AK Parti Genel Başkanı ve
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,
pazar günü gerçekleştirilen AK Parti
Kongresi'nin sadece Türkiye'nin değil bütün dünyanın gözünün üzerinde olduğu bir zirveye dönüştüğünü belirterek, ''Türk siyasi tarihinde
yurt dışından bu kadar ilgi gören, bu kadar çok
misafir ağırlayan,
bölge ülkeleri tarafından bu kadar büyük bir dikkatle izlenen pek az kongre yaşanmıştır'' dedi.
Erdoğan, partisinin 24. Dönem 3. Yasama Yılının ilk grup toplantısında, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Yeni yasama yılının hayırlı olması temennisinde bulunan Erdoğan,
Eylül ayı ihracat rakamlarını değerlendirdi.
Eylül ayında ihracatın geçen yılın aynı ayına göre yüzde 7.4 oranında arttığını belirten Erdoğan, ''Bu yılın ilk 9 ayındaki ihracatımız da yüzde 12.1 artışla 111 milyar 461 milyon dolara ulaştı. Böylece Eylül ayı itibariyle yıllık ihracatımız bir önceki döneme göre yüzde 11.6 artarak 146 milyar 927 milyona ulaşmış oldu. Ekonomimizin lokomotifi olan bu artış oranları uyguladığımız
politikaların doğruluğunu, ülkemiz için hayırlı sonuçlar
doğurduğunu bir kez daha teyit etti'' şeklinde konuştu.
-''Gensoruyu da maalesef sulandırdınız, rezil ettiniz''-
CHP'nin
Dışişleri Bakanı
Ahmet Davutoğlu hakkında verdiği
gensoruyu da eleştiren Erdoğan, ''Gensoruyu da maalesef sulandırdınız, rezil ettiniz. Sizin gensoruyla filan alacağınız bir netice olmadığını bile bile bu yollara tevessül etmeniz,
TBMM'nin onuruyla oynamaktır. Çünkü bir insan bir şeyi yaparken buradan netice alıp almayacağının hesabını da yapar. Ortada dürüst gerekçeleri olur'' şeklinde konuştu.
Erdoğan, dünyanın üzerinde hassasiyetle durduğu Türkiye'nin
dış politika anlayışının, muhalefet tarafından sulandırıldığını ve böyle bir muhalefet anlayışının dünyanın hiçbir yerinde olmadığını ifade ederek, şöyle konuştu:
''Sadece el kaldırıp indirecekler veya göreceksiniz orada gruplarını dahi toplayamayacaklar. Çünkü bunlar bu gensorularını sadece vermek için veriyorlar. TBMM'ni çalışmasını, hızını kesmek için veriyorlar. Yaptıkları yapacakları başka iş yok. Bunlar bu ülkenin kalkınmasına, demokrasisine,
fren olan bir muhalefettir, ilerlemesini isteyen değil.
Sosyalist Enternasyonal'de bölücü
terör örgütünü Filistin'deki direniş örgütüyle aynı yerde görebilecek kadar zavallısınız ve bunu
destekleyecek kadar zavallısınız. Biz bu noktada sadece
Meclis'te kaybettiğimiz, kaybedeceğimiz güne üzülüyoruz. Yoksa zaten bizim dış politikamız dünyada oturması gerekli olan yere Allah'ın izniyle oturmuştur. CHP'nin hiçbir zaman ulaşmadığı, ulaşamayacağı, diğerlerinin zaten kenarından dahi geçemeyeceği bir noktadır şu andaki bizim dış politikada vardığımız nokta.
Emin adımlarla yolumuza devam ediyoruz, devam edeceğiz ve bu gensoru oylamasında da gerekli dersi zaten alacaklar.
Ayrıca bizim AB ile yürüttüğümüz
katılım müzakereleri, Kafkaslar'la veya Türk dünyasıyla ilişkilerimize bunların hiçbirisi mani değildir. Ne
Ortadoğu ile kardeşliğimiz
Afrika ile kardeşliğimizi azaltır, ne ABD ile ilişkilerimiz Uzak Doğu ülkeleriyle yakınlaşmamıza engeldir. Küçük düşünmeye, ürkek davranmaya, içe kapanmaya alışanlar AK Parti'nin yürüttüğü cesur, etkili, çok boyutlu dış politikayı anlayamazlar.''
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan, Türkiye'yi terör belasından kurtarmak için hem kişisel hem siyasi olarak her türlü riski sonuna kadar alırken, Anamuhalefet partisinin hala bu mesele üzerinden kendilerini köşeye sıkıştırmanın gayreti ve derdi içerisinde olduğunu belirterek, ''Anamuhalefet partisi, bugüne kadar izlediği politikayla, ortaya koyduğu tavırla terör sorununun çözümünün önündeki engellerden biri haline dönüştüğü intibahını vermiştir'' dedi.
Partisinin TBMM grup toplantısında konuşan Erdoğan, 30 Eylül Pazar günü yapılan 4. Olağan Büyük Kongre'de, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na terör konusunda yaptığı çağrıya değindi.
