Davutoğlu'nun hayalindeki Avrupa Birliği

Dışişleri Bakanı Davutoğlu 'Dünyanın her yerinde ortak siyasi değerlerimizi savunan, geliştiren, ekonomik üretkenliği artmış, stratejik etkinliği artmış bir Avrupa Birliği hayal ediyoruz'' dedi.

Davutoğlu'nun hayalindeki Avrupa Birliği

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, dünyanın her yerinde Türkiye ile ortak siyasi değerleri savunan, geliştiren, ekonomik üretkenliği artmış, stratejik etkinliği artmış bir Avrupa Birliği hayal ettiklerini, böyle bir yeni Avrupa Birliği'nin en güçlü destekleyicisi, üyesi ve dinamosunun Türkiye olacağını söyledi. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, AB Bakanlığı, Ankara Büyükşehir Belediyesi ve AB Türkiye Delegasyonu işbirliği ile Gençlik Parkı'nda düzenlenen 9 Mayıs Avrupa Günü Şenliği'ne katıldı. Davutoğlu, burada yaptığı konuşmada, ülkelerin, toplumların, kıtaların ve insanlığın geleceğinde önemli rol oynayan, tarihi dönüm noktalarını oluşturan bazı olayların, açıklamaların ve ilk adımların bulunduğunu belirterek, 2. Dünya Savaşı'ndan sonra Fransız Dışişleri Bakanı Robert Schumann'ın 9 Mayıs 1950'de yaptığı açıklamanın sadece Avrupa tarihi değil insanlık tarihi açısından da çığır açan bir bildiri olduğunu söyledi. Bu bildirinin 2. Dünya Savaşı'nın ortaya çıkardığı psikolojik ve siyasi duvarları yerle bir ettiğini vurgulayan Davutoğlu, tarihi akış için kısa bir süre sayılabilecek bir dönemde bir barış, istikrar ve refah havzası olan ve ortak değerler etrafında birleşen bir Avrupa doğduğunu belirtti. Avrupa'nın 500 yılı aşan uzun savaşlar sonrasında bugün sınırların aşıldığı, tek bir siyasi entiteye doğru giderek dünya barışına katkıda bulunduğunu ifade eden Davutoğlu, Avrupa Birliği'nin bir barış projesi olduğunu kaydetti. Schumann'ın bu bildirisinde, ''Dünya barışı için yaratıcı fikirlere ihtiyaç olduğunu'' belirttiğini söyleyen Davutoğlu, vizyoner liderler ve yaratıcı fikirlerin dünya barışının olmazsa olmaz şartı olduğunu vurguladı. Davutoğlu, ''Bugün de gerek küresel finansal kriz gerekse siyasal krizler sonrasında hem Avrupa kıtasının hem insanlığın yepyeni yaratıcı bir vizyona ihtiyacı var. Dünyanın her yerinde ortak siyasi değerlerimizi savunan, geliştiren, ekonomik üretkenliği artmış, stratejik etkinliği artmış bir Avrupa Birliği hayal ediyoruz. Böyle bir yeni Avrupa Birliği'nin en güçlü destekleyicisi, üyesi ve dinamosu Türkiye olacaktır'' dedi. -''Türk halkının tercihi net ve açıktır''- Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne, Avrupa Ekonomik Topluluğu iken 1959 yılında müracaat ettiğini anımsatan Davutoğlu, Avrupa Birliği'nin her aşamasında Türkiye'nin kendini yenilediğini ve AB üyeliğini stratejik hedef olarak benimsediğini söyledi. Davutoğlu, ''Kendi stratejik geleceğimizi de Avrupa Birliği stratejik geleceğini bir ve bütün olarak değerlendiriyoruz. Avrupa Birliği üyeliğini stratejik bir hedef olarak benimsiyoruz, benimsemeye devam edeceğiz. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nin ve Türk halkının tercihi net ve açıktır, stratejik vizyonu da bellidir. Bu da tam üyeliktir. Şimdi Avrupa Birliği tarafından da net ve açık bir strateji benimsemesini bekliyoruz. Bu bizim de hakkımız'' diye konuştu. Bakan Davutoğlu, Schumann'ın bildirisi nasıl 2. Dünya Savaşı'ndaki psikolojik duvarları yıktıysa bugün de Türkiye'nin Avrupa Birliği'nden yeni bir stratejik bildiri ve anlayış beklediğini kaydetti. -''Türklerin Avrupalı kimliği kalıcıdır ve bakidir''- Bunun için üç olmazsa olmaz adımın hemen atılması gerektiğini düşündüklerini ifade eden Davutoğlu, birincisi Türkiye'nin AB üyeliği ve Türklerin Avrupalı kimliği konusunda artık hiçbir şüphe bırakmaksızın bir tutum benimsenmesi ve bu psikolojik eşiğin aşılması gerektiğini söyledi. Davutoğlu, ''Türkler Avrupa tarihinin olmazsa olmaz bir parçasıdır ve ebediyete kadar da Avrupa'nın parçası olmaya devam edecektir. Bu gerçeği artık herkesin kabul etmesi lazım ve bir daha tartışmaması lazım. Türklerin Avrupalı kimliğini tartışan liderlerin siyasi kariyerleri geçici olabilir ama Türklerin Avrupalı kimliği kalıcıdır ve bakidir'' dedi. İkinci olarak, aradaki fiili duvar olan vizelerin de süratle kaldırılması ve Türk halkının ait olduğu Avrupa kıtasındaki serbest dolaşım hakkının derhal teslim edilmesi gerektiğini belirten Davutoğlu, şunları kaydetti: ''Kendine güvenen, özgüveni yüksek ve iyi yetişmiş Türk halkının Avrupa'da serbest dolaşması Avrupa için bir tehdit değil en büyük güç kaynağıdır. Vizelerin kaldırılması hem hakkımızdır hem de Avrupa için büyük bir değerdir. Eminim ki Sayın Schumann bugün yaşasaydı o vizyoner bakışıyla ilk atacağı adımlardan biri vizelerin kaldırılması ve psikolojik duvarların yıkılması olurdu. Yeni Fransız Cumhurbaşkanı'ndan ve hükümetinden Schumann'ın vizyoner yaklaşımını bekliyoruz ve bunun da sağlanacağına eminiz.'' Atılması gereken üçüncü adımın ise müzakereler önündeki siyasi engellerin kaldırılması olduğunu ifade eden Davutoğlu, ''Eğer bu siyasi engeller kalkarsa çok kısa sürede müzakereleri tamamlarız'' dedi. Bu üç adım atıldığında gerçek şenliğin o gün yapılacağını belirten Davutoğlu, ''Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliğinin kesinleştiği gün aynen 1950 Schumann bildirisi gibi Türkler için de Avrupa kıtası ve insanlık için de yeni bir başlangıç olacak'' diye konuştu.
<< Önceki Haber Davutoğlu'nun hayalindeki Avrupa Birliği Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER