MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli konuşmasından satır başları şöyle: KADINLAR GÜNÜ Tarih kadınların eşit haklara sahip olabilmek için hangi badirelerden geçtiklerini net olarak bize göstermektedir. 8 Mart geçmişte zor şartlar altında düşük ücretlere, köleleştirmeye karşı bir direnmedir ve semboldür. Kadın hakkının aslında bir insan hakkı olduğunu apaçık vurgulayan bir görüş derinliğinin farkıdır. Bu kürsüden kadına uygulanan şiddeti reddediyoruz. Artık bu saldırıların son bulmasını istiyoruz. Kadınların çoğalan sorunlarını kökünden bitirmek hepimiz için maddi ve manvi bi vecibedir. MHP Türk kadının yanında samimiyetle duracak ve üzerine düşen ne varsa yerine getirecektir. Bundan herkes özellikle de kadınlarımız emin olmalıdır. Türkiye sıkıntılı bir sürecin içinden geçmektedir. Güvenli bir ülke olmaktan hızla uzaklaşmaktadır. Gündeme yansıyan vahim iddialar bize bunları işaret etmektedir. POZANTI'DAKİ İDDİALAR Bunlardan en önemlisi de Pozantı'da yaşandığı iddia edilen vakalar zinciridir. Çocuk mahkumlara karşı işlenen suçlar, taciz ve tecavüzle ilgili iddialardır. Pozantı'da meydana gelen ahlaksızlıklar tablosu, iktidarın gevşek uygulamalarından feyz almıştır. Soruşturmalar ve görevden alınmalar caydırıcı ve önleyici olmamıştır. Bir grup çocuğun taciz, tecavüz ve şiddete maruz kalması ahlak faciası olarak AKP'nin alnına kazınmıştır. AKP sorumluluğu altında bulunan kurumların suçlu ve sapıklara teslim olduğunu göremeyecek kadar bilincini kaybetmiştir. Buna dur demek gerekir. Pozantı'daki pisliğin müfettiş soruşturmalarıyla ve 200 çocuğun Sincan'a nakledilmesiyle temizlenmesi mümkün değil. Buna benzer adli ve hukuki yaptırımlara daha önce de müracaat edilmiştir. Bunların sorumlusu AKP'nin gözü dönmüş kişilere karşı yaklaşımıdır. Pozantı'da çocuk mahkumların ırzına, kişiliklerine, haysiyetine, dokunulmazlıklarına kasdeden hastalıklı ruhların cezasız kalmaması için harekete geçilmelidir. Erdoğan bunlara haddini bildirmelidir. ADIYAMAN'DAKİ OLAYLAR Kökeni, kimliği ne olursa olsun ay yıldızlı bayrağımızın etrafında toplanan herkes bizim için yeri doldurulamaycak bir değerdir. Biz herkesi ister alevi ister sünni, ister doğulu ister batılı olsun eşitlik prensibi içerisinde beraber kabul ettik. Mezhep çatışmasının fitilini ateşlemeye ve ayırmaya çalışanlara tahammülümüz yoktur. Bundan dolayı Adıyaman'da alevi kardeşlerimizin evlerine işaret konulması olaylarının titizlikle araştırılmasını istiyoruz. AKP'nin evlere konulan işaretlerle ilgili "ancak çocukların işidir" açıklamaları bizim açımızdan yetersizdir. İşaretler çocuk işi de olsa konunun üzerine gidilmelidir. Eline tutuştuturulan suç aletleriyle sokak ve caddeleri savaş alanına çeviren çocukların arkalarında kimlerin olduğu aşinadır. Temenni ederiz ki Adıyaman'daki ev işaretlemeleri bir çocuk işi olsun ancak oyundan itibaren kalsın.