Çelik,
MKYK sonrası parti genel merkezinde
basın toplantısı düzenledi.
Merkez Karar Yürütme Kurulu (MKYK)'nda iç ve dış siyasi,
ekonomik ve sosyal olayların ele alındığını dile getiren Çelik, partinin kongre sürecine ilişkin bilgilendirme yapıldığını ifade etti.
Ekim 2012'de büyük kongreye sağlıklı bir şekilde gideceklerini anlatan Çelik, Arap
Baharı ve
bölgedeki gelişmelere ilişkin
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun bilgi verdiğini belirtti. İç güvenlik konusunda İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin'in nevruz başta olmak üzere birçok konuda bilgi verdiğini dile getiren Çelik, Genel Başkan Yardımcısı Bülent Gedikli'nin ekonomik gelişmeleri anlattığını kaydetti. Dış ağırlıklı bir MKYK yapıldığını vurgulayan Çelik,
AK Parti'nin kendi işleyişi konusunun ele alındığını belirtti. Mustafa Elitaş'ın
Meclis gündemi konusunda
özet yaptığını dile getiren Çelik, Afganistan'da 12 askerin şehit olduğunu hatırlatarak ailelere
başsağlığı diledi. Çelik, Başbakan'ın şehitler için yapılacak törene katılacak olması nedeniyle AK Parti'nin grup toplantısının yapılmayacağını açıkladı.
Tampon bölge
Suriye'ye yönelik '
tampon bölge' oluşturulmasına ilişkin bir soruya Çelik, şu an bir tampon bölge oluşturulmasına ilişkin alınmış bir karar olmadığını söyledi. Büyükelçiliğin şu an çekilmesinin de söz konusu olmadığını anlatan Çelik, başkonsolosluğun askıya alındığını belirtti.
Suriyeli mülteciler
Saat 11 itibariyle Suriye'den gelen kişi sayısının 16 bin 79 olduğunu dile getiren Çelik, bu sayının artabileceğini, gelenlerin en iyi şekilde ağırlanmaya çalışıldığını söyledi. Suriye kamu görevlilerine de
yardımda bulunulduğunu anlatan Çelik, rejim taraftarı ve aleyhtarı kişilere insani yardım yapmaya devam edeceklerini kaydetti. Türkiye'nin Suriye rejiminin gitmesini istediğini vurgulayan Çelik, Suriye halkıyla bir sorunun bulunmadığına dikkat çekti.
Beşar Esed'in zaman
kazanmak için çalıştığını dile getiren Çelik, Suriye yönetimiyle ilgili İstanbul'da yapılacak toplantıda önemli kararlar çıkacağına inandığını kaydetti. Artık daha fazla kan akmaması temennisinde bulunan Çelik, Türkiye'nin bunun için çalıştığının altını çizdi.
Kayıp gazeteciler
Suriye'deki gazetecilere ilişkin Çelik, gazetecilerin Suriye'nin elinde olduğuna ilişkin bir resmi açıklama bulunmadığını hatırlattı. Şu an nerede olduklarına ilişkin bilgilerinin bulunmadığını anlatan Çelik, bunun dışında bir bilgi olmadığını, gazetecilerin pazarlık konusu yapılacağına ilişkin haberlerin de gerçeği yansıtmadığını vurguladı.
Afganistan'da düşen helikopter
Afganistan'daki Türk askerinin geri çekilmesine yönelik açıklamaların sorulması üzerine Çelik, askerlerin dünyanın dört bir yanında
ülkenin temsilcisi olarak bulunduklarını ve Afganistan'da da bu amaçla bulunduğunu hatırlattı. Muhalif güç olarak hiçbir zaman bulunmadığını dile getiren Çelik, Türk askerinin Afganlıların güvencesi durumunda olduğunun altını çizdi. Afganistan'da bir kaza yaşandığını ve bunun üzerine oradaki Türk askerlerin hangi menfaat üzerine durduğu yönünde muhalefet partilerinin açıklamaları olabileceğini dile getiren Çelik, buna saygı duyduklarını, ancak Türkiye'nin içine kapanık bir ülke olmadığını belirtti.
Nevruz gösterileri
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, nevruz konusunda çıkan olaylara ilişkin de açıklamalarda bulundu. Hüseyin Çelik, 21 Mart'ın Nevruz Bayramı olduğunu hatırlattı. Bu bayramı kim kabul ediyorsa onların bayramı olduğunu dile getiren Çelik, yaşanan olayların hoş olmadığını söyledi. Uzun süren kışın sonunda yeni bir uyanışa uyandığını anlatan Çelik, bu güzelliğin paylaşılması gerekirken bahar bayramını bahane edip ortalığı yıkmanın anlaşılır bir durum olmadığını vurguladı. 21 Mart'ta gönüllerinden geçenin en güzel şekilde bahar bayramının kutlanması olduğunu dile getiren Çelik, art niyetli insanların bu tür günleri başka şeylerin vesilesi yaptıklarına dikkat çekti. Nevruzun kendi için bahar bayramı olduğunu ifade eden Çelik, BDP Genel Başkanı'nın nevruz için mücadele sürecinin adı olduğuna yönelik açıklamalarını eleştirdi. Çelik, kine, düşmanlığa, kalkışmaya insanların yönlendirilmemesini istedi. 18 Mart'ta kutlanmasına izin verilmemesi konusunda ise Çelik, bir provokasyon endişesi olduğunu belirterek, İstanbul'da bulunan patlayıcıları hatırlattı.
Uludere olayı
Uludere konusunda Çelik, birçok kanaldan soruşturmanın devam ettiğini anımsattı. İçişleri Bakanlığı müfettişlerinin araştırmasını tamamlamak üzere olduğunu dile getiren Çelik, Diyarbakır savcılığının soruşturmasının devam ettiğini ifade etti. Çelik, bu konunun üzerinin asla kapatılmayacağını ve sonuçlanınca kamuoyu ile paylaşılacağını kaydetti.
Kademeli eğitim sistemi
Kademeli eğitime yönelik bir soruya da Çelik, CHP'nin tavrının BDP'nin tavrına benzediğini ifade etti. CHP'nin keyfi tutumuna teslim edilmediğini, bundan sonra da edilmeyeceğini anlatan Çelik, uzlaşmanın CHP'lilerin dayatması olarak sunulduğunu, ancak bunun öyle olmadığını belirtti. Uzlaşma maskesi adı altındaki dayatmalara asla boyun eğmeyeceklerini dile getiren Çelik, CHP'den gelen teklifleri de daha önce değerlendirdiklerini söyledi.
Bayramların ruhuna uygun kutlanmasını isteyen Çelik, baharın Öcalan için Kürt, Türk, İngiliz için gelmediğini vurguladı. Sorunun çözümü için Türklerin ikna edilmesi, Kürtlerin tatmin edilmesi gerektiğinin altını çizen Çelik, reformların kamuoyu dikkate alınarak yapılması gerektiğini ifade etti. BDP'nin 'taviz koparıyoruz' şeklinde politika izlediğini anlatan Çelik, terörle mücadelenin devam ettiğini, ancak diğer taraftan Kürtlerin memnun vatandaş olmalarını istediklerini söyledi. AK Parti'nin insani olarak meselelere yaklaştığını ifade eden Çelik, demokratik ülkelerde nereye kadar gidiliyorsa kendilerinin de oraya kadar gideceğini sözlerine ekledi.
(CİHAN)