Türban ile başörtüsünün farklı kavramlar olduğunu ileri sürüyor. Bu görüşten yola çıkan
CHP Kahramanmaraş Millet
vekili
Durdu Özbolat, önemli bir çıkış yaptı. Özbolat, "Türban siyasi simgeyse, kızlarımız geleneksel başörtüsüyle okula gitsin. Buna kimsenin itirazı olamaz." dedi. Özbolat, üniversitelerdeki kılık
kıyafet kısıtlamalarının bir sorun olduğunu ve bu sorunun 'orta yerde durduğunu' söyledi.
MHP'nin üniversitelerdeki başörtüsü sorununu aşmaya yönelik
Anayasa değişikliği teklifine en sert tepkiyi CHP verdi.
Baykal, üniversitelerdeki yasağın kalkması durumunda laik yaşamdan uzaklaşılacağını savundu. Özbolat, Genel Başkanı Baykal'ın '
türban endişesi'ne karşı, 'başörtüsü' alternatifini gündeme getirdi. Türbana karşı çıkan kesimlerin 'türban ile başörtüsü'nün farklı şeyler olduğunu belirttiklerine işaret eden Özbolat, türbanı sakıncalı bulan kesimlerin geleneksel anlamdaki başörtüsüne karşı çıkmamaları gerektiğini vurguladı. Özbolat, "Dinî vecibelerini yerine getirenlere karşı olamayız. Benim annem de başörtülüdür. İslam'a inanan insanlar bunu takıyorsa saygı göstermek gerekir. Türban bir 'siyasi simge' kabul ediliyorsa, o zaman üniversitelerde başörtüsü serbest olmalıdır. Benim buna hiçbir itirazım olamaz, kimsenin de olmamalıdır." diye konuştu.
CHP'nin 'benim siyasi anlayışıma uymuyor' diyerek türban serbestliğine karşı çıktığını belirten Özbolat, AK Parti'nin kılık kıyafet sorununu çözecek güce sahip olduğunu, MHP'yle birlikte gerekli
Anayasa değişikliğini yapması gerektiğini söyledi. CHP'nin 98 milletvekiliyle Anayasa değişikliği yapamama bahanesi olamayacağını anlatan CHP'li vekil, şöyle devam etti: "CHP muhalefet yapıyor diye toplumun ihtiyacı olan acil konularda hiçbir şey yapılamıyorsa, bu CHP'nin muhalefetinin 'haklı' olduğu anlamına gelir. Kılık kıyafet konusu bir sorundur ve giderilmesi gerekir. İktidar partisi seçmenine hangi sözü verdiyse yerine getirmelidir. Ancak sorunları çözerken de kesinlikle gerilimlere yol açılmamalıdır."
Durdu Özbolat,
TBMM Başkanlığı'na sunduğu bir
kanun teklifiyle bu görüşlerini destekledi. Yüksek
öğretim Kanunu'nda değişiklik öngören teklifin ilk maddesi, 1980-1981 öğretim yılından itibaren, her ne sebeple olursa olsun
yükseköğretim kurumlarıyla ilişikleri kesilmiş öğrencilere bir öğretim yılı devam ve üç sınav hakkı verilmesini içeriyor. İkinci maddede ise lisansüstü eğitim yaparken üniversitelerle ilişiği kesilen tüm öğrencilerin affedilmesi isteniyor.
ZAMAN