TÜSİAD'dan Hükümet'e eleştiri

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Arzuhan Doğan Yaçındağ, hükümetin yalnızca icraatında değil, söylemlerinin içerik ve üslubunda da azami titizlik içinde olması gerektiğini söyledi.

TÜSİAD'dan Hükümet'e eleştiri

TÜRKONFED Tarafından İskenderun Sanayici ve İş adamlarının ev sahipliğinde gerçekleştirilen İş Dünyasında kadın ve bölgemizin sorunları konulu, başkanlar toplantısı Hatay'ın İskenderun ilçesinde gerçekleştirildi. Mustafa Kemal Üniversitesi Mustafa Yazıcı Devlet Konservatuarı Salonunda düzenlenen TÜRKONFED Başkanlar Konseyindeki konuşmasına, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve önceki gün güvenoyu alan hükümete başarılar dileyerek başlayan TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Yalçındağ, "Cumhurbaşkanı Gül, adaylığını ilan etmesinin ardından yaptığı konuşmasında, 'Cumhuriyetin temel ilkelerine ve kuruluş felsefesine sadakat, tarafsızlık, devletin kurumları arasındaki uyumu gözetmeyi ve laikliğin korunması' gibi konuları öne çıkararak topluma güvence verme ihtiyacını hissetmiştir. Bu ihtiyacın, kendisinin de gözlemlediği ve değer verdiği bir toplumsal hassasiyetten kaynaklandığı açıktır. Bu hassasiyetin toplumun Cumhurbaşkanının, tarafsız bir kimlik içinde görme arzusunun ötesinde, laikliğin ve Atatürk ilkelerinin korunması hususunda bir taraf olarak görme ihtiyacının da bir ifadesi olduğu unutulmamalıdır. Aynı şekilde hükümetinde yalnızca icraatında değil, söylemlerinin içerik ve üslubunda da azami titizlik içinde olması gerektiğini düşünüyoruz. Özellikle, hükümette yalnızca bir kadın bakanımızın olmasını seçim öncesi beyanlarla bağdaşmaz bulduk" dedi. Hükümetin Anayasa değişikliği konusuna da değinen Yalçındağ, yeni anayasanın hazırlanma sürecinin metni kadar önemli olduğunu vurguladı. Anayasayı değiştirmenin çok ciddi bir iş olduğunu belirten Yalçındağ, "Başta hükümet olmak üzere hepimiz konuya ciddiyetle yaklaşmalıyız. Yeni anayasa, 84 yıllık Cumhuriyet kazanımlarını ve temel değerlerini eksiksiz olarak yansıtmalıdır." diye konuştu. Yeni bir Anayasa'nın hazırlanma sürecinin metnin kendisi kadar önemli olduğuna dikkat çeken Yalçındağ, "Böylesine önemli bir konuyu aceleye getirmemek gerekir. Yeni Anayasa yalnızca hükümetin iradesini yansıtan bir çalışma olamaz, çoğunluk formülü bu konuda çalışamaz. Anayasanın geçmiş ile hesaplaşma anlayışı ile kaleme alınmaması, dönemsel politik beklentilerden ve tepkilerden arındırılması şarttır." ifadelerini kullandı. Ekonomide siyasi istikrarın sürdürülmesi ve bu tür yönetim hatalarından kaçınılması için Türkiye'nin öncelikle 2007 yılında ortaya çıkan hedef bütçe kayıplarını telafi etmesi ve IMF ile olan ilişkinin, dönemin şartlarına uygun hale getirmesi gerektiğine vurgu yapan Yalçındağ, "Bu konuda hükümet tarafından yapılan açıklamaları olumlu karşılıyoruz. Türkiye ekonomisinde yüksek cari açık, yüksek borç stoku, kronik tasarruf açığı, derinlikten yoksun piyasalar gibi yapısal kökenli bazı olumsuzluklar bulunuyor. Eş zamanlı olarak muhtemel bir kuraklığın ekonomik ve sosyal sonuçlarıyla yüz yüze gelme noktasına hızla yaklaşıyoruz. Kuraklık, tarımı sanayiyi ciddi biçimde vurabilecek, kalkınmamızı yavaşlatacak bir afet kimliğine büründü. Bu yüzden suyun, bir doğal kaynak olarak, verimli ve doğru yönetilmesi gerekiyor" diye konuştu. Geçen dönem başlanan ve ekonomiyi güçlendiren reformların bu dönemde tamamlanmasını isteyen Yalçındağ, "Sektörlerin yeniden yapılanmasını, şirketler bazında iş yapma biçimlerinin değiştirilmesini öngören mikro reformların da artık devreye alınması zorunlu gözükmektedir. Sosyal Güvenlik reformu yapılamamıştır. Vergi reformu yarım kalmıştır. İstihdam üzerindeki vergi ve benzeri yükler istihdamı caydırmaktadır. Kayıt dışı ekonomi ile hiç mücadele edilmemiştir. Yeni bir sanayi stratejisi yapılması, verimliliğe, teknolojiye inovasyona, AR-GE' ye yatırımın teşvik edilmesi, bölgesel ve sektörel teşviklerin geçirilmesi, bölgesel kalkınma anlayışının yerleştirilmesi ve buna ilişkin alt yapının oluşturulması şarttır" şeklinde konuştu. Türkiye'deki sınırlı kaynakların ideolojik temelli kadro seçimlerinin meydana getireceği verimlilik kaybını kaldıracak durumda olmadığına değinen Yalçındağ, devlet kadrolarının liyakat ve yetenek esasına göre seçilmemesinin hükümetten beklenen performansı olumsuz yönde etkileyeceğini kaydetti. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın bir transit geçiş merkezine dönüştüğünü dile getiren Yalçındağ, "1999-2002 yılları arasında Diyanet'ten diğer kamu kurum ve kuruluşlarına yalnızca 19 kişi geçmiştir. Bir yandan bu geçişlere yol açılırken, Diyanet İşleri Başkanlığı da sürekli geniş kapsamlı kadro tahsisi talebinde bulunmaktadır. Türkiye'nin ekonomiden kamu yönetimine kadar bir dizi reforma ihtiyacı olduğu açıktır" açıklamasında bulundu. Mustafa Yazıcı Konservatuarı'nda yapılan toplantıya AK Parti Hatay Milletvekilleri Orhan Karasayar, Mustafa Öztürk, Hatay Valisi Ahmet Kayhan, DASİDEF yönetim kurulu başkanı Süleyman Onatça, TÜSİAD yönetim kurulu başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ, TÜRKONFED yönetim kurulu başkanı Celal Beysel, sanayici işadamları ve davetliler katıldı. CİHAN
<< Önceki Haber TÜSİAD'dan Hükümet'e eleştiri Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER