Bakan
Yıldırım,
İzmir Valiliğinden ayrılırken, gazetecilerin,
pazartesi günü, İZDENİZ'e ait
İhsan Alyanak isimli
vapurun, dümen kilitlenmesi nedeniyle mendireğin ucundaki
deniz fenerine çarpmasına ilişkin sorusu üzerine,
kazada can kaybı olmamasının sevind---irici olduğunu söyledi.
Kazayla ilgili Kaza Tetkik
Araştırma Heyeti oluşturulduğunu dile getiren Yıldırım şu bilgileri verdi:
''Kaza Tetkik Araştırma Heyeti, çalışmalara başladı. Öncelikli olarak, kazanın nedeni bu çalışmalar sonucu ortaya çıkacak. Deniz kirliliğinin asgari düzeyde olması için de
kurtarma çalışmalarına şu an itibarıyla başlanmış durumda. Bugün 16 ton civarında
yakıt tahliye edilecek. İlave olarak da kurtarma işlemleri ikmal edilecektir.''
Bakan Yıldırım, kazaların yüzde 85'inin istatistik verilere göre insan faktöründen kaynaklandığını, araştırma sonucu ortaya çıkacak vapur kazasının nedeninin İzmirlilerle paylaşılacağını, kazaların hiç meydana gelmemesini gönülden dilediklerini kaydetti.
Deniz taşımacılığının geliştirilmesi için 2004'te başlattıkları yakıtın ucuzlatılmasına yönelik
teşvik projesinin yüzde 60'lık
indirim sağladığını, İDO'nun bu imkanı en iyi derecede kullandığını ve Marmara'da ciddi bir deniz taşımacılığı gerçekleştirildiğini dile getiren Yıldırım, ''Aynı şekilde İzmir Körfezi'ndeki deniz taşımacılığının da en etkin şekilde kullanımı gerekiyor.
Yatırım geciktirilmiştir. İzmirliler, ne yatırım yapılması lazımsa daha fazla geciktirilmeden yapılmasını bekliyor'' dedi.
İzmir'de, Büyükşehir Belediyesi şirketince sürdürülen deniz taşımacılığının yeniden projelendirilerek özel şirket tarafından da yürütülebileceğini ifade eden Yıldırım, ''Burada da özel şirketlerle çalışabilirler. Hiçbir engel yok. Bu konuda gerekli çalışmaları, izinleri de ikmal edebiliriz'' diye konuştu.
GÖRÜLMEMİŞ TEŞVİK VERDİK
Bakan Yıldırım, bir soru üzerine,
AK Parti Hükümetleri döneminde deniz taşımacılığına çok önemli katkılar sağlandığını ifade ederek, şöyle devam etti:
''Deniz taşımacılığına dünyada görülmemiş teşvik verdik. İDO dünya devi bir şirkettir.
Hazine ya da devletten herhangi bir
kredi kullanmadan bu hale gelmiştir. Bu tip projeler için hazine garantisine ihtiyaç yok.
Proje iç karlılığıyla kendi içinde döndürülebilir. İzmir'in deniz taşımacılığı sorunu 6 aylık bir sorun değil, daha eskiye dayanıyor.
Türkiye Denizcilik
İşletmesi hizmetleri 10 yıl önce devredildi. Bu süre içerisinde İzmir'de de gerekli adımlar pekala atılabilirdi. Mazeret üretmeye gerek yok, iş üretilmesine ihtiyaç var.''
Devletin deniz taşımacılığı yapmasını düşünmediklerini de kaydeden Yıldırım, isteyen herkesin bu taşımacılığı yapması için gereken her türlü teşvikin bulunduğunu ve katkının sağlanacağını söyledi.
Yıldırım, ''Devlet olarak taşımacılık yapmaya başlamak eski günlere dönüş anlamına gelir. Bunu çok doğru bulmuyoruz'' diye konuştu.
Bakan Yıldırım'ın valilikten ayrıldığı sırada yanına gelen 8 yaşındaki Hatice Akyıldız, babasının 600 lira
maaş aldığını, geçinemediklerini ve evlerinin de bulunmadığını belirterek, kendilerine
yardım yapılmasını istedi. Ayağına kapanmaya çalışan kız çocuğunu engelleyen Bakan Yıldırım, yanında bulunan Vali Cahit Kıraç'tan konuyla ilgilenmesini istedi. Yıldırım, çocuğa ''Vali amca ilgilenecek'' diye seslendi.
MESLEK ODALARINA ZİYARET
Ulaştırma Bakanı
Binali Yıldırım, daha sonra İzmir
Ticaret Odası ile Ege Bölgesi
Sanayi Odası'nı ziyaret etti.
Genel
seçimlerin ardından İzmir'deki
sivil toplum kuruluşlarını ilk kez ziyaret ettiğini anlatan Yıldırım, seçim döneminde İzmir için ortaya koydukları 35 temel projeyi de kamu kurum ve kuruluşları ile sivil toplum kuruluşları, yerel
yönetimlerle işbirliğiyle birlikte hayata geçirmeyi hedeflediklerini söyledi.
İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu ve üyeleriyle düzenlenen toplantıda konuşan Yıldırım, İzmir'in geleceğine yönelik atılımları için kaynağının bulunduğunu ancak planlama ve koordinasyon sorunları nedeniyle şimdiye kadar istenilen yeniliklerin gerçekleşmediğini ifade etti.
Bakan Yıldırım, İzmir ve çevresi için hayata geçirilecek
bakanlığının projelerini hatırlatıp, bunları kararlılıkla uygulayacaklarını söyleyerek, şöyle konuştu:
''İzmir'in ortak geleceği için temel projeleri birer birer gerçekleştireceğiz. Beklenmedik sorunlar gelişmeler olacaktır ama daha kolay aşacağımız konusunda oldukça iyimserim. Hatta eminim. Çünkü İzmir artık çok kararlı, eften püften gerekçelerle işlerin geciktirilmesine asla hoşgörülü davranmayacak. Bu bizi cesaretlendiriyor.
Şu anda 5 projemiz fiilen başlamış veya başlama noktasına gelmiştir. Projelerin yüzde 30'u, 3'te 1'i gerçekleşme sürecine girmiştir. Bu projeler
2023 vizyonu içerisinde yer alan projelerdir. Hedefimiz öncelikleri dikkate alarak 2011 ile 2023 arasında hayata geçirmektir.''
EXPO'YU İZMİR'E KAZANDIRACAĞIZ
Yıldırım, iş adamlarının soruları üzerine, EXPO
2020 Fuarı'nın, İzmir'de gerçekleştirilmesine yönelik hedefleri dile getirerek, şöyle dedi:
''EXPO ayrı bir noktadadır. Bizim için birinci sırada ve her zaman baştadır.
EXPO 2020, bütün kesimler, sivil toplum kuruluşları, kamu kuruluşları, bakanlıklarımız ve yerel idarelerin en önceliklİ konusu olarak ele alınacak ve takip edilecektir.
Yasal yönden bir sıkıntı yok.
Kasım ayında fiilen çalışmaları aktif olarak başlatmış olacağız. Geçmiş dönemde yaşadığımız tecrübeleri de en iyi şekilde değerlendirerek inşallah EXPO 2020'yi İzmir'e kazandıracağız.''