Şengül, Mülkiyeliler Birliği'nde düzenlediği basın toplantısında, göreve getirilişinin ardından
Ankara'daki ''imar
rantına'' ilişkin çalışmalar yaptığını belirten Şengül, bu sırada ''imar alanında yolsuzluk, rüşvet ve usulsüzlüklerin sanılandan çok daha derin olduğunu gördüğünü'' öne sürdü.
''kendi evlerini
temiz tutmayanlar, başkasını kirli olmakla suçlayamazlar'' diyen Şengül, ''
İmar yolsuzluklarına'' ilişkin çalışmaları yürütürken, zaman zaman yollarına kendi partilerine üye bazı
yöneticiler, bazı karar vericilerin de çıktığını gördüklerini, ancak en ufak bir parti ayrımı gözetmeksizin, kabul edilemeyecek tüm kararlara karşı durduklarını söyledi.
Ankara'da gerçek plan yapma yetkisinin Ankara Büyükşehir Belediyesine ait olduğunu belirten Şengül, basın mensuplarına gösterdiği ''
2023 Başkent Ankara Nazım İmar
Planı Açıklama Raporu''nun, Ankara'nın anayasası olduğunu söyledi.
''Söz konusu planın yapıldığı günün ertesinde Büyükşehir Belediyesi tarafından delinmeye başladığını'' ileri süren Şengül, kendilerini rahatsız edenin ise bu durum olduğunu bildirdi.
''Kendileri cam evlerde oturanlar, başkalarının evlerine taş atamazlar'' diye bir söz olduğunu ifade eden Şengül, şöyle devam etti:
''O nedenle biz öncelikle kendi evimizde
temizlik istiyoruz. Her kim, hangi makamda olursa olsun, bizim inandığımız değerlere, hukuki çevrelere, planlamalara uymamışsa karşısında durduk. Onun için ben eleştiriye kendi evimden başladım. Şimdi oradan aldığım güçle, Ankara Büyükşehir Belediyesinin belediye başkanına ve A takımına taşı atıyorum. Çünkü temiz bir yerden
siyaset yapıyoruz. Dün
Başbakan bir açıklama yaptı, '
CHP pisliğine baksın, pisliğini temizlesin. İl Başkanı'nın yaptığı açıklama çarpıcı, onlar temizlemezse bu devletin kurumları vardır. Gider temizlerler' dedi. Üslubu bir yana bırakıyorum, Başbakan'a bu duyarlılığı için teşekkür ediyorum. Ama kendisini Büyükşehir Belediyesi ile açıklayacağım
belgelerle ilgili aynı duyarlılığı göstermeye davet ediyorum.''
Şengül, ''Ankara'nın en büyük rant alanı'' dediği, Çayyolu, Alacatlı, Ümitköy bölgesinin, ''düşük yoğunluklu konut alanı'' olarak belirlendiğini, ancak burada yoğunlukların artırıldığını iddia ederek, ''bunun toplumsal
dolandırıcılık'' olduğunu savundu.
''Büyükşehir Belediyesi A Takımı'' olarak nitelendirdiği ve orada bulunan 3 kişiye ait olduğunu savunduğu konutların listesini de gösteren Şengül, ''Bir kişinin toplam kendisine ait 63, çocuklarıyla birlikte 83 tane ve de rastlantısal olarak tam da bu gelişme alanlarında mülkü olur mu? Olur olur da onun adı başka bir şey olur, savcıları göreve çağırıyoruz'' dedi.
Şengül, ''Sayın Başbakanımıza sesleniyorum, burada belge, burada bilgi, burada
kirlilik. Biz kendi evimize çeki düzen vermek için gerekirse
istifa ederek görevimizi yaptık, buyurun görevinizi yapın. Bir
terzi, bir gazetecilik okulu mezunu neredeyse Ankara'yı
esir aldı'' diye konuştu.
Şengül, Başbakan'ın istemesi durumunda elindeki tüm belge ve bilgileri kendisine ve
Cumhuriyet savcılarına vermeye hazır olduğunu da söyledi.
CHP
Merkez Yönetim Kurulu tarafından bir
soruşturma başlatıldığını belirten Şengül, kendisinden de suçlamalara ilişkin bir
rapor istendiğini bildirdi.
Şengül, son günlerde bazı tehditler aldığını da ileri sürdü.
Bir soru üzerine henüz Kılıçdaroğlu ile görüşme imkanının olmadığını belirten Şengül, istifa açıklaması sırasında ''
Rüşveti
teklif eden iş adamına aracı olan kişi için ''CHP'de tenzili rütbeye uğramış bir yönetici'' dediğinin anımsatılması üzerine ise Genel Merkezin soruşturma başlattığını bu noktada daha fazla detaya girmeyeceğini kaydetti.