Erdoğan, gelişmiş Batı
ülkelerinin
Türkiye'nin
terör sorunu çözmesini istemediğini de dile getirdi. Erdoğan "Bizim çözmemizi engellemek isteyenler olabilir. Batı bizim çözmemizi istemiyor.
Almanya,
Fransa istemiyor. Bize yardımcı olmuyor. Terörist başları cirit atıyor. Finansal
destek veriyorlar" dedi.
Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan,
terör örgütü PKK ile
Oslo'da gerçekleştirilen görüşmeleri dışarıya sızdıran tarafın PKK tarafı olduğunu söyledi.
NTV televizyonunda katıldığı bir programda gazetecilerin sorularını cevaplayan Başbakan Erdoğan, "Bu görüşmelerin belli medya gruplarına
servis edildiğini gördük. Eğer istihbarat özel görüşme yapıyorsa bu görüşmeleri
belge diye sızdırmak yanlıştır. Belge olması için altında imzası olması lazım" dedi.
Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları...
'İMRALI'YA DA OSLO'YA DA GÖNDERDİM'
Emre Bey döneminde de
İmralı'ya gönderdim, Oslo'ya gönderdim. Hakan Bey döneminde gönderdim. İmralı için de Oslo için de yaparız. Farklı zemini varsa bu alanlara gireriz. En büyük enstrümanımız MİT'tir. MİT, dünyanın çok değişik ülkelerin istihbarat örgütleriyle görüşür. Kimlerle görüş alışverişinde bulunursa bunu yaparlar. Ne zaman adım atılması gerekirse bu adımı atabilir. Atılmaması yönünde bir kabulümüz yoktur. Zamanlama önemlidir.
Son
seçimlerin öncesinde adımlar attık.
Habur da o sürecin içindedir. Attığımız adım samimiydi. Halkımızın teveccühü artarak devam etti. Oslo sürecinde samimiyetsiz davranışlar oldu. Belli basın organlarına servis edildi. Bu görüşmeleri belge olarak sundular. Belge olması için altında imzalar olması lazım.
Görüşülmemiş şeyler görüşülmüş gibi gösterilmiş. Benim ve ilgili birimlerin onadığı bir şey yoktur. Birileri bunu alıp değerlendirme sürecine girmiştir.
Yargı bunu alarak değerlendirme sürecine girmiştir.
Medya samimi davranmamıştır. Medya ne MİT'le ne de hükümetle değerlendirmemiştir. Medya noktasında iyi bir sınav olmamıştır.
'MÜSTEŞARA DEĞİL, BANA HESAP SORUN'
Müsteşar arkadaşımı gönderen benim, arkasında ben varım. Onu oraya getiren, göreve gönderen de benim. O zaman beni hesaba çekin, niye müsteşarım üzerinden yapıyorsunuz? Dürüst davranılmasını istiyorum. Yargının tutumunu doğru bulmadım.
Araştırmalarımızda PKK tarafından sızdırıldığı ortaya çıkıyor. O ülke tarafından yapıldığını hissettiğimiz, tespit ettiğimiz zaman oralarda bir daha öyle toplantılar yapmayız.
İktidarımız en cesur adımları atmıştır. 30 yılda hangi
iktidarlar döneminde ne kadar
operasyon yapılmış, ne kadar şehit verilmiş bunların rakamlarını verdim. Bizim dönemimiz en az operasyon yapılan dönemdir. Terör örgütü hiçbir dönemde bu kadar
silahlanma imkanı bulamamıştır.
Düne kadar terör örgütünün hedefi bireydi, şimdi alan hakimiyeti olmuştur. Terör örgütü bunda başarılı olamamıştır.
Güvenlik güçlerimiz gerekli dersleri vermiş, vermeye devam ediyor.
Bölücü terör örgütüyle beraber hareket edenler var. Silahın bırakılması bir çözümdür. Silah bırakılırsa bu operasyonları minimize ederiz.
Asker ve polis silah bırakamaz, o onun enstrümanıdır. Silah bırakılırsa operasyonlara gerek kalmayacaktır. İmralı'ya Oslo'ya gidilmişse bu çözüm için kararlı adımlardır.
Millete
ihanet edecek istihbarat verilmemiştir.
BDP'Lİ VEKİLLERE: BEN BİR TANE ŞEHİT ANNESİNİN GÖZYAŞINI BUNLARIN BİRİSİNE DEĞİŞEMEM
Çözüm için BDP Genel Başkanı
Selahattin Demirtaş ile bir araya gelip gelmeyeceği sorulan Erdoğan, "Terör ile iç içe kimin olduğu önemli. Terör örgütü ile mücadele ama siyasi uzantılarıyla müzakere dedim. Hala aynı noktada nasıl olayım. 9 milletvekili
teröristlerle kucaklaşıyor, bir taraftan da bizimle müzakere. Nasıl olacak da ben teröristlerle yanak yanağa olan eş başkanla nasıl konuşacağım. Ben konuşursam şehit anneleri, ağlayan analar beni masada gördüğü an bana ne der? Ben bir tane şehit annesinin gözyaşını bunların birisine değişemem. Eğer dürüst, samimi olsalardı oturur konuşurduk müzakere ederdik." ifadelerini kullandı.
Selahattin Demirtaş'ın randevu talep etme durumu ayrı bir olaydır. Artık siyasi uzantılarla müzakere noktasında değilim. Bu partinin 9 milletvekili teröristlerle kucaklaşıyor, yanak yanağa… Şimdi nasıl olacak terör örgütü üyeleriyle yanak yanağa, sarmaş dolaş olan bir Eşbaşkanla nasıl konuşacağım. Şehit anneleri beni o o görüşme masasında görünce ne derler. Hiçbir şehit annesinin göz yaşına değişmem. Bölgede iki parti var; biri
AK Parti diğeri BDP'dir. Niye
CHP ve MHP yok? Bu partiler de orada olmalı, halkın arasına kaynaşmalı. Terör örgütüyle
bölge halkı arasına bariyer koyalım.
Parti kapatılmasına karşıyım, çok açık ve net.
Anayasa değişikliği konusunda ne CHP, MHP ve BDP yanımızda yer almadı. Bizim içimizden birkaç kişi onların yanında yer aldı, 330'u yakalayamadık. Parti kapatılmasına karşıyız, suçu işleyen birey ceza alsın.
'HABUR'U PROVOKE ETTİLER'
Popülizmi reddeden bir
siyasetçiyim. Ne gerekiyorsa onu söylerim. Yerel seçimler öncesinde gerekli adımlar atarım. Habur olayında Dağı bununla çökerteceksek yapalım. Parti yandaşlarını oraya dökmeseydi, daha olumlu olurdu. Ama provoke ettiler. Kesinlikle ülkemizin, milletimizin menfaati neyse o adımı atarız. Pazar günü yaptığımız açıklamada göreceksiniz.
Zamlar yaptık. ‘Seçim öncesinde zam yapılır mı?' dediler. Battıktan sonra mı zammı düşüneceğiz.
Yunanistan,
İspanya ve İtalya'daki ne durumda görüyorsunuz. Onların durumuna düşmeyiz.
Bizim çözmemizi engellemek isteyenler olabilir. Batı bizim çözmemizi istemiyor. Almanya, Fransa istemiyor. Bize yardımcı olmuyor. Terörist başları cirit atıyor. Finansal destek veriyorlar. Suçluların iadesi nerede? Terör örgütü diyeceksiniz, ellerini kollarını sallayarak dolaşacak.
'YARGITAY'IN HAKKANİYETE UYGUN KARAR VERMESİNİ UMUYORUZ'
‘
Balyoz'
davasıyla ilgili olarak birincil mahkemenin birçok çalışmayı yaptığını biliyorum. Geniş tabanlı bir çalışma yapıldığını biliyorum. Adalet Bakanlığı'nca biz de bu süreci takip ettik. Sanıklar süreci
tahrik etti. Bu kadar zamanda bitmesini başarılı buluyorum. Neticesi benim ilgi alanım değil. Gerekçesini görmeden değerlendirme yapmak durumunda değilim.
Adil mi, adil değil mi diye değerlendirme yetkim yok. Burası nihai sonuç değil. Yargıtay'ın vereceği kararı bilmiyoruz. Dava dairelerine de gidebilir. Yargıtay'ın hakkaniyete uygun bir karar verilmesini umuyoruz. Muvazzaf askerlerin tutuksuz yargılanmasını istiyorum.
