Irak Bölgesel
Kürt Yönetimi Başkanı Mesud
Barzani'nin
Türkiye ziyaretinde
Başbakan Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül ve
Dışişleri Bakanı
Ahmet Davutoğlu ile yaptığı görüşmelerin ana teması, Irak'ın siyasi durumu,
Suriye konusu ve
PKK'nın etkisizleştirilmesiydi. Ancak asıl görüşme Barzani ile Erdoğan arasında İstanbul'da yapıldı ve burada bir dizi konuda karşılıklı mutabakat zemini oluşturuldu. Ziyaretin, Barzani'nin
Amerika seyahati sonrasında olması da manidar. Görüşmeler sonrasında haziran ayında Erbil'de düzenlenmesi planlanan Kürt Konferansı'nda Barzani'nin Kürt temsilciler önünde PKK'ya
silah bırakma çağrısı yapacağı ve
siyaset yolunu
tercih etmelerini önereceği görüşü ağırlık kazandı. Başbakan Erdoğan ise hem Suriye konusunda ortak hareket etme hem de PKK'nın minimize edilmesi hususunda Barzani ile aynı görüşte olduğunu açıkladı.
Barzani'nin Türkiye seyahatinin perde arkasını yazmadan önce Irak'taki son duruma bakmakta fayda var. Irak'ın Şii kökenli Başbakanı Nuri el Maliki'nin benmerkezci ve Irak'ı Şii şart ve isteklerine göre dizayn etme arzusu ülkedeki siyasi gruplar üzerinde rahatsızlık uyandırmış durumda. Barzani'nin Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tarık
Haşimi ile bir araya gelmesi ise onun bölgede inisiyatif almaya başladığının göstergesi. Birçok kesim artık Irak'taki dengenin Barzani olmadan sağlanamayacağını ifade ediyor.
Irak iç çatışmaya yakın bir kerteye gelmiş durumda. Bunun sebebi Maliki'nin dayatmacı
yönetim politikası. İşin ilginç yanı Maliki'nin bu tutumundan Şiiler de rahatsız. Mesela Mukteda El Sadr grubu Maliki'yi istemediğini zaman zaman açık bir şekilde dile getiriyor. Şii lider Ammar El
Hâkim pek dile getirmese de Maliki'nin politikasını beğenmediğini belli ediyor.
Tarık Haşimi,
Salih El Mutlak zaten Maliki'yi başından beri kabul etmeyen
Sünni liderler. Kürtlerin Maliki'ye karşı tutumları biraz farklı, bu konuda ikiye bölünmüş durumdalar. Barzani net bir şekilde Maliki'ye karşı çıkarken,
Süleymaniye yönetimi
İran ile etkileşiminden dolayı Maliki'den yana gözüküyor. Bu, İran ile komşuluğundan dolayı Celal
Talabani bölgesinin artık ciddi bir hayat kaynağına dönüşmüş olmasından kaynaklanıyor. Lakin Talabani de İran ile arasını bozmamak adına Irak konusunda Kürtlerin duruşuyla ilgili tüm
yetki ve kararı Barzani'ye bırakıyor. Resmî olmayan rakamlara göre Irak nüfusu 32 milyona ulaşmış durumda. Bunun yüzde 60'ı Şii olmasına rağmen Maliki'nin iktidarı tartışılıyor. Çünkü Şiiler Maliki iktidarını
Saddam yönetimine benzetiyor ve aynı travmayı tekrar yaşamak istemiyor.
'Kerkük'ü ortak yönetelim'
Mesud Barzani ile Tayyip Erdoğan görüşmesinin perde arkasında ilginç bilgiler var. Alınan bilgilere göre, Barzani Erdoğan'a Irak'ın durumunun böyle devam etmesi hâlinde bağımsız '
Kürdistan'ı ilan edeceğini belirtti. Bunun yanında PKK'nın bitirilmesi için Türkiye'ye her şartta
destek vereceğini ve Türkiye ile ortak hareket edeceğini aktardı. Bu talep Barzani'nin ağzından ilk kez ifade ediliyor. Barzani 'Kürdistan'ın ilan edilmesi durumunda Kerkük'ü Kürdistan sınırları içine almayı planlıyor. Türkiye ile Kerkük'ü ortak yönetebileceklerini ve Kerkük'te Türkiye'nin menfaatine olacak bütün şartları kabul edeceğini Başbakan Erdoğan'a bildirdi. Türkiye ile Kürt lider arasındaki bu talepler kabul gördü; ancak Irak'ın düzelmesi hâlinde bütün isteklerin rafa kaldırılması, PKK konusu hariç bütün meselelerin yeniden müzakere edilmesi öngörülüyor. Barzani'nin söz konusu talepleri Amerika'daki görüşmelerinde de dillendirdiği, ABD yönetiminin de bu isteklere olumlu yaklaştığı kaydediliyor.
