Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan, ''Biz
Suriye ve Suriye halkına asla düşman değiliz. Şu anda biz, Beşşar Esed'in yaptıklarını kabul etmiyoruz ve Beşşar Esed'in yaptıklarına düşmanız. Çünkü bu insani değildir, bu
İslami değildir'' dedi.
Erdoğan, Katar'a ziyaretinde El Cezire televizyonuna verdiği ve bu
akşam yayınlanan mülakatta, Suriye'deki durumun
Türkiye'yi de ''ciddi manada endişelendirdiğini'' söyledi.
El Cezire spikerlerinden
Muhammed Krişan'ın sorularını yanıtlayan Erdoğan, Suriye'den komşu
ülkelere sığınanların arttığına, Türkiye'ye gelen Suriyeli sayısının da 25 bini aştığına dikkati çekti. Erdoğan, ''Bu, Suriye ile 910 kilometre sınırı olan Türkiye başta olmak üzere bütün
bölgeyi olumsuz etkiliyor. Bunun için sadece bölge ülkeleri olarak değil BM olarak,
Arap Ligi olarak, İslam Konferansı Örgütü olarak hep birlikte bu işi sahiplenmek, bu işe müdahil olmak durumundayız. Şu anda bunun çalışmalarını hep birlikte bölge ülkeleri olarak yapıyoruz. Temennim odur ki kısa sürede netice alalım'' diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, Şam yönetiminin Türkiye'nin reform çağrılarına uzun süre
kulak tıkadığını, bunun neticesinde ülkenin içine sürüklendiği kaosun uluslararası bir sorun haline dönüştüğünü söyledi.
Suriye'deki soruna çözüm bulma amacıyla İstanbul'da Suriye'nin Dostları Zirvesi düzenlendiğine dikkati çeken Erdoğan, ''Bu zirvede çok ciddi kararlar alındı. İstanbul'da bulunan
Ulusal Geçiş Konseyi, Suriye ile ilgili, yetkili bir
organ olarak kabul edildi ve bu çalışmalar şimdi yoğun bir şekilde devam ediyor'' diye konuştu.
-''Böyle bir rejimi kabul etmek bir defa mümkün değildir''-
Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin Suriyelilere kapılarını kapatmasının asla söz konusu olmayacağını da belirterek, ''Biz Suriye'deki
muhalif güçlere hiçbir zaman uzak durmayacağız, onların yanında olacağız. Biz kapımızı kapatmayacağız. Suriye'den şu ana kadar 25 bin'i aşan kardeşimiz geldi, ne kadar gelirse alacağız'' dedi.
Erdoğan, ''Temennim odur ki en yakın zamanda tekrar kendi topraklarına, kendi memleketlerine dönme imkanını da hazırlayalım. Biz tüm bölgedeki dostlarla, bölge ülkeleriyle bu kanın, bu ölümün durması için elimizden geleni yapmak durumundayız, yapacağız. Bu hem insani görevimizdir hem İslami görevimizdir'' ifadelerini kullandı.
Başbakan Erdoğan, Suriye'deki yetkililerin ve medya organlarının Türkiye, Suudi
Arabistan ve Katar'ı ''Suriye'ye düşmanlık'' ile suçlamalarını da ''çelişki'' olarak niteledi. Başbakan Erdoğan bu üç ülkenin yetkililerinin de yakın zamana kadar Şam ile iyi ilişkiler içerisinde olduğunu hatırlatarak, şunları kaydetti:
''Şimdi nasıl oldu da bu üç ülke Suriye'ye bir anda düşman oldu. Biz Suriye ve Suriye halkına asla düşman değiliz. Şu anda biz, Beşşar Esed'in yaptıklarını kabul etmiyoruz ve Beşşar Esed'in yaptıklarına düşmanız. Çünkü bu insani değildir, bu İslami değildir. İnsanları, savunmasız insanları, acımasızca öldürmenin insanlık tarihinde nereye oturtulduğu bellidir. Bu otokratik bir anlayışın neticesidir. Ve böyle bir rejimi kabul etmek bir defa mümkün değildir. Bizim şu anda ters düştüğümüz nokta burasıdır. Suriye halkı bizim canımızdır, ciğerimizdir. Ve şu anda biz ne yapıyorsak Suriye halkı için yapıyoruz. Bundan sonra da Suriye halkı için bunu yapmaya devam edeceğiz''.
Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan, Suriye'deki gelişmeler konusunda, ''Güçlü bir silahlı kuvvetlere sahibiz. Bu noktada da attığımız adımları özellikle dikkatle atıyoruz ve dikkatle atmaya inşallah devam edeceğiz. Ama Suriye özellikle şunu bilmeli ki, yani bu sınır ihlalleri noktasında, daha önceki yanlışı tekrar etmeleri halinde, tabii ki Türkiye'nin yaklaşım tarzı böyle olmaz. Bunu çok çok iyi bilmeleri gerekir. Zaten de biliyorlar'' dedi.
