Türkiye’de kayıtdışı siyaset var

AK Parti’nin Ankara 1. bölgeden milletvekili adayı olan eski Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Türkiye’de sadece siyasi partilerin siyaset yapmadığını söylüyor. Çiçek “Bizde bir de kayıtdışı siyaset var” diyor.

Türkiye’de kayıtdışı siyaset var

Cemil Çiçek, “Türkiye’de iki tür parti var. Biri milletin kucakladığı ama devletin şaşı baktığı partiler. İkincisi devletin keşke gelse dediği ama milletin sırtını döndüğü partiler. AK Parti birincisine giriyor” şeklinde konuşuyor. Cemil Çiçek, siyasete 1983’te ANAP’tan girdi, 1991’de ise bıraktı. 1995’te siyasete yeniden döndü. İki yıl sonra ANAP’tan ihraç edildi. 1998’de bu kez Fazilet Partisi’nde siyaset yapmaya başladı. Parti kapatılınca da bağımsız hale geldi. AK Parti’nin kuruluş çalışmalarına katıldı yeniden milletvekili, bakan oldu. Adalet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü sıfatı ile de hükümetin kameralar önünde en çok görünen bakanıydı: “Siyasete ilk girdiğimiz yıllarda biraz daha idealizm vardı ama birazda hırsla konulara yaklaşıyorduk ama sonra görevleri yaptıkça aklım hırsımın önüne geçti. Tabiri caizse biz üniversitede gözümüzü açtık kendimizi siyasetin içinde bulduk o gündür bugündür devam ediyor.” KAYITDIŞI SİYASET Cemil Çiçek siyasetle yolunun nasıl kesiştiğini işte böyle anlatıyor. AK Parti’nin Ankara 1. bölgeden milletvekili adayı olan Çiçek’e göre Türkiye’de siyaseti sadece siyasi partiler yapmıyor. Çiçek bir de kayıtdışı siyasetten sözediyor: “Bir siyasetin herkesin bildiği tanıdığı aktörleri var. Millet zannediyor ki siyasetin tamamını bunlar yapıyor. Halbuki onlardan çok daha etkili siyaset yapan başka kurumlar var. Onlar gözükmüyor vatandaş her türlü olumsuzluğu bu önde gördüklerinden biliyor. Biz merdiven boşluğunda başkalarından arta kalan alanda siyaset yapıyoruz. Mesela yargının kendi içinde de siyaset vardır özellikle yüksek yargıda bunu seçimlerde görürsünüz. ‘Siyaseti belki de burda öğrenmek lazımdır’ şeklinde bir söz şaka latife olarak da söylenir.” İKİ TÜR PARTİ VAR Çiçek, Türkiye’de iki tür parti olduğu görüşünde. Çiçek “Biri milletin kucakladığı ama devletin şaşı baktığı partiler, ikincisi devletin keşke gelse dediği ama milletin sırtını döndüğü partiler. Türkiye’de şu anda 50 yıldır kıramadığımız önyargılar var şahıslar ve kesimler arasında. Mesela toplumun bir kesimi devletin bazı kurumları belli kesimin cumhuriyete sadakati konusunda şüphesi var önyargısı. O kesim bu kesimin iktidar olmasını arzu etmiyor. Ama kendi arzu ettiklerini de millet arzu etmiyor. AK Parti milletin istediği parti olarak görülüyor” MİLLET İRADESİNE RAZI OLMAK DAHA ÖNEMLİ Cemil Çiçek “Devletin AK Parti’ye bakışı nasıl?” sorusuna ise şu yanıtı veriyor: “Denilmek isteniyor ki bizim tercihimiz bu değildir. Halbuki burada esas olan milletin iradesidir. Kayıtdışı yoldan siyaseti yönlendirmek yerine bunların vatandaşa gidip gönülbağını kurmalı. Millet iradesine alternatif başka iradelerle demokrasiyi çalıştırmak gibi bir sıkıntı ile karşı karşıya kalabiliyoruz. Seçimler önemlidir ama seçimlerden sonra millet iradesine razı olmak onu kabullenmek seçimlerden daha önemlidir.” Cemil Çiçek, hükümetin bazı kurumlarla kavgalı bir görüntü çizdiği yolundaki eleştirileri de şöyle yanıtlıyor: “Biz herşeyi çok mükemmel yaptık diyemeyiz. Bizim kastımız yok yanlışımız var da. Aslında ‘eyvah rejim cumhuriyet gidiyor’ şeklindeki endişeleri de çok doğru bulmuyorum” AK PARTİ’NİN RAKİBİ KENDİSİ Çiçek “22 Temmuz’da AK Parti’nin rakibi kim?” sorusuna ise şu yanıtı veriyor: “İki partili parlementer sistemin Türkiye’nin yararına olduğunu düşünüyorum bir iktidar bir de muhalefet partisi olmalı. AK Parti’nin rakibi olsa olsa yine kendisi olur, onun dışındaki partiler CHP’yi iktidar yapmak için koltuk değneği olmak üzere siyasi areneda yer alacaklardır. NTV
<< Önceki Haber Türkiye’de kayıtdışı siyaset var Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER