22 Temmuz seçimlerinden önce yaptığı mitingler ve televizyon programları sonrasında CHP'den milletvekili adayı olmasına kesin gözüyle bakılan Tuncay Özkan'ın aday gösterilmemesi sürpriz olarak değerlendirilmişti. O günlerde, Özkan'ın adaylığının Baykal'dan döndüğü kulislere yansıyan bilgiler arasında yer almıştı. ÖZKAN, SIKIŞTIRMAYA BAŞLADI ! 22 Temmuz'da CHP'den aday gösterilmeyen Özkan, "Bizkaçkişiyiz" adını verdiği bir platform oluşturarak sokak muhalefetine başladı. Çeşitli illerde bayrak, laiklik ve 'Türbana hayır' mitingleri düzenledi. İTİRAF ETTİ: "CHP'YE BAŞVURU YAPTIM" ENSONHABER isimli internet sitesinin haberine göre, Tuncay Özkan, geçtiğimiz haftalarda Kanaltürk'te yayınlanan ve Kerimcan Kamal ile birlikte yaptığı programda CHP'ye üyelik başvurusunda bulunduğunu açıkladı. Özkan ve Kamal arasında geçen diyalog, başvurunun CHP yönetimi tarafından kabul edilmediği ve bunun nedeninin Baykal olduğu ima edildi. İşte o diyalog: - Abi siyasete atılacak mısınız? - Valla CHP'ye başvurumuzu yaptık, hala cevap yok - Üyelik başvurusu mu? - Evet 3 ay oldu. Başvurumu hala inceliyorlarmış(!) - Neden beklediyorlar? (Sessizlik..) Sonra karşılıklı gülüşmeler.. BAYKAL'A MESAJ GÖNDERMİŞTİ Özkan, CHP Genel Başkanı Baykal'a "Eğer kendini yenilemezsen, gençleştirmezsen, yeni fikirlere kucak açmazsan, ben yeni parti kuracağım. Ne zaman yapacağım bunu? Kurultaydan hemen sonra yapacağım" mesajı göndererek, Nisan'da yapılacak kongrede Baykal'ın çekilmemesi halinde yeni bir parti kuracağı sinyalini vermişti. Tuncay Özkan'ın Baykal'a yaptığı çağrının sebebi bu üyelik başvurusunun bekletilmesi olarak değerlendiriliyor. BAYKAL, 'İKİNCİ SARIGÜL VAKASI'NDAN KORKUYOR CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, önceki kongrede liderlik yarışına girdiği Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül'ü Disiplin Kurulu kararı ile partiden ihraç etti. Sarıgül'ün yaptığı itraz Danıştay tarafından reddedilince, Nisan'da yapılacak kongrede yeniden aday olmasının da önü kesilmiş oldu. Baykal'ın liderlik hırsı konusunda Sarıgül'le benzerlik gösteren Tuncay Özkan'ı partiye üye yapmaktan çekinmesi, "İkinci bir Sarıgül vakası" yaşamamak için aldığı bir tedbir kararı olarak değerlendiriliyor.