CHP’NİN KENDİSİYLE İMTİHANI
Aşağıdaki yazı Milletvekillerine yapılan astronomik zam kanununun kabulü veya iptali noktasında bile
ittifak edemeyip karışan CHP’nin bu durumunun izahıdır:
İnsan, miyonlarca hücrelerden müteşekkil mükemmel bir
fabrika. Mükemmelliği ise farklı bir sürü organdan oluştuğu halde, bir amaç için bütün organların aynı noktada ittifak edebilmesi noktasında. Yani nasıl bir fabrikanın çarkları birbirinin rağmına değil, yardımına çalışıyor, bunun neticesinde de ortaya mükemmel ürünler çıkıyorsa, insanda da göz kulağın, el ayağın,
akıl kalbin rağmına çalışmayıp aksine birbirine yardımcı oldukları için büyük muvaffakiyetlere
imza atabiliyor insan.
Ancak
imtihan, yaşayan her insan için dünya hayatının sırlı gerçeği. En büyük imtihanı ise insanın,
Allah Rasulü’nün “büyük cihad” diye
tarif ettiği kendisiyle olan imtihanı.
Aynı mefkure etrafında toplanmış insanlar için de mukadderdir imtihan. Onlar çok farklı fıtrat ve kabiliyetteki insanlardan
mürekkep olarak bir araya gelseler de,
hedef, gaye ve amaçları uğruna ne kadar tek bir insan gibi olabilirlerse o oranda muvaffak olabilirler. Yoksa insanın organlarının birbiriyle çatışması misali, herkes kendi bildiğini okursa o birlik ve beraberlik kağıt üzerinde kalır sadece.
İşte
AK Parti realitesi ve CHP muammasına baktığımızda bütün bu gerçekler olanca çıplaklığıyla kendini gösteriyor. Bir tarafta yeni kurulduğu halde hemen
iktidar olup iktidarını 10 yıldır devam ettirebilen bir parti varken, diğer tarafta da tek başına bir türlü iktidar olamadığı halde 10 yıldır iktidar alternatifi de olamayan bir muhalefet partisi.
Burada Ak Partinin kendini aşıp tek
vücut olma noktasında başarılı olduğu göze çarparken, CHP’nin bir türlü yek vücut olamadığı realitesi ön plana çıkıyor.
Ancak sadece bu gerçek garabeti açıklamak için yeterli değil. Her insanda bulunan vicdan mekanizması doğru ile yanlışı ayırt edebilen en müessir kılavuzumuzdur. Doğruda ittifak etmek çok kolayken, yanlışta ittifak edebilmek zordur. Allah Rasülü (sallallahü aleyhi ve selem) ümmetinin yanlışta ittifak etmeyeceğini söylemektedir.
Ak Partinin halkın yarısının desteğini alması da bu tezimizi doğrular niteliktedir.
CHP’nin sıkıntısı çizgisindedir. Nitekim
merhum Ecevit döneminde inançlara saygılı
laiklik anlayışı sayesinde CHP, oy oranını ciddi miktarda arttırabilmiştir.
CHP, Kemal Kılıçdaroğlu’nun başa gelmesiyle bir kıpırdanma yaşasa da çok inandırıcı olamamıştır. Kılıçdaroğlu başta olmak üzere bir çok ismin kafaları hala karışık görünmektedir. Kendi içinde yek vücut olamayan bir CHP ise, gerçeklere ideoloji gözlüğüyle
bakan kişiler hariç kimseye sadra
şifa gelmemektedir.
Sağlıklı bir
demokrasi için güçlü bir ana muhalefete ihtiyacımız olduğu su götürmez bir gerçek. Ne diyelim CHP’ye kendisiyle olan çetin imtihanı aşma noktasında muvaffakiyetler diliyoruz.
Taha ÜNAL
Din Sosyolojisi Uzmanı
[email protected]