"Maalesef sonradan, bugünün aktüel tartışmaların bir parçası gibi sunuldu.. Bugün bir çalışmada gördüm dünya algılama sırasında, okuduğunu anlama sırasında 41. sıradaymışız. O yüzden belki de doğal karşılamak lazım bu tür kısa devreleri.." diye konuştu..

Siyasetçi Ufuk Uras, Twitter'daki mesajında özel olarak hatırlatma nedenini ise, "Bugünlerde bu konular bir pazarlık konusu gibi ele alınıyor özellikle HSYK'daki o zımni ittifakla beraber hem bu yolsuzlukların ve rüşvet operasyonlarının üstünü kapatmak, hem de bu Ergenekon, Balyoz v.s darbe girişimlerinin içini boşaltmak, masumlaştırma politikasını izleme hali karşısında; hani o dönemde olan bitenleri mahkeme kararlarını biz zaten biliyoruzu hatırlatmak istedim. Bugünün tartışmalarının mezesi olacağı doğrusu aklıma gelmemişti." sözleriyle anlattı..  

Gazetecilik etiği gereği zaten bu tür şeyleri Twitter'dan haber yaparken yazın sahibinin kendisine ulaşmak gerektiğinin altını çizen Uras, "Zaten bütün basın mensuplarında telefonlarımız mevcut, dolayısıyla insanların gıyabında haber yapmak basın etiği açısından da doğru değil.." diye konuştu..

Türkiye'de iddia edilen paralel yapılanmalar, gizli odaklar v.s konusunda da bulunduğumuz zeminde de, neyse bu iddiaların hukuken ortaya çıkarılması gerektiğini belirten Uras, "Hukukun kendisi hukuk dışına çıkıyorsa onun da çözümünün yine hukukun içinde aranması gerektiğini söylüyoruz. Bu batı demokrasisinin işin abc'si, hiç kimse bu konuları gündeme getirmez ama maalesef Türkiye'de her şey birbirine karıştığı için hani seçimlere 3 gün kala hukuk dışına çıkmak, seçimlere 3 gün kala havuz politikaları benimsemek sanki doğal. Seçimlere giderken sanki atış serbest gibi kanaat ve kanıksama oluşmaya başladı. Bu kanıksamaya karşı Türkiye'nin aydınlık yüzünün, Türkiye'nin yurttaşlarının duyarlı olması gerektiğini düşünüyorum." ifadelerini kullandı.

Yolsuzluklar ve darbecilik iddialarına karşı tek anlamlı meşru zeminin siyaset zemini, belden aşağı vurmalardan vazgeçilmesi ve var olan hukukun kendisini korumak olduğunu söyleyen Uras, sahip olunan kanaatlerin kanıt haline getirilmesi zemini yargı ve hukuk. Kendimizi yargı ve hukukun yerine koyduğumuzda zaten bir orman kanunu ortamına giriyoruz. Bu doğru bir şey değil. Ne yapacaksak meşru hukuk ve siyaset zemininde yapmak gerek. Ama içinde bulunduğumuz puslu ortamda maalesef hukunun kendisi by-pass edilebiliyor." şeklinde konuştu..

İnternette fişleme ve sansüre kapı açacak kanun ile ilgili de konuşan Ufuk Uras, 23. dönemde internet yasaklarıyla ilgili soru önergesi verdiğini ve yanıt gelmediğini belirtip, "Gezi süreci öncesi de dün olduğu gibi internet yasaklarına karşı büyük bir tepki vardı. Bu çok önemli bir konu. Özellikle bu meselelerde temel hak ve özgürlüklerin yargı kararı olmaksızın, kişilerin ve kurumların keyfine tabi olması Avrupa'nın ve dünyanın bütün demokratik standartlarının dışında. O yüzden bunun kabul edilebilir bir yanı yok. Umuyorum Cumhurbaşkanı bu konuda yanlıştan döner ve bir 3. dünya ülkesi konumuna, kelam tekelinin meşru karşılandığı ortamın içine sokmazlar. Çünkü bileceğiz ki, gerçekleri öğreneceğiz ki, haksızlıklara karşı ve skandallara karşı da tepki gösterebilelim. Bunun bu tarz yöntemlerle engellenmesi, suçluluk kompleksi olarak değerlendirilebilir." dedi.. 

Türkiye'de yasa dışı bir şey varsa internet üzerinde, bunun hukuk zemininde mücadelesinin mümkün olduğunu anlatan Uras, bu tür keyfilikleri gerekçe olarak göstermenin tabi ki kabul edilebilir bir şey olmadığını, "Bu tamamiyle otoriter rejimlerde olan bir uygulama." sözleriyle ifade etti..

Ufuk Uras, iki gün önce Twitter’dan, “ ‘Darbe ile yeni hükümet kurma işinden hiç kuşkum yok. Çünkü bu işin içinde olanların bazı insanlardan lojistik destek istediklerini biliyorum’, ‘Her yerde meşru siyaset zemini içinde olmanın öneminin ve gereğinin altını çiziyoruz’, ‘2003 sonrası değişik mahfillerdeki milli mutabakat hükümeti arayışlarından bahsediyorum.” şeklinde 3 adet tweet paylaşmıştı...

SAMANYOLUHABER.COM