Arınç, düzenlediği basın toplantısında,
TBMM Genel Sekreterlik Teşkilat Yasası'nda değişiklik öngören
teklif hakkında bilgi verdi.
Bülent Arınç,
Meclis idare amirlerinin
imzasını taşıyan teklifin
Plan ve Bütçe Komisyonuna
havale edildiğini bildirdi. 2919 Sayılı TBMM Genel Sekreterlik Teşkilat Kanunu'nun 1983
yılında yürürlüğe girdiğini, bir iki değişiklik dışında 23 yıldan beri uygulandığına işaret eden Arınç, yasada değişiklik yapma ihtiyacı
duyduklarını kaydetti. Bülent Arınç, 5018 sayılı
Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu doğrultusunda söz konusu yasada değişiklik yapma ihtiyacı doğduğunu anlatarak, TBMM
bütçesinin hazırlanması, kanunlaşması, uygulanması ve denetimine yönelik
yetki ve
sorumlulukların belirlenmesi amacıyla kanunun bazı maddelerinde de
değişiklik yapılmasının öngörüldüğünü söyledi.
Meclis Başkanı ile Genel Sekreterin görev ve yetkilerinin belirlenerek yeniden tanımlandığını, üst
yönetim, iç ve dış denetime yönelik
düzenleme yapıldığına işaret eden Arınç, bunun önemli bir
gelişme olduğunu belirtti. Bütçe maliye müdürlüğü, mal saymanlığı ve satın alma komisyonu başkanlığı birimlerinin
teşkilat şemasından çıkarıldığını, bunun yerine genel sekreterliğe bağlı mali
hizmetler müdürlüğü ve satın alma müdürlüğü birimleri kurulduğunu anlatan Arınç, TBMM'nin iç ve dış
denetimine ilişkin usul ve esasların düzenlendiğini, 3 iç denetçi unvanlı kadro ihdas edildiğini bildirdi.
3 AYRI MÜDÜRLÜK-
Yıllardır beklenen ve her dönemde ifade edilen ama yapılamayan bir konunun gerçekleştirildiğini kaydeden Arınç,
Meclis TV'nin 12 yıldan beri Meclis oluru veya
başkanlık divanı kararlarıyla görev yaptığını,
buradaki personelin ise farklı birimlerden geldiğini veya geçici kadrolarla çalıştığını hatırlattı. Önemli bir faaliyeti yerine getiren Meclis TV'de çalışan personelin Genel Sekreterlik Teşkilat Kanunu'nda yer almadığı ve
tarif edilmediği için statü farklarından doğan bazı olumsuzluklar yaşandığını anlatan Arınç,
RTÜK Kanunu'nda yapılan değişiklikle Meclisin bir kanalı olarak faaliyet gösterdiğini ve televizyon faaliyetlerinin süreklilik kazandığını bildirdi. Arınç, ''Bundan böyle Meclis TV,
Basın Yayın Halkla İlişkiler Daire Başkanlığına bağlı televizyon müdürlüğü olarak teşkilat kanununda yer almaktadır'' dedi. e-Meclis projesi içinde AB standartlarında bir Meclisin nasıl
olması gerektiği projelerini ortaya koyarken, Mecliste araştırma merkezi müdürlüğü kuracaklarını ifade ettiklerini belirten Arınç, 6
ana başlıkta faaliyet gösteren araştırma merkezini de bir müdürlük haline getirdiklerini ifade etti. Arınç, bu birimin Kanunlar Kararlar Dairesi Başkanlığına bağlı olacağını söyledi. Teşkilat Kanunu'nda yer almayan, ancak Meclisin ana damarı olan ve
başkanlık oluruyla çalışmalarını sürdüren Bilgi İşlem Merkezi Müdürlüğünü de Teknik Daire Başkanlığına bağladıklarını anlatan Arınç,
''Böylelikle Teşkilat Kanunu içinde yer almadığı halde faaliyetlerine devam eden kuruluşlardan 3'ünü müdürlük olarak genel sekreterlik içinde kurmak istiyoruz'' dedi.
Meclis TV için 20 kadro ihdas edeceklerini, bunların yeni alınacak elamanlar için değil halen bu bölümde çalışan ancak kanunda kadro karşılıkları olmayan
elemanlar için kullanılacağını belirten Arınç, ayrıca iç denetçi olarak 3 eleman atanacağını, bunlar için de 3 kadro ihdas edildiğini söyledi. Arınç, buna karşılık kaldırılacak kadrolarında olduğunu ifade etti.
