Demokratik Toplum Partisi (DTP)
Üsküdar İlçe Başkanlığı'nı ziyaret eden
Uras, Cumhurbaşkanı adayı Abdullah Gül'ün yarın saat 11.30'da kendisini ziyaret edeceğini hatırlattı.
Uras, ''Cumhurbaşkanı
seçim turları esnasında parlamentoda yer alacağım. Çünkü parlamentoda yer almamak,
demokrasi dışı güçlere
hizmet eder'' diye konuştu.
''
CHP ve Deniz Baykal'ın parlamentoyu,
cumhurbaşkanını, cumhuriyet resepsiyonlarını boykot eden tutumunun anti-demokratik bir zihniyetin ürünü olduğunu'' öne süren Uras, şunları kaydetti:
''Bu parlamentonun meşruiyetine inanıyorsak, bu parlamento kendi içerisinde cumhurbaşkanını seçmelidir. Abdullah Gül'e gerek uluslararası politikadaki yaklaşımı, gerek
Kürt sorunundaki ketum tutumu, gerekse ekonomi politikalarındaki neo-liberal politik hattı benimsemesi nedeniyle olumlu yaklaşmamız mümkün değil. DTP'li millet
vekili arkadaşlarımla birlikte parlamentoya gireceğiz ama Abdullah Gül'e olumsuz oy vereceğiz.''
DTP İLE İŞBİRLİĞİ
Eylül ayında ÖDP kongresinin toplanacağını ve genel
başkanlık için seçim yapılacağını anımsatan Uras, şöyle konuştu:
''Seçimde, Kürt yurttaşlarımızdan, sosyal demokratlardan, sosyalistlerden oy aldık. DTP'den milletvekili seçilen
Ahmet Türk ve
Aysel Tuğluk ile görüşmemizde kuracakları grubun içinde yer almamı istememişlerdi. 'Eliniz serbest olursa solun yeniden toparlanması açısından daha anlamlı olur' demişlerdi. Ben de eğer birtakım demokrasi dışı oyunlarla DTP'nin milletvekili sayısı 19'a düşer ve grup kuramaz konuma gelirse biz 19 1 oluruz diye ifade etmiştim. Eylül ayında yapılacak ÖDP kongresinden alacağımız yetkiyle solun ortak çatısını oluşturmak için çalışmalar yapacağız.''
TBMM'de ilişkilerin nezaket çerçevesinde yürüdüğünü anlatan Uras, ''Bütün nezaket ilişkilerinin dışında bu
ülkede demokratikleşmeden,
toplumsal ve
ekonomik haklardan yana tutum aldığımızda nasıl bir manzarayla karşı karşıya kalacağımızı yaşayarak göreceğiz. 21. yüzyılın Türkiyesi mutlaka barışın sağlandığı, şiddetin sona erdirildiği bir ülke olacak'' dedi.
TBMM İÇ TÜZÜĞÜ
Uras, TBMM'nin yeni döneminde verecekleri ilk önerge konusunda DTP'li milletvekilleriyle görüşmeler yaptığını belirterek, bu konuda atılacak ilk adımın, TBMM İç Tüzüğü'nün demokratikleşmesi olması gerektiğini söyledi.
Demokratik bir anayasa konusunda tutum alacaklarını bildiren Uras, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Dokunulmazlıkların kaldırılması çok önemli.
Parlamentoda mülksüzlerin sesi olmaya çalışacağım. Bastırılmış olan düşüncelerin açığa çıkarılmasını sağlayacağım. O yüzden mal bildirimim bomboş bir kağıttır. Bizim de en büyük gururumuz boş bir kağıtla bu dünyaya gelip boş bir kağıtla gitmek olacak. Türkiye'de hukukun ve cezaevi koşullarına ilişkin tartışmanın bütün yurttaşlar için geçerli olması gerektiğini düşünüyoruz.
İdam cezası tartışıldığında sürekli bize, 'şu kişinin idam cezasının kalkmasını mı istiyorsunuz' deniyordu.
Hayır, herkes için kalkmasını istiyoruz. Şahsa göre hukuk, insan hakkı olmaz. Herkes için hukuk, herkes için insan hakkı, herkes için cezaevi koşullarının iyileştirilmesini istiyoruz. Buna F
tipi de dahil olmak üzeredir diye ifade ediyorduk. Bu yürüyüşümüz devam edecektir.''
Sonbahar aylarında sendikalar, meslek örgütleri, yurttaş inisiyatifleri ile geniş katılımlı toplantılar yaparak bölgenin taleplerini parlamentoya daha etkin bir şekilde sunmak amacında olduklarını ifade eden Uras, ''Niyetimiz vekil-
seçmen ilişkisinin başka türlü olabileceğini göstermek, başka türlü bir
siyaset olabileceğini göstermektir. Demokratik bir anayasa, demokratik bir sosyal hukuk devleti için bir yandan mücadelemizi sürdürürken, diğer yandan
İstanbul 1. Bölge'de verdiğimiz örneği genel olarak Türkiye'de sunma mücadelemize devam edeceğiz'' diye konuştu.
AA