Hükümet ve kilise bu tercihe tepki gösterirken, Makedonya-Trakya Bakanı Yorgos Kalancis, “Karahasan, ‘Yunan bir kadınım’ derse problem olmaz.” dedi. Cihan’a konuşan Karahasan ise eleştirilere aldırmadığını belirterek, Papandreu’nun tercihini “tarihî bir karar” olarak niteledi. Yunanistan’da valilik ve belediye seçimleri öncesi partiler, destekledikleri vali ve belediye başkan adaylarını açıklamaya başladı. Anamuhalefetteki PASOK, Kavala-Drama-İskeçe illerinde destekleyeceği süper vali (valiler üstü vali) adayının, Batı Trakya Türk Azınlığı mensubu Gülbeyaz Karahasan olduğunu duyurdu. İskeçe’nin Gökçepınar köyünden olan Atina Hukuk Fakültesi mezunu Karahasan (27), İskeçe’de avukatlık yapıyor. Bizzat Papandreu tarafından Atina’da düzenlenen tanıtım toplantısında duyurulan Karahasan’ın listesinde Drama için Hristoforo Korifidi, Kavala için Dimitri Paputçi ve İskeçe için de Foti Karalidi vali adayı olarak yer aldı. Önceki gün adaylığının açıklanmasının ardından kendini bir anda tartışmaların odağında bulan Karahasan, gelişmeleri dün Cihan’a değerlendirdi. Papandreu’nun tercihini “tarihî ve demokratik bir karar” diye niteleyen Karahasan, Drama-Kavala-İskeçe’de en iyi sonucu almak için mücadele edeceklerini belirtti. Karahasan, “Bu tercih önemli. Azınlığın yerel yönetimlerde daha iyi temsil edilmesi ve karşılaştıkları zorlukların merkezî yönetime aktarılması için çaba göstereceğim. Bölgenin herkes için geliştirilmesi adına elimden geleni yapacağım.” şeklinde konuştu. Karahasan, ‘İskeçe’deki azınlık mensuplarının desteğini alabilecek misiniz?’ sorusuna ise “Bana çok fazla tebrik ve destek mesajı geliyor. Yaptığım çalışmalardan da bu konuda şüphem yok. Desteklerini alacağımı düşünüyorum.” cevabını verdi. Seçim çalışmalarına pazartesi gününden itibaren başlayacağını söyleyen Karahasan, adaylığı konusunda yerel örgütün fikri alınmadan merkez tarafından belirlendiği yolundaki eleştirilere ilişkin ise, “Böyle bir şey yok. Seçim komisyonu, yaptığı çalışmaların ardından ismim üzerinde merkeze bilgi verdi.” şeklinde konuştu. Tercih, PASOK’un özünü yansıtıyor Papandreu’nun kararı, parti içi ve dışı çok sayıda tepkinin gelmesine neden oldu. PASOK kurmayları, Papandreu’nun bu tercihini desteklerken, hükümet kanadı, Yunan kilisesi ve yerel örgütler ise eleştirdi. Anamuhalefet lideri, Karahasan seçiminin, PASOK politikasının özünü sembolize ettiğini söyledi. Papandreu, PASOK’un hükümet olduğu dönemde din ve kültürlerin birlikte yaşaması için çaba gösterdiğini, açık ve demokratik bir Yunanistan için azınlık, Hıristiyan-Müslüman ilişkilerinde herkesten çok iş yaptığını söyledi. PASOK’tan kadın milletvekili ve valileri de azınlık mensubunun aday gösterilmesine tam destek verirken, Atina milletvekili bayan Maria Damanaki, “Bütün vatandaşlar, Yunan erkek ve kadınlar kanunlar önünde eşittir. Bu tercihle biz, bütün Avrupa’ya çağdaş ve açık bir demokratik Yunanistan’ı gösteriyoruz.” dedi. Kilise ve hükümet rahatsız Diğer taraftan Selanik Metropoliti Anthimos, bir azınlık mensubunun aday gösterilmesine tepki vererek PASOK’u sert bir şekilde eleştirdi. Kilisenin eleştirilerine cevap veren PASOK kurmaylarından ve eski bakanlardan Evangelos Venizelos ise “Politika halka açılıyor. Kilise kendi işleriyle uğraşsın.” dedi. Selanik PASOK milletvekili Yanis Makriotis, “Bence çok yerinde bir tercih.” derken, Selanik Belediye Başkanı da “Hepimiz aynı haklara sahip Yunan’larız. Benim problemim yok.” ifadelerini kullandı. Karahasan’ın Batı Trakyalı Türklerden olması, hükümet kanadının da tepkisine sebep oldu. Makedonya-Trakya Bakanı Yorgos Kalancis, “Eğer bu bayan çıkar ve cesurca ‘Yunan bir kadınım.’ derse, hiçbir problem olmaz.” dedi. “Adaylık için ölçü Yunan kadınım demesi mi?” sorusuna ise Kalancis, “Hayır. Bu hepimizin söylediği bir şey. Bunu açıklarsa, hiçbir problem olmaz. Vali olursa Yunanistan’ın Osmanlı’dan bağımsızlığını kazandığı 25 Mart törenlerinde yanımda mı duracak? Benim görüşüme göre, politik düşünceden ayrı olarak, milli uzantısı da var. PASOK’un bu tercihi, başarısızlık tercihidir.” söyleriyle karşılık verdi. Hükümet kanadından gelen bu yaklaşım, AB üyesi bir ülkenin farklı din ve milli kimlikten vatandaşların demokratik sürece katılımlarına bakışını yansıtması bakımından endişe verici bulundu. Zaman