. Ekonomik
kriz dolayısıyla memura para ödeyemez hale gelirler. Ülke çöker. Bu nedenle bir darbe ihtimali yok.
O zaman kapatma
Darbe planı var ama darbe yapılamayacağına göre geriye kalan seçenek AKP’ye kapatma davası açmaktır. Bunun için hazırlık yapıyor olabilir. Zaten
gazete haberlerinden
delil yapıp dava açabiliyorlar. Haberlerden irticaî deliller bulup partiye ikinci bir kapatma davası açabilirler. Başsavcının konuşmasındaki ‘ekonomiyi öne çıkarıp laikliği unutturuyorlar’ ifadesi bir işarettir. İrtica gerekçesi bulamazlarsa başka gerekçeler yaratabilirler. Mesela birileri Deniz Feneri davasını AKP ile bağlantılı hale getirmek için özel gayret peşinde. Bir bağlantı bulamadılar ama iddia edip kapatma davasını açabilirler. Bunun için bir itirafçı bulmaları yeterli.
Kurtarmak zor olur
İrtica gerekçesiyle kapatma kararının çıkması zor. Çünkü maddi temeli yok. Yedi üyeyi bulup kapatma kararı almak mümkün görünmüyor. Ama yasaya göre yurtdışından
yardım kesin kapatma nedeni, buna hiçbir üye de
itiraz etmez.
Başbakana siyasi yasak
Bununla hükümeti ve partiyi iş yapamaz hale getirmeyi amaçlayabilirler. Üstelik bu kez kapatmayı başarabilirler ve Başbakan dahil bir çok isme siyasî yasak getirebilirler. Çünkü geçen yılki davadan kılpayı kurtulmuştuk. Mahkeme partiyi kapatmadı ama ‘
laiklik karşıtı eylemlerin odağı’ olduğuna karar verdi.
Deniz Feneri’nden para almak kapatma nedeni
Siyasi partilerin kapatılmasını düzenleyen Anayasa’nın 69. maddesine göre partiler üç nedenle kapatılıyor. Birincisi tüzük ve programlarının Anayasa’ya aykırı olması, ikincisi ise odak haline gelmesi.
Üçüncü olarak da “Yabancı devletlerden, uluslararası kuruluşlardan ve Türk uyruğunda olmayan gerçek ve tüzel kişilerden maddi yardım alması” durumunda partiler kapatılıyor.
TARAF