''TBMM TARİHİNDE İLK...''-
TBMM tarihinde bir ilk gerçekleştirildiğini, bunu gurur vesilesi saydığını belirten Arınç, şöyle konuştu: ''4 yıldır Meclis Başkanlığı dönemimde şişkin kadroların azaltılacağını, sağlıklı bir yapıya kavuşturulacağını, iyi işleyen, ahenkli çalışan, herkesin görev sahalarının belirlendiği, nitelikli elemanlarla donatılmış, yasama uzmanlığını
kariyer mesleği haline getiren bir Meclis ortaya çıkaracağımızı ifade etmiştik. 4 yıllık
çalışmalarımızın sonucunda, norm kadro yapmış bir Meclis olarak iyi bir noktaya geldiğimizi söyleyebilirim. Yasama dönemi bitip seçime gidildiğinde, çok iyi çalışan ve iyi kadrolarla dolu bir Meclisi bizden sonrakilere devretme mutluluğuna erişeceğiz. Şu an itibarıyla 400 münhal kadromuz var. Bu, Meclis tarihinde ilk kez vuku bulmaktadır.
Emeklilik veya çeşitli nedenlerle Meclisten ayrılanların yerine atama yapmadık. Norm kadroyu hiçbir personelimize zarar vermeden
uygulayarak buna ulaştık. Şüphesiz zaman içinde atamalar yapılmıştır. Bu atamalar birbirini dengelemiştir. Ama münhal sayımızı azaltmayacak bir biçimde gündeme gelmiştir. Bugün için böylesine yüksek sayıda bir
münhal kadroyla bu dönemin de sonunda, inanıyorum ki norm kadro tamamen uygulanmış hale gelecek. Biz bu kez önemli bir imza atıyoruz. Bu kadrolardan 170 tanesinin iptalini öngörüyoruz. Bunu hiçbir Meclis Başkanı, hiçbir
bakan yapmaz. Kendi personeli içinden boşalttığı kadroların iptalini hiçbir kurumun başkanı bugüne kadar yapmadı. İnanıyorum ki biz iyi bir örnek oluruz.''
''KAMU GÖREVİ DEĞİL''-
Arınç, 1983 yılında Teşkilat Kanunu çıkarken lüzumlu görülen bazı kadroların zaman içinde ne kadar gülünç hale geldiğini gördüklerini,
bunlar arasında kazancı,
berber,
terzi, tenekeci, çilingir kadroları olduğunu söyledi.
Bu kadrolardaki kişilerin zaman içerisinde
emekli olduğunu kaydeden Arınç, ''Biz bunları kamu görevlisi niteliğinde görmüyoruz.
Yaptıkları işin kamu görevi olduğuna inanmıyoruz. Bu çağdaş bir anlayıştır. Bunlar sürekli işlerden değildir. Hizmet alımı veya
işçi çalıştırılarak karşılanabilecek hizmetlerdir. Bunlar için istisnai kadrolar konulması, bunlara atama yapılmasını uygun görmüyoruz. En azından ben uygun görmüyorum. Dolayısıyla arkadaşlarımız bir şekilde bu kadroları boşalttığında artık yerlerine yeni atama yapılmaması için
bunları iptal ediyoruz'' diye konuştu. Münhal kadroların, başka kadrolar haline getirilerek atama yapılabileceğine işaret eden Arınç, 400 kadronun tümünün münhal olarak
kalması halinde bunların
Başkanlık Divanı kararıyla başka kadrolara dönüştürülerek doğrudan atama yapma imkanı olduğunu, ancak bunu uygun görmediklerini söyledi. Arınç, bunun örnek alması amacıyla
kullanılmayacak ve kullanılmasını uygun görmedikleri, kamu görevi niteliğinde saymadıkları bu kadroların Meclis kadrolarından çıkarılarak bir daha kullanılmamak üzere iptalini öngördüklerini ifade etti. Arınç, teklifin zaman içerisinde görüşüleceğini umut ettiğini, ancak Meclisin yakın tarihte tatile gireceğine işaret ederek, en azından komisyonlarda görüşülmesi, hatta yetiştirilmesi halinde kanunlaşabileceğini kaydetti.