CHP'li Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz
Kocaoğlu,
Urla içme suyu yatırımlarının
tanıtım toplantısında sert açıklama ve eleştirilerde bulundu. Enteresan bir süreçten geçildiğini belirten Kocaoğlu, belediyecilik tarihinde,
kent yönetimi ve insan ilişkilerinde hiç rastlanmayacak, 'bu da olmaz' denilen süreç ve davranışlardan geçtiklerini söyledi.
İzmir ve İzmirlilerin geleceği için sabırla bir çok olayı, davranışı, sözü, uygulamayı sineye çektiklerini belirten Kocaoğlu, "Son dönemlerde çok enteresan işlerle karşılaştık. Müfettişler ve
vergi denetçileri gelsinler. İsterlerse 365 gün 24 saat denetim yapsınlar. Kim geliyorsa gelsin hesaplar, evraklar ortada. Ama
taciz etmesin. Müfettiş Genel Müdürü, Daire Başkanı'nı taciz etmez. Son dönemde yapılan artık taciz boyutuna geldi. Şartlanmış çocuklar geliyorlar. Faturaların arkasında kimlerin ne yemek yediğini soruyor. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı'nın 2006'dan bu yana nerelere gittiğini, hangi görevle gittiğini soruyorlar. 'Başkan'ın hanımı hangi arabayla, niye gitti' diye soruyorlar. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı İzmir gibi 4 milyonluk kentin seçilmiş bir numaralı protokolüdür. Bir numara atanmış
Vali ikinci sırada Ege Ordusu Komutanı var. Üçüncü sırada ise İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı vardır" dedi.
Kocaoğlu, kendisini başkan olduğu zaman koruma istemediğini, ilk iki sene de alışamadığını, halen de arkadan gelen koruma aracını bazen unuttuğunu belirterek "Bunu bana devlet verdi. Eşime de 'Bu arabayla gidecek' denildi. Törenlere, temsilen gidildiğinde kullanıyor. Konu buralara kadar geldi. Bu taciz değil mi? İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı seyahate gitmesi sorgulanıyor. Ki biz hangi parayı cebimizden hangi parayı belediyenin ödeyeceğini en iyi bilen kişilerden bir tanesiyiz. Bu sorulur mu ya? Yeni gelmiş, yeni yetişmiş vergi denetçisi soruyor. Belki daha stajyer. Veya
müfettiş soruyor" diye konuştu.
BAKANLIK PLANINA UYDUK BİZE DAVA AÇILDI
Urla'da bir bölgenin planlaması konusunda aşırı isteklere karşın, planlama anlayışına uygun olmadığı için 1/25 binlik planlara işlemediklerini belirten Kocaoğlu, "Kim nasıl gittiyse,
Çevre ve
Orman Bakanlığı 1/100 bin ölçekli plan değişti. Değişen planın bazı yerlerine
itiraz ettik, Bakanlığa karşı hayati konularla ilgili
dava açma kararı aldık. Urla'da ise 1/100 bin ölçekli plana uyduk. Yani Bakanlık planına uyduk. Şimdi hakkımızda "Sen Urla'da vatandaşlara
rant sağlayacak plan yapmışsın' diye
soruşturma açıldı. İşe bakın
İçişleri Bakanlığı da imzaladı. Soruşturma açacaksan 1/100 bin ölçekli plana açacaksın. 1/100 binlik plana açmıyorsun bana soruşturma açıyorsun. Bakanlık orada. İş buraya geldi" dedi.
İKİ KİŞİ NEDEN DIŞARIDA
Kocaoğlu 1 Mayıs'ta düzenlenen operasyonla tutuklanan ve altı aydır Cezaevi'nde yatan üç belediye bürokratını hatırlattı. Arkadaşlarının çete olmakla suçlandığını belirten Kocaoğlu, "
Çete iki kişinin
telefon konuşmasından kaynaklanıyor. Yani çete suçu kapsamına 2 kişinin birbirini tehdit etmesi nedeniyle alınmış. Ancak bu iki kişi dışarıda. Karakoldan salındı. Diğer arkadaşlar çete üyesi olarak içerideler. İki kişi nerede? Niye salındı" dedi. Kocaoğlu, görevden aldığı Genel Sekreter Ersu Hızır ve Genel Sekreter Yardımcısı Ferda Eser'i kastettiği öne sürüldü.
SİZİN ARADIĞINIZ BURADA YOK
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde cezaevinde kimsenin yatmasına neden olabilecek bir olay olmadığını dile getiren Kocaoğlu, "Bir
gasp yok, rüşvet yok,
ihale yok, yolsuzluk yok yok. Belediye'de 20 bin kişi çalıyor. Bizde olan
usulsüzlük Teftiş Kurulu verdiğim dosyalarla uyarı veya
kınama cezası verilecek durumlardır. Daha fazlası yoktur. Belediye'de çok sayıda evrak hazırlanıyor. Ancak sizin aradığınız, sizin bildiğiniz yok" şeklinde konuştu.
YOL KATILIM PARASI SADECE İZMİR'DE UYGULANIYOR
Kocaoğlu, sıkıntılı süreç ve ortamda en doğrusunu yapmak üzere çalıştıklarını söyledi. Buna karşın çifte standartlarla karşılaştıklarını dile getiren Kocaoğlu, ilçe belediyelere
seçim öncesi
Sayıştay müfettişleri tarafından yol
katılım payı almazsanız zimmet çıkarırım baskısı yapıldığını, bu nedenle ilçe belediye başkanlarının kamuoyunda
asfalt parası diye bilinen tahsilatı yaptığını söyledi. Kocaoğlu, "Türkiye'de öyle yasalar var ki, yürürlükte ama fiiliyatta uygulanmıyor. Ama İzmir'de uygulanıyor. İlçe belediyelerin aldığı yol katılım parası gibi. Türkiye'nin başka yerinde alınmıyor. Evet yasada yol katılım bedeli olarak var. Ama seçim öncesi
Karşıyaka,
Konak,
Bornova başta olmak üzere ilçe belediyelere Sayıştay müfettişleri bastırdı. Zimmet çıkmaması için belediye başkanları vatandaşa rücu etti. Başka bir yerde bu uygulanmıyor. Bu kadar çifte standart olmaz" diyerek konuşmasını sürdürdü.
İŞKENCE BİTSİN
Görevlerini layıkıyla yaptıklarını, onur, namus, şeref ve inançlarıyla çalıştıklarını, paraya, hayata ve insana bakış açılarıyla kente
hizmet ettiklerini belirten Kocaoğlu, verilmeyecek hesapları olmadığının söyledi. Kocaoğlu, "Bugüne kadar
adalet tecelli eder diye sustum. Ancak altı aydır
iddianame hazırlanmadı. Ben buradan tüm
Hükümet yetkililerine ve Adalet Bakanı'nı görev davet ediyorum. Varsa suçum başta benim kellemi alsınlar, yoksa işkence bitsin" dedi.