Erdoğan, Kılıçdaroğlu'na yaptığı açık çağrıda, ''Gelin terör meselesine köklü çözüm getirmek için birlikte çalışalım. Arkadaşlarımız hemen görüşmelere başlasınlar. Karşılıklı
öneri ve yol haritalarımızı oraya koyalım, orak mutabakata vardıktan sonra süratle hayat geçirelim. Böylece hem anaların babaların gözyaşlarını dindirelim, hem de Türkiye'yi
2023 hedeflerine doğru bir adım daha ilerletmiş olalım'' dediğini hatırlatarak, ''Biz bu çağrımızda samimiyiz. Bu çağrının içinde en
küçük bir riya, en küçük bir siyasi
hesap yok. Bizim derdimiz bağcıyı dövmek değil üzümü yemek'' dedi.
Amaçlarının ülkeyi bu büyük sıkıntıların yanında, her gün gelen veya gelebilecek sıkıntılı haberlerden kurtarmak olduğunu kaydeden Erdoğan, şöyle konuştu:
''Biz olaya bu şekilde yaklaşırken CHP Genel Başkanı ne diyor? Eline tutuşturulmuş ve yalan olduğu daha önceden defalarca ispatlanmış notlarla hareket ediyor. Edebe, ahlaka, nezakete uymayan kelimelerle, sorumluluk sahibi, vicdan sahibi hiç kimsenin söyleyemeyeceği ifadelerle bize saldırıyor. Biz Meclis açılırken tüm partilere yeni bir sayfa açma üslubunu, tavrını gözden geçirme,
siyaset kurumu olarak hep birlikte sorumluluk üstlenme çağrısı yapıyoruz. Onlar iktidara
hakaret etme, Hükümeti ihanetle
suçlama yarışına giriyorlar. Bizim çağrımız kendisine sorulduğunda verdiği
cevap şu, 'Gelsin bakalım, kapımız açık' diyor. Bu ifade daha işin başında ortaya konulmuş bir gönülsüzlük, oyun bozanlık ifadesidir.
Partime geldin, oturduk konuştuk, 3 ayı geçen bir süre oldu. Orada biz size hemen ilk teklifimizi yaptık. 'Buraya bir durum tespiti yaparak geldiniz, öneri değil bu değil mi?' 'Evet öneri değil, durum tespitidir.' O zaman 'hemen görevlendirelim başlasınlar çalışmaya' dedik. Yanındaki arkadaşı devreye girdi ve söz aldı 'ama bu 2 ayda olmaz'. Hadi 3 ayı geçti. Eğer böyle bir çalışmayı istiyorsanız, ' tamam biz de hazırız' deyin ve başlasınlar çalışmaya.
Bizim ülkenin böylesine önemli bir sorunun çözümü söz konusu olduğunda hiç kimseye gitmekte sorunumuz yok. Biz bu meseleyi çözmek için gidilmesi gereken her yere gittik, gideriz. Görüşülmesi gereken herkesle görüştük, görüşüyoruz. Bunu milli birlik ve kardeşlik projemiz çerçevesinde yaptık, yapıyoruz. Benim Başbakan Yardımcım bu işin başında olan kişi olarak gitti, arkadaşlarıyla beraber randevu talep etti, bazıları randevu bile vermedi. Biz bu adımları attık.''
-''CHP Genel Başkanı'nın derdi başka''-
Erdoğan, CHP Genel Başkanı'nın derdinin başka olduğunu belirterek, ''Hatırlarsanız geçtiğimiz yıl Meclis açılırken de böyle garip tavırlar içine girmişler, hatta bize diz çöktürmekten dahi bahsetmişlerdi. Sonra kim diz çöktü? Kendileri diz çöktü. Niye? Dürüst, samimi olacaksın. Eğer dürüst, samimi olmazsan Arapların bir atasözü var, tekrar söylüyorum; 'Men dakka dukka.' İşte buraya geldiniz'' diye konuştu.
Türkiye'yi terör belasından kurtarmak için hem kişisel hem siyasi olarak her türlü riski sonuna kadar alırken, Anamuhalefet partisinin hala bu mesele üzerinden kendilerini köşeye sıkıştırmanın gayreti ve derdi içerisinde olduğunu anlatan Erdoğan, ''Anamuhalefet partisi, bugüne kadar izlediği politikayla, ortaya koyduğu tavırla terör sorununun çözümünün önündeki engellerden biri haline dönüştüğü intibahını vermiştir, vermeye de devam ediyor'' dedi.
Terör meselesinin kendilerinin şahsi meselesi, partisinin kurumsal sorunu da olmadığına dikkati çeken Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
''Terör bu ülkenin ortak meselesidir. Bu meselenin çözümüne katkı sağlamak, destek vermek, ülkedeki her kuruluşun, her kişinin, en başta da Anamuhalefet partisi ve diğer muhalefet partilerinin asli görevidir, sorumluluğudur. Anamuhalefet partisi, bu görevini sadece
ihmal etmekle kalmıyor, bunun yanında bize karşı kullanmaya çalışarak suistimal ediyor. Biz milletimizi ve ülkemizi bölücü terör örgütünün tasallutundan kurtarmak için var gücümüzle çalışmayı, mücadele etmeyi sürdüreceğiz, her alanda... Anamuhalefet ve diğer muhalefet partilerini de bu tavırlarından dolayı milletimize, onun engin ferasetine
havale ediyoruz. Esasen geçtiğimiz 3 milletvekili ve 2 mahalli idareler seçimi ve 2 referandumda milletimiz bunlara gerekli dersi ve mesajı verdi. Ancak hala akıllarını başlarına almadıklarını üzülerek görüyoruz.''