Öneri üzerine BDP Grubu adına söz alan
Adana Milletvekili Murat Bozlak,
AK Parti iktidarının, elindeki sayısal çoğunluk sayesinde aldığı KHK yetkisi ile yasama organını devre dışı bıraktığını savundu. Bozlak, bu şekilde özellikle
Adalet Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığına bağlı birimlerin, iktidarın arka bahçesi haline getirildiğini iddia etti.
Türkiye'de yargı bağımsızlığının ciddi anlamda zedelendiğini ileri süren Bozlak, ''Önü alınmaz baskıcı bir rejime doğru gidiyoruz'' dedi.
Cezaevindeki BDP'li
yönetici ve üyelerinin sayısının 3 bin 480'e ulaştığını belirten Bozlak, bunu dile getirdiklerinde İçişleri Bakanlığının
itiraz ettiğini söyledi. BDP'den 5 milletvekilinin de
tutuklu olduğunu ifade eden Bozlak, bu milletvekillerine oy veren 370 bin kişinin şu an parlamentoda temsil edilemediğini söyledi.
-''
Meclis çatısı altında ele alınmalı-
MHP Grup
Başkanvekili Mehmet
Şandır,
adalet duygusunu geliştirmeyen yargı sisteminin ülkeye zarar verdiğini dile getirdi.
Yargı bağımsızlığının doğrudan sorgulanmasına neden olan uygulamaların yaşandığını anlatan Şandır, bu nedenle sorunun Meclis çatı altına ele alınması gerektiğine işaret eti.
Özellikle uzun tutukluluk sürelerinin iktidarın, muhalefetin tüm Türkiye'nin sorunu haline geldiğini kaydeden Şandır, ''Bu durum, yargının adaleti sağlama özelliğine ve beklentisine çok ciddi zararlar vermektedir. Meclis bunu sorgulamalıdır. Adaleti temin etmeyen yargı kurumu ve tartışılan yargı süreci, ülkemizin geleceği ile ilgili temel sorundur'' dedi.
Milletin iradesi ile seçilmiş milletvekillerinin tutuklu olduğu için parlamentoya gelemediğini, bunun kabul edilebilir durum olmadığını belirten Şandır, Meclisin bu sorunları çözmek zorunda olduğunu söyledi.
-''
Tutukluluk ceza haline dönüştü''-
CHP Eskişehir Milletvekili
Süheyl Batum da yargı ile ilgili sorunların en kısa sürede Mecliste tartışılması gerektiğine işaret etti. Batum, yargı sorunlarının görmezden gelinmesi halinde yeni anayasa yapım sürecinin de sağlıklı olmayacağını kaydetti. ''Sorunlar, 'Türkiye hukuk devletidir' diyebilmemizi olanaksız hale getirecek derecede arttı'' diyen Batum, özellikle tutukluluğun artık bir ceza haline dönüştüğünü iddia etti.
Batum, şunları söyledi:
''Davlardaki hukuka aykırılıkları hepimiz gözlüyoruz. Devam eden davalarda, bunu görmezden gelerek Türkiye'de hukuk devletini kurmamız mümkün değil. Tahliye kararı veren bütün
yargıç ve savcıların yerleri değişti. Hukuka aykırı uygulamaları nedeniyle şikayet edilen savcı ve hakimlere hiçbir şey yapılmadı.
Adalet Bakanı soruşturma izni vermedi. Buna karşılık
Deniz Feneri savcılarının durumu hepimizin gözü önünde gerçekleşti.''
-''Politik alanda sorgulanmamalı''-
AK Parti
İstanbul Milletvekili
Mehmet Doğan Kubat, yargı bağımsızlığının yalnızca dıştan gelen müdahaleleri önleyerek sağlanamayacağını, bunun yanında savcı ve hakimlerin idari yönden de bağımsız kılınması gerektiğini söyledi. Kubat, bu kapsamda 2010 yılında yapılan
Anayasa değişikliği ile Adalet Bakanlığındaki bazı yetkilerin HSYK'ya verildiğini ifade etti. Kubat, bunun
Cumhuriyet tarihinde yargı bağımsızlığı konusunda yapılan en kapsamlı değişiklik olduğunu belirtti.
Bunun yanında Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkının da getirildiğini anımsatan Kubat, böylece hukuk uygulamalarından
mağdur olduğunu iddia eden kişiler için olağan üstü yargı yolunun da açılmış olduğuna dikkati çekti.
Mahkemelerin ve bunların yargısal nitelikte işlemlerinin politik alanda sorgulamasının Anayasaya da aykırı olduğunu belirten Kubat, BDP'nin
önerisine karşı oy kullanacağını söyledi.
Yapılan oylamada, BDP'nin önerisi kabul edilmedi.
-KHK tartışması-
Yerinden söz alan CHP İstanbul Milletvekili
Mahmut Tanal, Anayasaya göre KHK'ların ivedilikle Genel Kurulda görüşülmesi gerektiğini, ancak bunu henüz gerçekleşmediğini söyledi. Tanal, bu durumda KHK ile yeniden yapılandırılan
Çevre ve Şehircilik Bakanlığının askıda bir
bakanlık olduğunu savundu.
AK Parti Grup Başkanvekili
Ahmet Aydın ise Anayasadaki hükmün açık olduğunu, hükümetin güven oyu aldığını, resmi gazetede yayımlandığını, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının yok sayılamayacağını ifade etti.
BDP Grup Başkanvekili Hasip
Kaplan da bu konuda usul tartışması açılması gerektiğini söyledi. Kaplan, KHK'ların en kısa sürede Genel Kurulda görüşülmesi gerektiğine işaret etti.
TBMM Başkanvekili Mehmet Sağlam ise KHK'ların Meclise sevk edilmesi gerektiğini, ancak bunun da bir usulünün olduğunu kaydetti. Sağlam, söz konusu kararların Anayasa Komisyonundan geçtikten sonra Genel Kurula gelebileceğini, bu süre içinde KHK'ların yok sayılamayacağını söyledi. Sağlam, ''KHK ile Bakanlıkların görevlerinde değişiklik yapıldı diye yok saymak mümkün değil. Bu durum usul v
e devlet geleneklerine uygundur. Anayasada KHK'ların Mecliste görüşülmesi gerektiğini yazıyor, ancak KHK'ların hemen yürürlüğe girmesi gerektiğini de yazıyor'' diye konuştu.