Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, ''Milletin inançlarına, değerlerine, Anadolu'nun kültürüne, milli örfüne özgürlük getirdiğiniz sürece devlet daha da güçlenir'' dedi. Muhsin Yazıcıoğlu, partisinin kuruluşunun 15. yılı dolayısıyla ''Yerelde İktidar İçin Yerel Seçimler ve Türkiye Gündemini Değerlendiriyor'' başlığıyla düzenlenen Alanya kampının gala yemeğine katıldı. Yemekte 15. yıl pastasını kesen, partililerle yemek yiyen, şarkı söyleyen ve halay çeken Yazıcıoğlu, daha sonra kürsüye çıkarak bir konuşma yaptı. Partisinin 15 yıllık geçmişi ve hedefleri hakkında açıklamalarda bulunan Yazıcıoğlu, gündeme ilişkin kimi konulara da değindi. Kendisinin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Almanya'ya giderek, 9 Türk'ün öldüğü yangının yaşandığı evde incelemeler yapmasının kimi kesimler tarafından eleştirildiğini belirten Yazıcıoğlu, şöyle konuştu: ''Benim uçağım sisten dolayı kalkmadığı için sayın başbakan nazik bir davette bulunarak beni kendi uçağıyla götürmek istedi. Ben de kabul ettim. Başbakan ile aynı uçakta birlikte gittik. Uzun uzun sohbet etme imkanımız oldu. İnsanların birbirleriyle konuşması lazım. Başörtüsü meselesinden anayasa konusuna birçok konuda konuştuk. Gereken ilgiyi, nezaketi gösterdiler. Beraber gittik, yangın yerini birlikte inceledik. Basın toplantısı yapıldı, orada da beraberdik. Başbakan, konuşmasında bizimle birlikte geldiğini açıkladı. Daha sonra ben turist getiren bir uçakla Antalya'ya geldim. Şimdi bazıları hemen bununla ilgili bir fitne yayıyorlar. (Bugün başbakan ile niye gitti? Orada başbakanın arkasında niye durdu? Nerede durmuşum, arkalarında durmuşum. Nerede duracağım? Başbakan ile niye gitmişim. Nerenin başbakanı, Türkiye'nin başbakanı. Sen, bakıyorum PKK yandaşıyla gülücükler dağıtarak tokalaşıyorsun. Bilmem ne yapıyorsun. Bir yangına gidiyoruz. Orada Türkiye'nin, hepimizin vatandaşları yanmış. Oraya bir incelemeye gidiliyor. Ben de böyle gittim. Bunda ne var? Var mı bir yanlışım? Bu ne biçim iş, ne biçim memleket. Ne oldu? Ben buradayım. Ben Muhsin Yazıcıoğlu'yum. Hadi bilmeyenler bunu söyler de bilen söylediği zaman orada ben başka birşey görüyorum.'' BBP hakkında kimi kesimlerin bilinçli olarak dedikodu ürettiklerini ve partiyi yıpratmaya çalıştıklarını savunan Yazıcıoğlu, bir gazetede kendisi ve partisiyle ilgili yer alan iddialara da yanıt verdi. Partinin kuruluşu sırasında kimi kişilerden para alındığı yolundaki iddiaların gerçekleri yansıtmadığını ifade eden Yazıcıoğlu, şunları kaydetti: ''Ben size BBP'nin para kaynağını söyleyeyim: Partimizi kurarken milletvekillerine araba veriliyor. Bedava değil krediyle. İmza atılıyor. Siz onu taksitle ödüyorsunuz. O zaman 7 arkadaşımızın adına araba alındı. Bu arabaları çeşitli kişilere peşin olarak sattık, taksitlerini kendimiz ödemek üzere. Adana'dan, İzmir'den, Türkiye'nin belli yerlerinden 3-5 arkadaş toplandık ve herkes üzerinde ne kadar para varsa çıkardı. Bu paralarla genel merkezimizi kiraladık. 400 milyon yıllık kira. 6 aylık peşin verelim dedik ve öyle başladık. İçini de mobilyacı arkadaşlar yaptı. Sonra da biraz borçlandık, 6 ay içinde Türkiye'deki tüm il ve ilçelerde teşkilatlarımızı kurup kongrelerimizi yaptık. Teşkilatlanmasını tamamlamış ve 7 milletvekili olan bir parti olarak (devlet bizim hakkımızı verir) dedik ve o zamanın şartlarında partimizin hakkı olan parayı da devletten aldık. Bu parayla da eski borçlarımızı ödedik. Anadolu'nun hiçbir yerine teşkilat kuruluşuna genel merkezden para vermedik. Yani bu partiyi arkadaşlarımız kendisi kurdu. Herşeyin bir bedeli vardır ama Muhsin Yazıcıoğlu'nun bedeli yoktur. Bizim önümüzden neler geldi geçti. Bugün Alah'a çok şükür ki şerefimizle haysiyetimizle her yerde gezebiliyoruz.'' Partisinin bugün çok önemli bir noktada olduğunu ileri süren Yazıcıolu, genel seçimlerde başarılı olmak için yerel seçimlerde başarılı olmanın şart olduğunu vurgulayarak, tüm partililerin seçime hazırlık yapmasını istedi. Başörtüsüne ilişkin mecliste yapılan oylamanın ve alınan kararın Türkiye'ye hayırlı olması dileğinde de bulunan Yazıcıoğlu, konuşmasının son bölümünde ana muhalefet partisi CHP'yi eleştirdi. CHP'nin, milli şef dönemine doğru gittiğini öne süren Yazıcıoğlu şöyle devam etti: ''Türbanla ilgili değişikliğin bir kazaya uğramadan yürürlüğe girmesi halinde, YÖK Yasası'nda da bunun gibi olmayan ama daha değişik düzenleme yapılması gerektiğini düşünüyorum. Şimdi bazı fetva ehilleri çıktı Baykal gibi filan. Bunlara da aldırmayın. Bu dünya böyle gelmiş böyle gider. Onlar kendilerini biraz toparladı, birşey görüyor zannediyoruz ama yine milli şeflik dönemine dönüyorlar. Ama milli şeflik dönemi bu milletin hatıralarında çok kötü dönemlerdir. Dolayısıyla laikliğe ve hukuk devletine birşey olmaz. Türkiye sapasağlam yerindedir. Milletin inançlarına, değerlerine, Anadolu'nun kültürüne, milli örfüne özgürlük getirdiğiniz sürece devlet daha da güçlenir. Yasaklar problem getirir, özgürlükler daima Türk devletini daha güçlü hale getirir. Onun için özgürlükleri genişletmekten korkmayalım. BBP, bu ülkede manevi değerlerin milli örflerin sigortasıdır.'' BBP'nin Alanya kampı, bugün düzenlenecek toplantı ve yayınlanacak sonuç bildirgesiyle sona erecek. AA