TARİHİ DAVADA SON DÖNEMEÇ

Ergenekon soruşturmasının ardından AK Parti ile ilgili kapatma davasının akıbeti de belli oluyor.

TARİHİ DAVADA SON DÖNEMEÇ

Anayasa Mahkemesi, yarım yüzyıla yaklaşan tarihinin en kritik kararı için bugün toplanıyor. Mahkeme heyeti, kararını verene kadar görüşmelerini aralıksız sürdürecek. Heyetin, siyasette ve ekonomide belirsizliğe yol açan davayı hafta sonuna kadar sonuçlandırması bekleniyor. Anayasa Mahkemesi, Anayasa'nın 69. maddesine göre, AK Parti'nin temelli kapatılması ya da reddi ile Hazine yardımından kısmen veya tamamen kesilmesi kararından birini tercih edecek. Kapatma kararı için nitelikli çoğunluk olan 7 üyenin oyu gerekiyor. Bugünkü tarihî oturumda üyeler, kıdemlerine göre konuşacak ve oy kullanacak. Buna göre ilk önce Danıştay kontenjanından üye seçilen Zehra Ayla Perktaş, son olarak ise Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç görüş bildirecek. Üyeler, AK Parti'nin eylemlerinin Anayasa'nın 69. maddesinde belirtilen hükümlere aykırı olup olmadığını tartışacak. Raportör Osman Can raporunda, başörtüsü serbestliğiyle ilgili anayasa değişikliğinin laikliğe aykırılıkla ilgisinin bulunmadığını ifade ederken, Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı ile laiklik karşıtı eylem iddiasının ortadan kalktığını belirtmişti. Anayasa hukukçuları da, Yüksek Mahkeme'nin HAK-PAR kararına uygun bir kararın çıkacağına dikkat çekiyor. HAK-PAR kararının gerekçesinde, partilerin ülke sorunlarına kendilerince çözüm önermeleri getirmelerinin kapatma gerekçesi sayılamayacağı vurgulanmıştı. HAK-PAR, programında 'ademi merkeziyetçilik ve özerk bölgeler oluşturulması'nı savunuyor. Hukukçu ve siyasetçilere göre Anayasa Mahkemesi, kapatma talebini reddederse, Türkiye rahatlayacak. Aksi durumda ise her iki seçmenden birinin oyunu almış iktidar partisinin kapısına ilk kez kilit vurulmuş olacak. Böyle bir karar, iç ve dış siyaset ile ekonomiyi derinden etkileyecek. İktidar partisinin kapatılması sivil siyasete darbe olur Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Süleyman Soylu, AK Parti hakkındaki kapatma davasında 'siyasi ve ekonomik dengeleri bozmayacak' bir kararın çıkmasını dilerken, önemli uyarılarda bulundu. Soylu, aksi yöndeki bir kararın yeni gerilimlere kapı aralayacağını belirtirken, sivil siyasete büyük darbe indireceğinin altını çiziyor: "Kapatma yönünde bir karar verilmesi, siyasete verilecek en büyük ceza olur. Böyle bir sonuç, bir partiye değil sivil siyasete darbedir." Aylardır ülkeyi karış karış gezen DP lideri Soylu, yoğun çalışma temposuna rağmen Celal Bayar Köşkü'nde Zaman'ın sorularını cevapladı. Kapatma davasının ardından Türkiye'nin kaos ortamına sürüklendiğini belirten Soylu, her 2 kişiden birinin oyunu almış partinin kapatılmak istenmesine akıl sır erdiremediğini kaydediyor. DP lideri, bunu "AK Parti'den çok onun karşısında siyaset üretmeye çalışan partilere haksızlık" olarak görüyor. Çünkü ona göre bu süreç, "siyasetin alanını daraltıyor, hukuku ve demokrasiyi yıpratıyor." İddianamenin kendilerinin de önünü kestiğini belirten Soylu, "İddianamenin kabul edilmesi, bizim siyaset kanallarımızı tıkar. İddianame, AK Parti üzerinden sivil siyasete, demokrasiye inananlara