Eker,
Güneydoğu Tarımsal
Araştırmalar Enstitüsünde düzenlenen
Türkiye Ziraat Odaları Birliği Güneydoğu
Anadolu Bölge Toplantısında yaptığı konuşmada,
Diyarbakır'ın 7-8 bin yıllık tarihe sahip 25 medeniyetin izlerini taşıyan tarihi bir
kent olduğunu söyledi.
Uçak ile Diyarbakır üzerinde tur atıldığında tarihi Diyarbakır Surlarının kimilerine göre kalkan balığına benzetildiğini ifade eden Eker, ''Ben surları insan kalbine benzetiyorum.
İnsan kalbi kadar sıcak. Evrensel kültür ve değerler ile medeni ve insani değerlere sahip insanların yaşadığı bir şehir burası. Bu
kalp herkese açık. Bu kalp sevgi, hoşgörü ve toleransa beşiklik etmiştir. Bakmayın bugün imajımızı kirletmeye kalkışanlara. Biz onlara inat sevgiyi ve kardeşliği birlikte büyütüp geliştireceğiz'' diye konuştu.
-MİRAS YOLU İLE BÖLÜNME ÖNLENECEK-
Eker,
AK Parti hükümeti döneminde tarımın el değmemiş alanları ve çözüm üretilmemiş sahalarında çözümler ürettiklerini söyledi. Kendilerinden önceki dönemde tarımla ilgili bir
kanunun bulunmadığını hatırlatan Eker, şöyle konuştu:
''Bir
sektör düşünün. Her 10 insandan 4'ü orada çalışıyor. Ama o sektörün kanunu yok. Devlet oturup bir program bir kanun yapmamış.
Cumhuriyet kurulalı 80 yıl geçmiş ama hala tarımın kanunu çıkmamış.
Hani biz tarım
ülkesiydik? Dünyada kendi kendine yeten 7 ülkeden birisiydik?. Niye bir kanunu çıkaramadık?.
Bu, meseleleri gündelik, politik ve popülist yaklaşımla ele alan zihniyetin bizi getirdiği yer. Biz buna sünger çektik. Tarımla ilgili 14 kanun çıkardık. Biri de Tarım Kanunu. Tarım,
sigorta,
toprak ve
gıda başta olmak üzere tarıma ilişkin 14 kanun çıkardık. Bugün artık tarımın dört başı mahmur bir mevzuatı var.
Önümüzde çıkaracağımız önemli bir kanun var. Tarım arazilerinin
miras yolu ile bölünmesinin önüne geçen düzenlemeyi
Allah'ın izni ile bu dönem çıkaracağız.
Hükümet programı ve hükümetimizin
eylem planında buna yer verdik.
Türkiye'de
çiftçinin geliri artacaksa tarımsal verimliliğin artması lazım. Verimlilik artmadan
üretim karlı olmaz. Bunun yolu
işletme yapısını
ıslah etmektir. Küçük, bölük pörçük arazilerde sağlıklı bir işletme sahibi olma
ihmal ve ihtimali yok. Türkiye'de 3 milyon 100 bin işletme var. İşletmelerin ortalama büyüklüğü 5.5 hektar ve ortalama 7 parça. Burada verimlilik olabilir mi?.
Aynı pazara mal sattığımız AB'nin 27 ülkesinde ortalama işletme büyüklüğü 17.5 hektar. Buradan yola çıkarak, bu dönem çıkaracağımız bu kanun son derece önemli. İkinci aşamada bölük pörçük hale gelmiş arazileri toplulaştıracağız. Hükümetimiz döneminde 3 milyon hektarın üzerinde toplulaştırma yaptık.
Büyük kısmı tamamlandı. Kalan kısmını ise 2012 yılında tamamlıyoruz. GAP'taki 9 vilayette 2 milyon 200 bin hektar alanda toplulaştırma yapıyoruz.
61. Hükümet programımızdaki eylem planında DAP ve KOP illerindeki toplulaştırmanın tümüyle bu yıl içerisinde tamamlanması yer alıyor. Diğerleri ile ilgili de çalışmalar sürüyor. Bölünmeyi önleyeceğiz. Dünyanın gelişmiş ülkeleri nasıl yapıyorsa biz de yapacağız.''
-HAYVANSAL ÜRÜN FİYATLARINA MÜDAHALE KURUMU
Eker,
bakanlığı yeniden yapılandırdıklarını, bakanlığa bu kapsamda yeni genel müdürlükler ve birimlerin eklendiğini söyledi. Bu kapsamda bakan yardımcısı olarak kararnamesi onaylanan Kutbettin Arzu'nun getirildiğini ifade eden Eker, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Yeni yapı ile bakan yardımcımızın da kararnamesi çıktı. Kendisi de çiftçi olan Arzu üçlü kararnamenin yayımlanması ile bakan yardımcısı oldu. Kendisi
bölgenin bir evladı olarak Türkiye'ye
hizmet edecek.
Bakanlığımız bünyesinde 27 yıldır olmayan Su
ürünleri
Balıkçılık Hayvancılık Genel Müdürlüğü kuruldu. Ayrıca Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü kuruldu. Çiftçi eğitimine verdiğimiz önemin bir göstergesi olarak Eğitim Yayın ve Yayınlar Dairesi'ni kurduk.
Tüm bu değişikliklerin yanı sıra bu dönem hayvansal ürünlerle ilgili '
Müdahale Kurumu' oluşturuyoruz. Üretici
fiyat dalgalanmalarından olumsuz etkilenmesin,
tüketici de zarar görmesin diye. Bu kurum süt ve
et fiyatları için çalışacak.
Fiyat dalgalanmalarını düzenleyen bir kurumsal mekanizma oluşturmamız gerekiyordu. Başbakanımızın talimatı ile bunu hükümet programına aldık. Bu kurumu en kısa sürede mevzuatını oluşturarak, hayata geçirmeyi planlıyoruz. Yarın bu alanda GAP Uluslararası Tarımsal Araştırmalar Eğitim
Merkezi'nin temelini atacağız.
Bu tesisi 300 günde tamamlayacağız. Burada bölge coğrafyasındaki ülke çiftçilerine tarımsal eğitim verilecek. Burası uluslararası bir merkez olacak. Bizim uzmanlarımız eskiden Avrupa'da ihtisas yapıyorlardı. Şimdi ise biz eğitim vereceğiz. Bu kapsamda bölgedeki 2 merkezden birinin Şanlıurfa'da temelini attık. Diyarbakır'daki tesisin de temelini yarın atacağız. Bunların hepsi GAP Eylem Planı kapsamında gerçekleşiyor.''
-13 MİLYAR DOLAR DEĞERİNDE TARIM VE GIDA MADDESİ İHRACI-
Eker, Türk çiftçisinin ürettiği hasıla ile 74 milyon insanın yanı sıra 30 milyon turistin de karnını doyurduğunu ifade ederek, bunun dışında 13 milyar dolar değerinde de tarım ve gıda maddesi
ihraç ettiğini söyledi.
Türkiye'de ihracatın, ithalatın üzerinde olduğunu belirten Eker, Türkiye'de ithalatın o ürünlere mahkum olunduğu için değil, ticaretin bir gereği olarak yapıldığını vurguladı.
Eker, Türkiye'nin şu anda ürettiği 62 milyar dolar tarımsal hasıla ile dünyanın 190 ülkesi içerisinde 7. sırada yer aldığına dikkati çekerek, ''Bu Dünya Bankası'nın raporlarında 6. sıra olarak geçiyor.
OECD raporlarında ise 7. sıra. Türkiye 8 yıl önce ise 11. sıradaydı.
Fransa,
İtalya ve İspanya'yı geçtik. Avrupa'nın birinci, dünyanın 7. büyük tarım ekonomisine sahip ülkesiyiz. Bu sizlerin eseri. Çünkü alan aynı. Türkiye'nin tarımsal hasılası teknoloji, yeni kanun ve mevzuat düzenlemeleri ile 8 yılda 3 kat artarak 62 milyar dolara ulaştı. Aynı alandan 23 milyar dolar üretilirken şu anda 62 milyar dolar tarımsal hasıla üretiliyor'' dedi.
-TARIMSAL DESTEK MİKTARINDA 1 YILDA 5 KAT ARTIŞ-
Eker, Güneydoğu'daki 11 ilde 2002 yılında ödenen tarımsal
destek miktarının 270 milyon lira olduğunu belirterek, bir yılda bu miktarın 5 kat artış ile 1.1 milyar liraya yükseldiğini söyledi.
2003-2011 yıllarında 11 ilin çiftçisine 7.6 milyar lira nakit destek verildiğini ifade eden Eker, ''Bizim bir kompleksimiz yok. Ziraat Odaları Birliğine bazı görevlerimizi devretmeye hazırız. Ama bir şartla. Oda başkanlarının da bu işi yüklenmeye, yerine getirmeye hazır olmaları lazım.
Biz gayretimizi sürdürüyoruz. 427 ziraat mühendisi ve veterineri bölge çiftçisine destek vermesi için görevlendirdik. Eğer iyi çalışmıyorlarsa Allah rızası için bize söyleyin. Çünkü ben onların
maaşını performansa göre belirliyorum. Çalışmıyorlarsa ben onlara
maaş zammı vermem. Biz onları köyde çiftçinin yanında onlara destek olmaları için görevlendirdik'' dedi.