'MAHKUMLAR EŞLERİ İLE GÖRÜŞEBİLECEK'
Babalıktan, kocalıktan men söz konusu değil. Herkes normal olarak görüşmeleri, ziyaretleri yapacaktır. Bu yeni dönemde içerideki
mahkumlarla ilgili olarak belki tutukluyu da katacağız, eşler birbirleriyle cezaevi dışında hazırlanmış odalarda 24 saat görüşebilecekler. Türkiye'de böyle bir
uygulama yok, biz başlatacağız. Aile görüşmesi olarak adım atacağız. Ağırlaştırılmış
hapis cezasına çarptırılanlar için de geçerli olacak. Duruşma salonu önünde ağlamalar doğaldır, oradaki duyguların dışa vurmasıdır.
'CD'LERİ DİNLEYİNCE ŞOKLARA GİRDİM'
28 Şubat'ı, öncesini de yaşadım. TRT'de ‘
Ali Adnan' dizisi var, bu ülke bunu da yaşadı. Bir neticelenen, bir de teşebbüs edilip neticelenemeyen olaylar var. Bizim olaylar böyle olaylardır. Partimizin kapatılma sürecinde ana muhalefet partisinin lideri çıkıp ‘Hamdolsun ki Ankara'da yargıçlar var' diye açıklama yapıyor.
YAŞ toplantılarında, birlikte yolculuklarımız olan bir arkadaşın CD konuşmasını dinledim. O CD'yi dinleyince şoklara giriyorum. Türkiye, değişim ve dönüşümü
demokrasi adına yaşıyor. Türkiye'de halkın, milletin, demokrasinin kazanması önemlidir.
Küresel sermaye bir ülkeye giderken demokrasiyi arıyor. Demokrasiyi fırsata dönüştürdüğümüze inanıyoruz.
'GENELKURMAY BAŞKANLARI İLE İYİ ÇALIŞTIM'
Hilmi Paşa 4 yıl genelkurmay başkanlığı yaptı.
Genelkurmay Başkanlarının hepsiyle,
Yaşar Paşa,
İlker Paşa'yla da iyi çalıştım. Darbeyi düşünmek istemiyoruz. Bu ülkenin evlatları
darbeyi kitabından silmiştir.
Meclis Darbe Komisyonu'na çağrılmadım. İhtiyaç duyulursa belki çağırırlar. 27 Nisan'ı bir
muhtıra olarak değerlendirmeyi düşünmüyorum. Muhtıraysa hiçbir yaptırımı yok. Sadece bir açıklama yapmışlardır.
Hükümet ertesi gün değerlendirmeyi yapmış. Asıl muhtırayı hükümet yapmıştır.
TSK-hükümet arası ilişkiler normalleşmiştir. Orduya saygı, bizim tabanımızda kimseyle mukayese edilmeyecek kadar fazladır. Ordumuzu yönetenlerin zaman zaman yanlışları olmuştur. Normalleşme süreci görüyorum. Bu ordumuzun gücünü daha da artıracaktır.
Genelkurmay Başkanı bir karargahı yönetiyorsa bu moral değerlerinin yükseldiğini gösteriyor. Operasyonu yöneten bir Genelkurmay Başkanı var. Emniyet de aynı şekilde. Bakanlarımız o bölgelere gidiyorsa, moral değerleri yükseltmek içindir. Yazılı ve görsel medyanın desteğine çok ihtiyacımız var.
CHP Genel Başkanı'nın iddialarının hepsi palavra. Kemal Kılıçdaroğlu'ndan ben tazminat almaktan bıktım ama o tazminat ödemekten bıkmadı. Bu da yargıya gidecek, çünkü orada ‘
hain' diye bir ifade var. Kimse bu ülkenin başbakanına ‘hain' diyemez.
Talimat verdim, dava açacaklar. Bununla mı biz
terörle mücadele edeceğiz. Çok yanlış oynuyor, yanlış gidiyor. Böyle siyaset yapacaksa millet bunları hiçbir zaman iktidar yapmaz. Millet bizim arkamızdadır. Biz ne ABD'ye, ne Rusya'ya bu milletin değerlerini hiçbir menfaat karşısında değişmeyiz.
Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'ndeki çalışmalar
hazırlıksız değildi, hazırlık vardı. O firmanın beceriksizliği olabilir. Söz verilen tarihten önce yetiştirildi. Çalışmalar kolay bir iş değil. Çok farklı bir
asfalt uygulamasına girildi.
İstanbul trafiğine günde 400
araç giriyor. Köprü çalışmalarında belki biz de hata etmiş olabiliriz, affola diyebiliriz.
Kongrede belirlenecek ekibimizde
ehliyet ve liyakat olacak.
Gönül vermiş kişi, sadakat içinde gelmiş olacaktır. Hocam ‘Siyasette tekkeye derviş aramayacaksın, bu işi yapacak ehli kişi arayacaksın' derdi. Hem dinamik bir kadro hem de yüzde 30'dan aşağıya kalmamak konusunda bayan arkadaşlar olacak. Yenilenmiş, güçlü, temsil kabiliyeti olan bir kadro olacak. Ben değil, biz merkezli bir kadro oluşturma çalışıyoruz.
MKYK ve MYK'da değişikliğe gideceğiz.
Cumhurbaşkanlığı ile genel seçimleri birleştirme konusu gündemimizde yok.
Sürekli anketler yaptırıyoruz. 5 firmanın yaptığı kamuoyu araştırması şu an önümde. Ortalama olarak biz yüzde 52.1, CHP yüzde 24.2 , MHP yüzde 13.3, BDP yüzde 6.2 gözüküyor. Yüzde 48'in hükümeti olmadığımızı kimse iddia edemez.
İmam hatipleri niye kapattılar? Oradan terörist çıktığını göremezsiniz. Niye kapatıyorsun, o milletin evlatları değil mi? Ben ‘imam hatip okuluna gitmeyenler teröristtir' demedim. Millette şu an bir rahatlama oldu. Katsayı olayı düzeldi, bu bir haksızlığın düzeltilmesidir. Ben çocuklarımı kendi ülkemde okutamadım.
Erkek çocuklarım Harvard'ı tutturacakları halde gidemedi. Kızlarım başörtüsü nedeniyle gidemedi. Bizim bütün mücadelemiz ayrımcılıkladır. Türkiye'deki bir kesimde islamafobi var. Bize şaşırıyorlar ‘Sizin kızınız nasıl Türkiye'de okuyamıyor' diyorlar. Bu normalleşmedir.
'YARGI ÜYELERİNİ MECLİS SEÇMELİ'
Kabineyle ilgili değişikleri yapmak doğaldır. Performans ölçümlerini sürekli yaparım. Milletvekillerinden, teşkilatlardan gelen şikayetleri kaale almadan yapamam. Kabine değişikliği her zaman olabilir. Başkanlık sistemi bugün en ileri ülkelerin uyguladığı sistemidir. Benim üç önerim var;
başkanlık, yarı başkanlık, partili
cumhurbaşkanı sistemi olabilir. Yargıyı parlamento seçebilmelidir.
ZAM ORANI YÜZDE 10-15
Doğalgaz zammı yüzde 10-15 gibi bir şey.
Ekonomi yönetimdeki arkadaşlarımın başarılı olduğuna inanıyorum.
Mali disiplinden taviz vermeyi düşünmüyoruz. Bunu kimse frene basma olarak algılamasın.
Suriye Devlet Başkanı Beşar
Esad gidicidir. Yakın zamanda gidebilir, buna dayanamaz. ABD Başkanı Barack Obama'nın seçimini önemsiyorum. Hayalkırıklığına uğradığım ülke Rusya'dır. Katliamın yanında yer alıyor. Çin de Rusya'nın yanında yer alıyor. İran'ı ne anlamak ne anlatmak mümkündür. Ölçüsü nedir ben anlamış değilim.
Özgür Suriye Ordusu lideri değil. Suriye'den ülkemize sığınan bir albaydır. Gıda, giyecek ve ilaç yardımı var. Silah desteği vermiyoruz,
lojistik destek veriyoruz. Suriyeli kardeşlerimizi orada
misafir ediyoruz.