dayak atılmasıdır." diyor. DP lideri, iktidar partisinin kapatılması üzerine hesap yapan siyasetçileri de uyarıyor. Çağrısının ilk adresi ise CHP lideri Deniz Baykal: "Siyasetin oprtunizmi kapatmadan kısa bir fayda umabilir. Ama bu mümkün değil. Ne kısa ne de uzun vadede siyaset kurumuna fayda getirmez. Sayın Baykal'a rica ediyorum, üzerine düşeni bir kere olsun yapsın. Aynı şekilde Sayın Devlet Bahçeli'ye de çağrı yapıyorum. Siyaseti, siyaset dışındaki bütün unsurlardan kurtarsınlar." Süleyman Soylu, kapatma davasının karar toplantısının Yüksek Askerî Şûra (YAŞ) öncesine denk gelmesi konusunda da ilginç değerlendirmelerde bulunuyor. "Benim partim kapatılacak olsa, bir dünya ayağa kalksa YAŞ kararlarını imzalamam." diyen Soylu, Başbakan'ın bu saatten sonra hiçbir kararı imzalamamasını istiyor. DP lideri Soylu, "Böyle bir durumda emeklilikler gündeme gelebilir." hatırlatmasına şu karşılığı veriyor: "Koskoca siyaset emekli ediliyor. Asker de emekli olabilir." karşılığını veriyor. Kapatma kararı kaostan başka bir işe yaramaz Milli Nizam'dan itibaren laikliğe aykırılık itibarıyla çok sayıda parti kapatıldı. AK Parti'ye açılan dava da laikliğe aykırılık olduğuna göre bu çerçevedeki partilerin güçlenerek geldiğini net olarak söyleyebiliriz. Milli Nizam'ın esamisi bile yokken şimdi karşımızda yüzde 47'ye dönüşmüş bir parti var. Bu davada da olumsuz bir karar siyasi kaostan başka bir işe yaramaz. Yargı kararıyla hükümet düşürülmüş olacak. Bunun siyasi ve hukuki sonuçları olacak. Vekalet söz konusu olabilir mi, olamaz mı? Gerekçe Resmî Gazete'de yayımlanana kadar belki 1 ay geçecek. Bu arada hükümet devam edecek. İmzalar atılacak. Bunlar bu sefer ne olacak gibi birçok şey de tartışmaya açılacak. Çünkü kapattığınız parti muhalefet değil sorumluluğu olan bir iktidar partisi." Millet, siyasi mühendislerin isteklerine hiç uymadı Hangi parti kapatıldıysa millet ona teveccüh etti. Bu sosyolojik olarak da doğru değil zaten. Kapatma meselesi bizde bir siyasi mühendislik olayıdır. Ancak neticede millet sandık geldiğinde oyunu arzu ettiği çizgiye yine gidip veriyor. Türkiye bu tür davalar yüzünden hem hukuki açıdan kaybediyor, hem de gelişeceğine, insanlarına rahat vereceğine, tartışmalara itiyor. Onun için önümüzdeki DTP ve AK Parti davası Türkiye'nin önünde bir fırsattır. Anayasa Mahkemesi'nin davaları reddederek, hem hukukunu, hem siyasetin önünü açacağını dolayısıya Türkiye'nin önünü açacağını umut ediyorum. Olumsuz karar, siyasete 27 Mayıs'tan beter etki yapar Topla tüfekle, hele hele yasaklamakla bir düşünceyi yok edemezsiniz. Zorbalıkla olsaydı bütün dinlerin yok olması gerekirdi. İsa Peygamber çarmıha gerilmiş, Hz. Muhammed yerinden yurdundan edilmişti. Hz. Musa da benzer şekilde eziyet gördü. Ancak milyarlarca insan onların gittiği yoldan gitti. Yasaklamalarla ve dayatmalarla fikri yok edemezsiniz. AK Parti'nin kapatılması siyasete 27 Mayıs'tan daha beter etki yapar. Vekillerin TBMM kürsüsünde yaptığı konuşmadan dolayı çıkacak bir kapatma kararının, Meclis'i "varlığıyla yokluğu bir" durumuna düşürür. Böyle bir netice vahim sonuçlar doğurur. ZAMAN
<< Önceki Haber TARİHİ DAVADA SON DÖNEMEÇ Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER