Diyarbakır eski Milletvekili Abdülbaki Erdoğmuş ile Prof. Dr. Mehmet Bekaroğlu'nun yazdıkları ''Mahsun Mezopotamya'' adlı kitap, Park Otel'de düzenlenen toplantıyla tanıtıldı. Mesut Yılmaz, toplantıda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin içinde bulunduğu şartların, sürekli halının altına itilen ''Kürt sorununu'' çözmek için düne göre daha elverişli olduğunu ifade etti. Sorunun çözümü için her şeyden önce serbest tartışma ortamının gerçekleşmesi gerektiğini belirten Yılmaz, bugün Türkiye'de ne kadar zor da olsa tartışma ortamının olduğuna inandığını söyledi. ''Ben yıllar önce 'AB'nin yolu Diyarbakır'dan geçer' derken Kürt sorununun bir Türk sorunu olduğunu ifade etmek istedim'' diyen Yılmaz, şunları kaydetti: ''Bu sorunu Türkiye'nin çözmesi gerektiğini söyledim. Eğer AB'yi bu sorunun içine katarsanız sorunu daha içinden çıkılmaz hale getirirsiniz. Bu sorunu çözecek olan Türklerdir, ama izleyeceğimiz yöntem, bu sorunları çözmüş toplumlar geçmişte hangi yöntemleri kullanmışlarsa bu yöntemleri izlemektir. Onların tecrübelerinden, deneyimlerinden istifade ederek, ama netice itibariyle çözmek bizim görevimiz ve çözüm bulmak zorundayız. Kimsenin kafasında mucizevi çözüm yoktur. Hiç bir kesim de tek başına çözüm dayatma yeteneğine sahip değildir. Çözüm birlikte bulunacaktır. Bu sorundan beslenenlerin bu sorunun çözümüne katkıda bulunmaları mümkün değildir. Teröre bulaşanların, teröre göz yumanların, terörü kışkırtanların hatta terörü kınamayanların bu sorunun çözümüne katkıda bulunmaları mümkün değildir. Hiç bir tartışma ortamı ilkesizlik bazında yükselemez. Bunun temelinde ilke olmalıdır. Bu ilke; ülkenin bölünmez bütünlüğü ilkesidir. Eğer buradan taviz verirsek Kürt sorununu da çözmemiz mümkün olmaz. Bu ilke hepimizin için sadece belli etnik gruplar için değil herkes için geçerli olmalıdır.'' Yılmaz, kitabın içindeki görüşlerin hepsine katılmadığını ancak farklı görüşlerin aynı ideal doğrultusunda serbestçe tartışılması gerektiğini belirterek, kitabın yazarlarını kutladı. SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın da Türkiye'de var olan siyaset alanının sorunları çözmekten yana olmadığını savunarak, ''Toplumsal kimlikler üzerinden husumet yaratarak siyaset yapılmaktadır. Bu, mutlaka değişmelidir'' dedi. Toplantıya, bazı eski bakanlar ve milletvekilleri katıldı. SORULAR Mesut Yılmaz, Anayasa Mahkemesindeki kapatma davasıyla ilgili bir soru üzerine, yargı süreci devam ederken konuşmamayı tercih ettiğini ifade etti. ''Onun için şu an yapılan açıklamalar yargıya müdahaledir'' diyen Yılmaz, şunları kaydetti: ''O açıdan AB'den yargıya dönük açıklamaları da fevkalade yadırgıyorum. Başka bir ülkenin içişlerine karışma açısından değil kendi ilkelerine uyma açısından yanlış yaptıklarını düşünüyorum. AB'de herhangi bir ülkede devam eden bir yargı süreciyle ilgili benzer açıklamalar hatta böyle tehdide varan ifadeler kullanılsaydı herhalde çok sert tepki gösterilirdi. Türkiye'de bu tepkinin zamanında, yeterince ve sert gösterilmemiş olmasını da ülkemiz adına bir eksiklik olarak görüyorum.'' Yılmaz, TBMM Başkanı Köksal Toptan'ın ''Senato'' önerisine ilişkin bir soru üzerine ise ''Ben yumruk atanlardan değilim. Ben eleştiri getirmedim, ama Türkiye'nin sorununa çözüm olacağı kanaatinde değilim'' dedi. Karayalçın da aynı soruya ''Meclis Başkanı'na kim saldırıyor bilmiyorum, ama ben senato kurulmasıyla ilgili önerisini, şu anda Türkiye'nin içinde bulunduğu siyasi bunalımın çözümü için bir araç olarak görmüyorum. Senato ne yapacak, hangi katkıyı sağlayacak bilmiyorum. İçinde olduğumuz sorunla bunun bir bağlantısı olduğu kanısında değilim'' karşılığını verdi.