Alevi Bektaşi Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı
Selahattin Özel, toplantı sonrası gazetecilere, 17
Aralık 2011 tarihinde yapılan ''Demokratik
Anayasa Konferansı'' sonuç bildirisinde yer alan önerileri, Komisyona ilettiklerini söyledi.
Özel ve
yönetim kurulu üyelerinin,
sivil toplum örgütlerinden sorumlu alt komisyona sunduğu öneriler özetle şöyle:
''Yeni anayasa insanı merkeze alan bir anayasa olmalıdır. Yeni anayasa, tekçi anlayışlar yerine çok kimlikli, çok kültürlü, çok
inançlı bir anayasa olmalıdır. Yeni anayasa, BM sözleşmeleri,
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, gibi evrensel sözleşmelerle güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklere aykırı hüküm içermemeli.
Din, dil ve ırk eksenli olarak ortaya çıkan nefret suçlarına karşı cezai
yaptırımlar artmalı, kamu kurumları ve medya nefret suçlarına karşı projelerle donatılmalıdır.
Diyanet İşleri Başkanlığı, anayasal bir kurum olmaktan çıkarılmalıdır. Yine bu yaklaşıma uygun olarak zorunlu din dersi ve benzeri yaklaşımlar Anayasa'dan çıkarılmalı, ana dilde eğitim ve öğrenim hakkını güvence altına alarak, yerel yönetimlere de ana dilde
hizmet sunma hakkı tanınmalıdır.
Yeni anayasa, yasama, yürütme ve yargı arasındaki kuvvetler ayrılığını dikkate alacak şekilde düzenlenmeli, askeri kurumların toplumsal hayata müdahalesini engelleyici yaptırımlar koyulmalı,
siyasi partiler yasası başta olmak üzere, sendikal ve mesleki örgütlenmelerle ilgili yasalar, katılımcılık ve
demokrasi eksenli olarak yeniden düzenlenmelidir.''
Aleviler için yasal
düzenleme
Önerilir arasında Alevilerle için yeni anayasaya uygun yasal düzenleme isteklerine de ayrıca yer verildi. Bu öneriler ise şöyle sıralandı:
''Alevi kimliği yasal olarak tanınmalıdır. Cemevleri inanç merkezi olarak kabul edilmeli, buna uygun yasal düzenlemeler yapılmalı ve
ibadet yeri kapsamına
cemevi de alınmalıdır.
Başta
Hacı Bektaş Dergahı olamak üzere Alevilere ve Bektaşilere ait bütün dergahlar müze statüsünden çıkartılmalı, bu dergahlara ait bina,
arazi gibi taşınmazları ilgili kişi ve kurumlara devredilmelidir. 1826 ve 1925'te yağmalanan, bir çok simgesel değerdeki
eşya ve kitabı satılan dergahların bu ürünlerinin bulunup iadesinin yapılması için bir araştırma komisyonunun kurulması sağlanmalıdır.
667 Sayılı Tekke ve Zaviyeler Kanunu kaldırılmalı, bu alandaki yasal düzenlemeler,
laiklik ekseninde, devletin bütün inançlara eşit mesafede duracağı ve
hakem rolünü üstleneceği yaklaşımına uygun olarak yeniden yapılmalı, devlet bütün inanç merkezlerine eşit mesafede durmalıdır.
Alevi köylerine yapılan camiler kaldırılmalı, buralara atanan imamlar geri çağrılmalıdır.
Aşure günü ve Arap Alevileri için özel öneme sahip Gadir Hum Bayramı resmi
tatil ilan edilmelidir.
Lozan Analaşması'ndan buyana kullanılan ve ayrımcılığa dönüşen '
azınlık' kavramı kaldırılarak, 'eşit yurttaşlık' hakkı temel yaklaşıma dönüştürülmelidir.''