26 Şubat'ta partiyi gündemi kendisinin belirleyeceği olağanüstü kurultaya çağıran Kılıçdaroğlu'na yönelik tepkiler artınca, 1 Mart'ta gündemin bu kez muhaliflerce belirleneceği ikinci bir tüzük kurultayı toplanması kararlaştırıldı.
CHP, uzun süredir tartışılan parti tüzüğünü, üç gün arayla toplayacağı iki ayrı kurultayda masaya yatıracak. Önceki gün mevcut tüzükteki yetkisini kullanarak partiyi 26 Şubat'ta olağanüstü kurultaya çağıran ve gündemi kendisinin belirleyeceğini açıklayan Genel Başkan
Kemal Kılıçdaroğlu, muhaliflerin "İmzaları biz topladık, gündemi biz belirleriz."
itirazı üzerine 1 Mart'ta gündemin muhaliflerce belirleneceği ikinci bir kurultay kararı aldı. Böylece 'kurultaylar partisi' olarak adlandırılan CHP, 72 saat arayla iki ayrı kurultay yapma rekoruna ulaşacak.
CHP'de her kurultaydan önce olduğu gibi
yönetim ile parti içi muhalefet arasında taktik savaşları yaşanıyor. Kılıçdaroğlu'nun, önceki gün kurultayı 362
imzalı başvuru nedeniyle değil, tüzüğün kendisine verdiği yetkiye göre toplantıya çağırdığını açıklaması muhalifleri ayaklandırdı. Dün Genel Merkez'e itiraz dilekçesi veren muhalifler, taleplerinin dikkate alınmaması halinde olayı yargıya taşıyacaklarını kaydetti. Muhalifler adına itiraz dilekçesini veren eski
Ankara İl Başkanı
Ali Yıldızlı, "
Tüzük çok açık; müracaatımız yapıldıktan sonra genel başkanın bu süre içinde olağanüstü bir tüzük kurultayı çağırma yetkisi yok. Tüzük kurultayı için
çağrı yapan 362 arkadaşımızın verdiği gündemle tüzük toplanır. Genel başkan bu gündeme sadece
seçim maddesi ekleyebilir. Başvurumuzu yaptıktan sonra MYK'nın kendi gündemiyle tüzük kurultayı çağrısı yapması hukuken uygun değil." iddiasında bulundu.
Tüzüğün 54. maddesine işaret eden Yıldızlı, "22 Aralık'taki Parti Meclisi (PM) toplantısında bir
oylama yapılmış ve tüzük kurultayı kararı çıkmamıştır. Bu karar üzerine delegeler imza toplayarak
kurultay çağrısında bulundu. Genel başkanımızın bu süreçte tüzük kurultayı çağırması söz konusu olmaz." diye konuştu. Genel Merkez'in uyarılarını dikkate almaması halinde hukukun gereği neyse onu yapacaklarını anlatarak, "Gerekirse kayyuma gidilecektir." ifadesini kullandı.
Kurultayın toplanması için imza veren CHP
Mersin Milletvekili İsa Gök de Kılıçdaroğlu'nun kurultayı tüzükten aldığı yetkiye göre toplantıya çağırdığı yönündeki beyanının hukuk dışı olduğunu savundu. Genel Başkan Yardımcısı
Nihat Matkap ise muhaliflerin başvurusuna ilişkin yaptığı değerlendirmede, 26 Şubat'taki kurultay ile 362 imzalı başvuru arasında hiçbir ilişki olmadığını kaydetti. Tüzüğün tüm maddelerinin görüşüleceğini, bunun için tek bir
taslak hazırlanması amacıyla tüzük komisyonu oluşturulacağını belirten Matkap, muhaliflerin imzalarına karşılık ikinci bir kurultay yapılabileceğini, Kılıçdaroğlu'nun bu konuda her an bir karar verebileceğini söyledi. Matkap,
akşam saatlerinde ise Habertürk'ün canlı yayınında 'çifte kurultay' açıklaması yaptı. Matkap, toplanan imzalar doğrultusunda 1 Mart'ta ikinci bir kurultay yapılacağını kaydetti. CHP kulislerinde, 26 Şubat'ta toplanacak kurultaydaki tüzük oylamasında muhaliflerin de taleplerinin yerine getirilmeye çalışılacağı, bu çerçevede ilk kurultay sonrası muhaliflerden 'ikinci kurultay talebinin geri çekilmesinin' isteneceği belirtiliyor.
MUHALİFLERE ÖNCÜLÜK EDEN SAV, SP'DEKİ KAYYUMUN AKIL HOCASIYDI
Kemal Kılıçdaroğlu ve yönetimiyle mücadele eden CHP'li muhaliflere eski Genel Sekreter
Önder Sav öncülük ediyor. Kılıçdaroğlu'nun art arda iki defa kurultay çağrısı yapmaması durumunda parti için kayyum yolu açmayı planlayan Sav, 2010 yılında Saadet Partisi'nin kayyuma devredilmesi sürecinde de aktif rol oynamıştı. Partiyi
Numan Kurtulmuş'un elinden almak için imza toplayan delegeler, Sav'la görüşmüş ve onun hukukî telkinleri doğrultusunda partinin kayyuma devrini sağlamışlardı. Muhaliflerin tüzük kurultayı talebini karşılıksız bırakmayı düşünen CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun Sav'ın 'kayyum' kartını oynaması ihtimaline karşılık geri adım attığı ve ikinci bir kurultay kararı almak zorunda kaldığı ifade ediliyor.