Erdoğan, El Cezire televizyonuna verdiği mülakatta, Suriye konusunda
Annan Planı'yla ilgili soruya, ''Biz başından itibaren Annan Planı'nı destekliyoruz. Ve oradaki verilen sözlerin yerine gelmesini doğrusu bekliyoruz'' diye yanıtladı.
Suriye'ye BM gözlemcilerinin gönderilmesinden memnuniyet duyduğunu belirten Erdoğan, ülkede etkin bir gözlemin şart olduğuna dikkati çekerek şöyle konuştu.
''Temenni ederiz ki burada bu kısa süre içerisinde
Birleşmiş Milletler gözlemcileri Suriye'de bir netice alsın. Fakat bu, 30, 40, 100, 200, 300 kişiyle olacak bir iş değil elbet. Bize göre sayının çok yükseltilmesi lazım. Yani belki bin, 2 bin, 3 bin kişi... Hakikaten araziyi tam koklayabilmek, tam gözlemlemek istiyorsanız, yani etkin bir gözlem yapabilmek istiyorsanız, buraya çok sayıda gözlemci göndermeniz lazım''.
-Suriye sınır ihlali yaparsa...-
Erdoğan, gözlemcilerin tüm ülkeye yayılmış olması gerektiğini belirterek, ''Bunun başarılması lazım. Bu başarılmadığı taktirde bu sürecin eksik olacağı kanaatindeyim. Ve tabi ben temennimi açık söyleyeyim; Annan'ın başarılı olmasını temenni ediyorum. Bunu bekliyorum. Ama başarılı olamazsa
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ni çok çok önemli bir görevin beklediği kanaatindeyim'' dedi.
Başbakan Erdoğan, bir soru üzerine Suriye tarafından Türkiye'nin sınırını ihlal durumunda NATO'nun devreye girebileceğine işaretle, şunları kaydetti:
''Ben, bunu daha önce açıkladım zaten.
Sınır ihlali noktasında, bizi rahatsız edici sınır ihlalinin devamı halinde biz, tabii bir NATO ülkesi olarak, atılması gereken adımı atarız. Biz bu adımı attığımız anda NATO'nun üye ülkelerden birinin saldırıya uğramasıyla ilgili 5. maddesi devreye girer. Umarım tabi işler o noktaya kadar gitmez''.
Erdoğan, Suriye'deki soruna Birleşmiş Milletler öncülüğünde bir çözüm bulunması gerektiğini hatırlatarak, ''Bu bir uluslararası sorundur. Yani uluslararası bir sorun olarak bunu Birleşmiş Milletler
Güvenlik Konseyi'nde ele alıp kararı burada vermek durumundayız'' dedi.
Bu çerçevede BM Gözlemcilerinin raporlarının büyük önem arz edeceğine değinen Erdoğan, ''Şimdi, gözlemcilerin getireceği raporlara göre
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin bu işi tekrar masaya yatırması, oradaki sıkıntılara müdahaleyi gerektirebilir. Böyle bir müdahale kararı alındığı anda, tabii ki uluslararası camia da, atılması gereken adım ne ise, bunu her yönüyle ele alarak atmak durumundadır'' diye konuştu.
-Suriye'deki muhaliflere yardımlar-
Başbakan Erdoğan, Suriye muhalefetine askeri yardımla ilgili soruyu ise şu sözlerle yanıtladı:
''Şu anda biz tabii verdiğimiz yardımlar daha çok malzeme noktasındadır. Yani
gıda, ilaç vesaire türünden yardımlar yapmayı başarmanın gayreti içerisindeyiz. Ve bütün bunların yanında da, özellikle ülkemize sığınan Suriyeli kardeşlerimize kapımızı açık tutup onlara verilmesi gereken desteği vermeye çalışıyoruz. Bunun dışında bu söylediğiniz konular Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararları çerçevesinde atılabilecek adımlardır.''
Erdoğan, Türkiye'nin Suriye halkının yanında yer almayı sürdüreceğine değinerek, ''Biz kardeşliğimizin gereğini hiçbir zaman arda koymadan yapacağız. Ve hiçbir zaman Suriye halkını biz arkadan vurmak gibi bir hesabın içinde olmadığımız gibi asla kimsenin de Suriye halkını arkadan vurmasına müsaade etmeyiz. Onlar bizim kardeşimizdir'' dedi.
Başbakan Erdoğan, kendisine yöneltilen bir soruya karşılık olarak, Suriye'yi sınır ihlali türünden bir yanlışlığa düşmemeye çağırarak, şöyle konuştu:
''Güçlü bir silahlı kuvvetlere sahibiz. Bu noktada da attığımız adımları özellikle dikkatle atıyoruz ve dikkatle atmaya inşallah devam edeceğiz. Ama Suriye özellikle şunu bilmeli ki, yani bu sınır ihlalleri noktasında, daha önceki yanlışı tekrar etmeleri halinde, tabii ki Türkiye'nin yaklaşım tarzı böyle olmaz. Bunu çok çok iyi bilmeleri gerekir. Zaten de biliyorlar.''
El Cezire'nin Başbakan Erdoğan;la yaptığı yarım saatlik söyleşinin tümünde sadece Suriye konusunun ele alınması da dikkati çekti.
AA