Hareket adına Muammer Özkocaca tarafından yapılan yazılı açıklamada, son on yıldır yapılan kurultaylarda blok liste yönteminin uygulandığı hatırlatıldı. Özkocaca, şunları söyledi:
"En
küçük belde belediyeleri olmak üzere milletvekilleri, genel başkan ve yakın çevresinin atamaları yapıldı. Hatta
Belediye Meclisi, İl Genel Meclisi üyeleri bile parti örgütünce belirlenmedi. Hiç kimse
CHP'de de milletvekili, belediye başkanları pazarları kurulmadığını söyleyemez. O yüzdendir ki CHP
halk nezdinde güvenini yitirdi. Yönetimlerce parti içinde
iktidar yeterli sayıldı. Kadrolu muhalefet görevi benimsendi. İlkeli olmadıkları tarafımızdan bilinmekle birlikte, son söylemleriyle parti büyüğü olarak kendilerini ortaya koyanlar ne yazık ki bugün; 'blok listenin ayrışmayı beraberinde getireceğini, parti içindeki çalışmayı ortadan kaldıracağını, kamplaşmayı, kutuplaşmayı, çatışmayı beraberinde getireceğini' iddia etmektedirler."
Parti tüzüklerinin evrensel hukuk normlarına aykırı olduğunu ileri süren Muammer Özkocaca, CHP'nin ilkelerine bağlı olduğunu, devletin de laik, demokratik, hukuk devleti olduğunu kimsenin söyleyemeyeceğini söyledi. Parti tüzüklerinin
siyasi partiler yasasına, siyasi partiler yasasının anayasaya, anayasanın da evrensel hukuk normlarına aykırı olduğunu savunan Özkocaca, şöyle devam etti:
"Bu olumsuzluklar içinde CHP örgütünün de kuşatıldığını,
naylon üyelerle çıkar gruplarının birçok il ve ilçe, beldede
yönetimde olduğunu, sadece kendilerinin bildikleri yerlere
sandık koyarak
seçim yaptıklarını, gerçek CHP'lilerin küstürüldüğünü ya da partiden kaydının silindiklerini biliyoruz. Kendi partilerinden ayrılarak CHP'ye katılanlara elbette karşı değiliz ve gelmelerinden de mutluluk duyarız. Ancak partiye toplu
katılım törenlerinin yoğun olduğu bu günlerde gerçek CHP'lilerin partiye davet edilmemeleri de üzüntü vericidir. Kalpleri kırılan, onurları zedelenen CHP'liler azımsanmayacak çoğunlukta partiden uzaklaşmış, uzaklaştırılmışlardır. Son altı aylık katılımlar dikkate alınmadığında, parti örgütünün yaş ortalaması 60'ın üzerindedir. Nüfusumuzun ortanca yaşı 28,8 iken, yüzde 35,8'i
İstanbul,
Ankara,
İzmir,
Bursa, Adana'da yaşamaktadır. CHP'nin yönetim yapısının halkla ve
ülke gerçekleriyle de ilgisi bulunmamaktadır."
Partilerdeki delege ağalığı sisteminin
demokrasiye, insan haklarına ve hukuka aykırı olduğunu vurgulayan CHP
Taban Hareketi Sözcüsü Özkocaca, demokrasinin olmazsa olmaz kurumu siyasi partilerin, bizatihi kendi yapılarının demokrasi için en büyük
tehlike olduğunu söyledi. Hiç kimsenin kişisel hırs ve ihtiraslarının, çıkar ilişkilerinin ülkenin önünü tıkamaması gerektiğini belirten Özkocaca, şöyle dedi:
"CHP Taban Hareketi olarak hep istediğimiz; demokratik tüzük, katılımcı demokrasi, şeffaf yönetim, ilkeli tutum olmuştur. Bunun gereği olarak da
ön seçim ve kurultaylarda çarşaf liste önerilmiş, istenmiştir. Son günlerdeki partimiz ve dışındaki gelişmeler bizleri kaygılandırmaktadır.
Tüzük gereği her ne kadar genel
başkanlık yetkileri padişahlık yetkisi ise de bunun sorumlusu kesinlikle Genel Başkanımız
Kemal Kılıçdaroğlu değildir. Etik olmayan davranışlarda ayak oyunları oynanmaya çalışılmaktadır. Siyasi hırslarının tahammül edilemeyecek noktaya geldiklerinin de kendileri farkındadırlar. Elli yıllık siyasi hayatlarının deneyimleri herkes için gereklidir. Geçmişin sorumluluğunu, geleceğin yükünün tamamını Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nu yüklemek de insafsızlıktır. Bunun için de yapılması gerekenleri, başta genel başkan olmak üzere kurultay delegelerine iletmek istiyoruz."