Davutoğlu
Türkiye'nin son dönemlerde izlediği dış
politika ile ilgili bir soruya;" Büyük bir küresel değişimi hep birlikte yaşıyoruz. Arzumuz, yeni küresel düzenin kapsayıcı, adil ve sorunların giderilmesine
hizmet edecek biçimde oluşmasıdır. Bu çerçevede Türkiye'nin
dış politikada ilgi ve etkinlik menzili tüm dünyadır. Türkiye, bölgesine yönelik
doğal ve yoğun ilgisinin yanı sıra küresel ölçekli bir dış
siyaset izlemektedir. Siyasi
diyalog zeminini güçlendirmek,
ekonomik ilişkileri pekiştirmek ve farklı kültürler arasında karşılıklı anlayışı
teşvik etmek yoluyla, barışçıl ve istikrarlı bir küresel düzenin kurulmasına katkıda bulunmayı amaçlıyoruz. Bu doğrultuda, barış, istikrar ve
refaha hizmet anlayışıyla örtüşen tüm girişimleri destekliyoruz. Kriz odaklı değil,
krizlerin önüne geçilmesini, mevcut sorunların çözüm süreçlerinin kolaylaştırıp hızlandırılmasını, özellikle aynı bölgede yer alan
ülkeler arasında azami
işbirliğini ve entegrasyonu hedefleyen, diyalogu esas alan bir dış politika yaklaşımımız var. Çok boyutlu bir stratejiyle, çevremizde bir güvenlik, istikrar ve refah kuşağı tesis edilmesini arzu ediyoruz. Yakın havzalarla bütünleşmek istiyoruz..." dedi.
MEDVEDEV'İN ZİYARETİ İLİŞKİLERE İVME KAZANDIRDI
Davutoğlu
Rusya Devlet Başkanı Dimitri Medvedev'in 11-12
Mayıs 2010 tarihlerinde Türkiye'ye gerçekleştirdiği resmi ziyaretin iki ülke ilişkilerine yeni bir ivme kazandırdığının altını çizdi. Davutoğlu,"Ziyaret çerçevsinde Türkiye ve Rusya arasında Üst Düzey İşbirliği Konseyi kurulmuş ve anılan Konseyin ilk toplantısı gerçekleştirilmiştir. Ziyaret sırasında ayrıca,
vize muafiyeti, enerji, güvenlik, ulaştırma ve tarım gibi alanlarda toplam 16
belge imzalanmıştır." ifadesini kullandı.
Davutoğlu Medvedev'in Türkiye ziyaretinden Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Moskova'yı ziyaret ettiğini hatırlatarak, söz konusu ziyaret kapsamında çok önemli konularda görüş birliğine varıldığının altını çizdi.
Dışişleri Bakanı; Son dönemde, iki ülke arasında gerçekleştirilen üst düzey ziyaretler Türk-Rus ilişkilerinde yeni bir dönemi başlatmıştır. Rusya'yla ikili ilişkilerimizde, bölgesel ve uluslararası tüm alanlarda samimi ve açık bir diyalog mevcuttur. Geçmişteki ön yargıların ortadan kaldırılması ve karşılıklı güvenin oluşturulması süreci esas itibariyle sonuçlanmıştır. RF'yle işbirliği çok boyutlu dış politikamızın en önemli unsurlarından biridir.
Rusya ve Türkiye – iki
Avrasya devletidir. Devletlerimizin bir
takım bölgesel ve küresel sorunlar ile ilgili yaklaşımları örtüşmektedir. Size göre, Rus-Türk bölgesel işbirliğinin ana hatları nelerdir? şeklindeki bir soruya Davutoğlu; "Türkiye ve Rusya arasında 2001 yılında Avrasya Eylem
Planı imzalanmıştır. Bu Plan ile Avrasya bölgesinde işbirliğinin geliştirilmesi amaçlanmıştır. Ayrıca amaç, eski Sovyet coğrafyasında siyasi istikrara, ekonomik kalkınmaya olabilecek ortak katkıları araştırmak idi...
Türk-Rus ilişkilerinin ulaştığı mükemmel düzeyin ve Başkan Medvedev'in Ankara'ya yaptığı resmi ziyaret sırasında kurulan ve ilk toplantısı yapılan, Türkiye ve
Rusya Federasyonu arasında üst düzey hükümetlerarası bir mekanizma işlevi görecek olan Üst Düzey İşbirliği Konseyi'nin kapsamlı stratejik işbirliğine temel oluşturacağına, Avrasya,
Ortadoğu,
Balkanlar ve diğer ilgili bölgelerde ülkelerimizin işbirliğine ivme kazandıracağına inanıyorum." şeklinde konuştu.