Ancak DSP, karşı tarafın kendisinden kurtulmayı amaçladığı endişesinden sıyrılamadı. İzmir'de önceki gün yapılan mitingde bir araya gelemeyen
CHP lideri Deniz
Baykal ile DSP Genel Başkanı
Zeki Sezer arasında karşılıklı atışmalar başladı. DSP'nin cumartesi günü
Amasya'da yaptığı miting de
tartışmaları iyice alevlendirdi. Sezer'in, "Eğer bu meydanları yok sayarlarsa yolları açık olsun." mesajı Baykal'ı kızdırdı. "Maalesef o meydan, o miting,
işbirliği arayışına yardımcı olacak bir zihniyeti yansıtmamıştır." diyen Baykal, kendisi için '
istifa' diye bağırılmasını da 'kavgayı CHP ile götürmeye çalışan kısır bir anlayışın yansıması' olarak değerlendirdi. Bu anlayışa Sezer'in de sahip çıktığını ifade eden CHP lideri, gelinen noktanın sorumlusu olarak DSP'yi gösterdi: "İzmir'deki miting meydanında, kürsünün önünde yerimi aldım. Sayın Sezer'in oraya gelmemesi için hiçbir neden yoktu. Karar sadece Sezer'in olsa mesele yok. Galiba onun ötesinde parti içindeki çeşitli kesimlerin de mutabakatı gerekiyor." 'Solda birlik' projesi çerçevesinde
baskı gören DSP ise karşı tarafın amacından endişe ediyor. Amasya mitinginde, "Güç birliği hedefi partilerin birbirlerinden kurtulması olmamalı." diyen DSP Genel Başkanı, hakkaniyetli bir sonuca ulaşılmasını istiyor. Seçilebilecek yerlerde ve
adaylar üzerinde hakça bir dağılım yapılması gerektiğini vurgulayan Zeki Sezer, üzerindeki baskıyı ise şu sözlerle dile getiriyor: "İçimde fırtınalar kopuyor. Bazen dağda bayırda bağırdığım oluyor. Bazen mitinglere giderken yolda araçtan inip dağlara tepelere bakıyorum. Bir yerde durup kendimle konuşuyorum."
Solda
ittifak ağır yaralı
Son genel
seçimlerde toplam
oy oranı yüzde 20'lere gerileyen sol partilerin 'birlik çalışmaları' tıkandı. İzmir'deki
Cumhuriyet mitinginde aynı karede fotoğraf vermeyen
Deniz Baykal ve Zeki Sezer, birbirlerini 'iyi niyetli olmamak'la suçladı. CHP lideri Baykal'a göre DSP'nin Amasya'daki mitingi, 'solda birliğe zarar verdi, kısır bir anlayışın ürünü'. Suçlamalardan Sezer de nasibini aldı: "Maalesef bu anlayışa sahip çıkmıştır." Sezer ise gelişmeleri
Milliyet Gazetesi'ne şöyle özetledi: "Dağda bayırda bağırıyorum." Sezer, sadece hakkaniyet istediklerini vurgularken "Kimse birbirini teslim almaya çalışmamalı." ifadesini kullandı. Bu polemiğin altında iki partinin
aday listeleri konusundaki anlaşmazlık yatıyor. DSP, en az 20 milletvekili istiyor. Seçimden sonra bu vekillerin geri dönmesi ve DSP'nin grup kurması amaçlanıyor. DSP'li
Tayfun İçli, aksi durumda birleşmenin 'zorlama' olarak algılanacağını savunuyor. Ancak CHP bu teklifi kesin bir dille reddediyor. CHP rahat; DSP ise solda ittifakı engelleyen parti görüntüsü verme endişesi yaşıyor.
Kasasındaki 100 milyon YTL ile uzun süredir CHP'nin ilgisini çeken DSP, anamuhalefet partisiyle seçim işbirliği yapmak istiyor; ancak bu partiye güvenmiyor. Sezer, her fırsatta "İşbirliği hakkaniyetli olmalı." vurgusu yapıyor. DSP lideri, parti örgütünü de ikna edebilmiş değil. Parti tabanı, "DSP'nin en az grup kurabileceği oranda (20 milletvekili) TBMM'de temsil edilmesi gerekir." görüşünde. Genel seçimlerde 3-4 partinin TBMM'ye girmesi durumunda 120 milletvekili bekleyen CHP, toplam sandalyesinin 6'da 1'ini DSP'li isimlere vermek istemiyor. CHP-DSP arasındaki sorunlar, önceki gün İzmir'deki mitingde iyice gün yüzüne çıktı. Tüm çağrılara rağmen Baykal'la aynı fotoğraf karesine girmeyen Sezer, işbirliği konusunda neden ağır davrandıkları yönündeki sorulara "Biz iyi niyetli bir işbirliği istiyoruz. Kimse birbirini teslim almaya çalışmamalı." diye
cevap verdi. DSP lideri, bu konudaki endişelerinin bitmemesi durumunda Baykal'la aynı karede yer almayacaklarını kaydetti.
CHP kanadı ise rahat. Yüzde 1 oranında oy alan DSP ile seçim ittifakını kabul ederek büyük bir fedakarlık yaptıklarını savunan CHP'liler, her türlü olumsuz gelişmeden DSP'yi sorumlu tutuyor. Baykal da dün NTV'nin canlı yayınında DSP'yi suçladı. İşbirliği görüşmelerinde arzu ettikleri kararlılıkta bir gelişme olmadığını belirten Baykal, "DSP'nin kendi içinde bir tartışma yaşadığı anlaşılıyor." dedi. DSP'nin önceki gün Amasya'da yaptığı mitinge de işaret eden Baykal, bu toplantının soldaki birliğe zarar verdiğini ileri sürdü. Sezer'in "Bu meydanları yok sayarlarsa, yolları açık olsun." sözlerine Baykal, şöyle karşılık verdi: "Maalesef o meydan, o miting, DSP-CHP işbirliği arayışına yardımcı olacak bir zihniyeti, bir yaklaşımı yansıtmamıştır. CHP Genel Başkanı'na 'istifa' diye bağıran, Türkiye'de Cumhuriyet'in, laikliğin içine girdiği tehlikeyi, AKP iktidarının bu konudaki sorumluluğunu bir tarafa bırakarak, kavgayı CHP ile götürmeye çalışan kısır bir anlayış yansımıştır. İyi olmamıştır. Maalesef bu anlayışa, Sezer sahip çıkmıştır. O meydanı ön plana çıkarmıştır. Bunlar doğru yaklaşımlar değildir."
CHP-DSP ittifakındaki tıkanmanın en büyük sebebi olarak milletvekili aday listeleri gösteriliyor. CHP'liler, grup kurmak için gerekli olan 20 milletvekilinin DSP'ye verilemeyeceği görüşünde. CHP, en fazla 7-10 arası bir kontenjan ayırmayı düşünüyor. DSP'deki rahatsızlık bu noktada başlıyor. Ecevit hükümeti bakanlarından DSP'li Tayfun İçli, CHP'nin hakkaniyeti konusunda kaygılı olduklarını kaydediyor. Parti içinde, CHP'den aday olacakların seçimlerden sonra partilerine dönmeleri ve bir grup kurmaları anlayışının hakim olduğunu belirten İçli, aksi durumda 'zorlama' olarak algılanabilecek bir çalışma yapılmış olacağını belirtiyor. İçli, "Örgütler haklı olarak 'nereye gidiyoruz?' şeklinde bir kaygı içinde. İşbirliği görüşmelerinin devam ettiğini söylüyorlar; ama ortada hiçbir kriter yok." diyor.
ZAMAN