'
Irak, kendi başkentini koruyamıyor. Kandil'i mi düzeltecek' diyen
BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, çözüm için
İmralı'yı adres gösterdi: "
Zebari ile görüşeceğinize
Öcalan'la görüşün"
BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, son olarak
CHP'nin gündeme getirdiği 'Akil adamlar' önerisini değerlendirirken iki isim önerdi: 'Örneğin
Yaşar Kemal kimsenin tartışamayacağı bir isimdir herhalde. Adalet
Ağaoğlu, bizi de devleti de eleştiren bir isim. Farklı bir ses olabilir.'
AKŞAM'a konuşan Demirtaş'ın özetle şunları söyledi:
- CHP'de önceki dönemlere kıyasla daha bir
çözüm arayışı çabası görüyoruz. Eskiden katı bir tutum içindeydiler. Yeni
Meclis grubunun profili de buna biraz daha uygun gibi.
- Bazen
siyasetler arasında gerilim oluşur. Gerilim çözülmeyince de
tansiyon sürekli yükselir. Bu gibi durumlarda siyaset dışında, toplumun vicdanını temsil eden, herkesin güvendiği kişilerden oluşan bir grup devreye girebilir. Bu grup,
cumhurbaşkanı ile de görüşebilir bizimle de. Kandil'e de gidebilir, İmralı'ya da. Elbette akil insanlar heyeti sorunların çözüm anahtarı değildir ama kolaylaştırıcı role sahiptir. Örneğin
Yaşar Kemal kimsenin tartışamayacağı bir isimdir herhalde.
Adalet Ağaoğlu, bizi de devleti de eleştiren bir isim. Farklı bir ses olabilir.
HEDEF NOKTA OPERASYON
-
Dışişleri Bakanı
Ahmet Davutoğlu ile görüşmesine ilişkin detaylar da veren Demirtaş, şöyle dedi: Bize göre hükümet kara harekatını göze alamıyor. 30 defa denenmiş bir yöntemin, bir defa daha denenmesinin kimseye fayda getirmeyeceği biliniyor. Ancak kara
operasyonu yerine daha çok Amerika'nın da verdiği özel istihbaratlarla nokta operasyonlarının
hedeflendiği anlaşılıyor. Örgütün üst düzey yönetimine yönelik ağır saldırılarla, PKK'yı
tasfiye etmeyi hedefleyen bir
hazırlık içerisindeler.
- Davutoğlu'nun, Irak
Dışişleri Bakanı Zebari'ye 'Önlem alın yoksa biz gireriz' demesi, Türkiye'nin kara harekatından vazgeçtiği anlamına gelir. Aslında bunun gerçekçi olmadığını Zebari de biliyor. Her şeyden önce kendi başkentinin, Bağdat'ın sokaklarını koruyamıyor. Hal böyleyken Kandil'e asker gönderip orayı mı düzeltecek. Irak'ın Kandil'e gitme gücü olsaydı emin olsunlar ki Ankara'nın söylemesine gerek kalmazdı. Onlar Kandil'in yolunu bile bilmezler.
- Çözüm İmralı'dadır. Gidecekler, görüşecekler, birbirlerini karşılıklı ikna edecekler. Öcalan da örgütüne talimat verecek. Biz bu savaş yarın dursun istiyoruz. BDP olarak çözüm önerisi konusunda daha cesuruz. 'Gidip Zebari ile görüşeceğinize Öcalan ile görüşün ve bitirin bu işi' diyoruz.
Yeni anayasada kadının rengi olmayacak!
- AKP klasik tutumunu koruyor. AKP'nin 5 kişilik merkezi anayasa heyeti de, 3 kişilik uzlaşma komisyonu da erkek üyelerden oluşuyor. CHP ve MHP'nin de aynı şekilde. BDP'nin ise 5 kişilik
genel merkez anayasa komisyonu 1 erkek, 4 kadın üyeden oluşuyor. AKP'nin heyeti de bize şunu gösteriyor ki, yeni anayasada kadının sesi, kadının rengi olmayacak.
-
Kadının olmadığı bir anayasaya kimse
sivil, özgürlükçü bir anayasa diyemez. Toplumdaki
cinsiyet temelli ayrımcılık, ifade özgürlüğüne, gösteri hakkına, partilerin iç demokrasisine kadar her alana yansıyor. Kadın yoksa anayasa yarımdır.
-
Temel eksikliğimiz, Türk toplumuna doğru bir dil ve üslupta ulaşamamamızdır. Bu, kabul ettiğimiz bir eleştiridir.
Boş bir defter koyup yazmaya başlayacağız
- Parlamentonun,
AK Parti grubu dahil önemli bir kısmı gelmememiz için çaba sarf etmişti. Dolayısıyla gelişimizden çok da mutlu olmadıkları anlaşılıyor. Ama biz onlar için gelmedik, burası halkın meclisi.
- Türkiye'nin temel sorunu yeni anayasadır. Yeni anayasa odaklı bir çalışma, beraberinde irili ufaklı bütün sorunların çözümü demektir. Dolayısıyla biz merkezinde yeni anayasanın yer aldığı bir çalışma yürütüyoruz.
- Meclis'in çoğunluğunu elinde bulunduran AKP, toplumun yeni anayasa ihtiyacına denk düşecek dünya görüşüne sahip değil. AKP,
Kürtler için, Aleviler için, demokrat Müslümanlar için, gayri müslimler için, liberaller için yeni bir anayasa yapmıyor. Yeni anayasayla ilgili kafasında herhalde bir tek
başkanlık sistemini yerleştirme hedefi var.
- Yeni anayasa çalışmasına başlarken önümüze boş bir defter koyacağız ve bu boş deftere başlangıç kısmından itibaren yazmaya başlayacağız. Herkesi dinleyeceğiz. Ön şartsız kabul bu demektir. Önümüze 12
Eylül anayasası konulur da 'Hadi bunu düzeltmeye başlayalım' denilirse, bunu kabul etmeyiz.
AKŞAM