Irak'ta ortalama 6 milyon Kürt nüfus yaşıyor. Mesud Barzani Irak Kürt Yönetimi Başkanı. Kürt lider babasından devraldığı liderlik tecrübesini hem siyaseten hem de askerî bakımdan iyi yönetiyor. Amerika ile diplomatik ilişikler, Türkiye ile artan sıkı münasebetleri, onu sürekli
psikolojik ve sosyolojik olarak güçlü hâle getiriyor. Suriye, Türkiye ve İran Kürtleri nezdinde de Barzani'nin sembolik bir Kürt lider olması onun karizmasını artırıyor. Ama Barzani bunlardan çok askerî gücüne güveniyor. Irak millî ordusunun lokomotifi konumundaki taburlar Peşmergelerden kurulu ve bunlar Irak ordusunun ana unsurlarını oluşturuyor. Millî orduda 4 Peşmerge taburu var. Irak
Genelkurmay Başkanı ise bir Kürt, Babakir
Zebari. Aynı şekilde Kürt bölgesindeki Peşmerge sayısı 400 bin civarında. Bu Peşmergeler artık
uçak kullanabiliyor, her türlü savaş teknolojisi ve imkânlarına sahip durumda. Peşmerge Bakanlığı'nı ise Peşmerge geleneğinden gelen ve önemli sayılan Şeyh Cafer Berzenci yapıyor. Bunun yanında Parastin isimli gizli
servis Barzani'nin işini kolaylaştıran bir birim. CIA'den eğitim alan bu istihbarat örgütünün elaman sayısı tam olarak bilinmiyor. Mesrur Barzani, Parastin'i her geçen gün daha iyi bir konuma getirmek için çaba gösteriyor. İddiaya göre, Parastin'in elemanları Irak'ın bütün kentlerinde faaliyet yürütüyor. Bununla birlikte her zaman Barzani ve ekibinin yanında yer almak zorunda kalan (aksi hâlde kendi gelecekleri tehlikeye girer) Talabani'ye bağlı Peşmergeler var. Talabani'nin istihbarat örgütü Zenyari ise Parastin gibi çalışan bir başka yapı. Doktor Hasro Gûl, Zenyari'yi her zaman Parastin ile ortak çalıştırıyor. Zenyari'ye bağlı bir de antiterör grubu bulunuyor. Bu gruba, yine Peşmeregelikten gelen
Fazıl Talabani liderlik ediyor.
Gözden kaçan hareket: Goran
Neçirvan Barzani, Kürt Bölgesi Başbakanı seçilmesinden hemen sonra Goran Hareketini iktidara ortak olmaya davet etti. Goran, 2009 seçiminde Kürdistan Parlamentosu'na 25 milletvekili, 2010 genel seçiminde ise Irak Parlamentosu'na 8 milletvekili göndermişti. Ancak Goran Hareketi lideri Neşirvan Mustafa, iktidara ortak olmak yerine muhalefette kalacağını açıkladı. Bu, Kürt bölgesinde ilk ciddi muhalefetin ortaya çıkmasının beyanı oldu. Goran muhalefeti toplumun bütün sorunlarını, yolsuzlukları ve yanlışları parlamentoya getirip
gündem oluşturuyor. Ciddi muhalefet çizgisi, harekete her geçen gün güç katıyor. Özellikle gençler bu hareketi destekliyor. Ancak Türkiye bu gelişmeyi görmezden geliyor. Bu Türkiye'nin gelecekte Irak'ta denge rolü üstelenmesini güçleştirebilir. Goran lideri Mustafa, Türkiye'deki gelişmeleri yakından takip ediyor. Türkiye ise Mustafa ile bir iki kere temasa geçti; ancak Türkiye'nin durumu ağırdan almasından dolayı siyasi temaslar akim kalmış durumda. Goran Hareketi, Barzani'nin dış politikasını ve Irak yönetimine karşı olan duruşunu destekliyor. Neşirvan Mustafa,
Celal Talabani'nin eski yardımcısı, Peşmerge geleneğinden geliyor.
Avrupa ve Amerika'da uzun süre kalmış, gelişmelere açık birisi.
Tarih konusunda çok sayıda eseri bulunan Mustafa yazarlık yönüyle de dünyada tanınan bir isim.
AKSİYON