Cumhurbaşkanlığının internet sitesinde yer alan mesajda, dünya ve Türkiye açısından önemli gelişmelere sahne olan 2012 yılının acı, tatlı olaylarıyla geride kaldığını ifade eden Gül, 2013'ün yeni umutlarla karşılandığını kaydetti.
Yeni yılın millete ve tüm insanlığa barış, huzur, refah getirmesini, güzel yarınların başlangıcını oluşturmasını dileyen Gül, 2012 yılının gerek ulusal gerek uluslararası seviyede yoğun bir gündemle geçtiğini ifade etti.
Dünyada güvenlikten, teröre; açlıktan yoksulluğa; ekonomik istikrardan, çevreye kadar kadar pek çok sorunun önemini koruduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Gül, dünyada dönüşüm ve yapılanma sürecinin devam ettiğini, çeşitli bölgelerin siyasi, ekonomik ve askeri güç açısından yeniden şekillendiğini vurguladı.
Küresel ekonomik krizin etkilerinin Avrupa ülkeleri başta olmak üzere geniş bir coğrafyada hissedildiği değerlendirmesinde bulunan Cumhurbaşkanı Gül, şunları kaydetti:
''Bununla birlikte yakın coğrafyamızdaki istikrarsızlık ve kırılganlık ortamı, tüm dünyanın ilgisini gerektiren bir sorun olarak önümüzde durmaktadır. Arap Baharı kapsamında Kuzey Afrika'da ve Ortadoğu'da meydana gelen gelişmeler, bölge halklarının özgürlük, adalet ve onur mücadelesiyle şekillendirdikleri tarihi bir dönüşüme işaret etmektedir.
Bu dönüşümün henüz nihayete ermediği Suriye'de, büyük bir insanlık dramı yaşanmaktadır. Suriye'de kan akmaya devam ederken, zulümden kaçan binlerce Suriyeli evlerinden uzakta yaşamaya mecbur bırakılmıştır. Zor durumda kalan Suriyeli kardeşlerine kucağını açan Türkiye, onlara desteğini en güçlü şekilde sürdürmektedir. Ülkemizdeki barınma merkezlerinde yüz elli bine yakın Suriye vatandaşı bulunmaktadır. En büyük temennimiz Suriye'de akan kanın bir an önce durması, acıların sona ermesi, Suriye halkının demokratik bir yönetime, barışa, huzura ve refaha kavuşmasıdır. Suriye konusunda uluslararası camianın daha kararlı bir tutum sergilemesi gerektiğini bir kez daha hatırlatmak istiyorum.
Böyle kırılgan, istikrarın ve güvenliğin oluşmadığı, belirsizliklerin sürdüğü bir bölgede Türkiye, kazanımları sayesinde adeta bir yıldız gibi parlamaktadır. Türkiye, dinamik ve istikrarlı ekonomisiyle, modern devlet yapısıyla, demokratik rejimiyle, güçlü ordusuyla, uluslararası alandaki siyasi ve stratejik etkinliğiyle, zengin insan kaynağıyla fark yaratmaktadır. Bu vasıflar, Türkiye'yi dünyada emsalsiz bir konuma getirmiştir. Bu elbette ki hepimiz için gurur vericidir.''
-''Yapısal reformlar aksatılmadan devam etmeli''-
Avrupa'da yaşanan derin ekonomik kriz ve Ortadoğu'daki gelişmelere rağmen Türkiye ekonomisinin dikkat çeken performansı ve dinamizmiyle güven verdiğini vurgulayan Gül, Türk ekonomisinin son yıllarda elde ettiği en büyük kazanımın, global ekonominin kaçınılmaz gerçeği haline gelen krizlere karşı gösterdiği dayanıklılık ve esneklik olduğunun altını çizdi.
Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye'nin yükselen ekonomik bir güç olarak gösterilmesinin, hayata geçirilen reformlar ve kararlılıkla uygulanan politikaların bir sonucu olduğunu belirtti.
Avro bölgesindeki daralmanın, gelişmiş ve gelişmekte olan ülke ekonomilerindeki yavaşlamanın Türk ekonomisine yansımaları olmasının normal olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Gül, ''Bu nedenle yapısal reformların aksatılmadan devam ettirilmesinin ve kalkınma performansının sürdürülebilir hale getirilmesinin taşıdığı önemi vurgulamak isterim'' ifadesini kullandı.
Türkiye'de siyasetten ekonomiye ve ticarete, demokratik standartlardan hukuk sistemine ve sosyal hayata kadar her alanda köklü bir değişimin söz konusu olduğunu kaydeden Gül, şöyle devam etti:
''Gerçekleştirilen reformlar, ülkemizin bugünlerini değil, bütün geleceğini de şekillendirecek bir mahiyettedir. Bu sürecin temel ayaklarından biri de yeni bir anayasanın hazırlanmasıdır. Anayasa çalışmalarında ortak akılla hareket edilmesinin ve bu çalışmaların milletin beklentisi doğrultusunda hızla sonuçlandırılmasının, siyasi partilere ve parlamentoya düşen tarihi bir sorumluluk olduğunu hatırlatmakta fayda görüyorum. Geniş bir temsil yeteneğine sahip Meclisimizin önünde, demokrasimizin çıtasının yükselmesini sağlayacak önemli bir fırsat bulunmaktadır.
AB üyeliği her zaman olduğu gibi temel önceliklerimizden biri olmaya devam edecektir. Tam üyeliğin gerçekleşmesinde Türkiye'nin olduğu kadar, AB'nin de hayati çıkarları bulunduğuna inanıyoruz. AB'den meşru taleplerimizin hakkaniyetle karşılanmasını beklerken, ülke olarak da reform ivmesini muhafaza etmemiz elzemdir.''
-''Evrensel standartlar hedeflenmeli''-
Cumhurbaşkanı Gül, yeni yıl mesajında, bireyler, devletler ve milletler için hem risklerin hem de fırsatların arttığı yeni dünya şartlarında, fırsatlardan zamanında ve azami ölçüde yararlanabilmek ve riskleri bertaraf edebilmek için geleceğe daha stratejik bakabilmek gerektiğine de vurgu yaptı.
Gül, mesajında şu değerlendirmelere yer verdi:
''Türkiye'nin gerek 89 yılda katettiği gurur verici mesafe gerek son yıllardaki dikkat çekici performansı, 2013 yılına ilişkin olarak beklentilerimizi yüksek tutmamıza vesile teşkil etmektedir.
Eğer bugün model alınan, ilham kaynağı olan bir ülkeden söz edebiliyorsak, sahip olduğumuz potansiyelin harekete geçirilmesi eminim ki Türkiye'yi daha yukarılara taşıyacaktır. Bununla birlikte, hala atılması gereken adımlar bulunduğunun da idrakindeyiz.
Yeni dünya düzeninin önde gelen bir ülkesi olabilmek için, demokrasi, insan hakları, hukukun üstünlüğü, şeffaflık ve hesap verebilirlik gibi değer ve kavramların tüm anlamıyla benimsenmesi ve uygulamaya dönüştürülmesi toplumun tüm kesimlerinin önündeki önemli bir sorumluluktur. Bu nedenle ekonomik, sosyal, siyasal ve demokratik bakımdan daima evrensel standartları hedeflemeliyiz.
Eğitim, bilim ve teknoloji, Ar-Ge ve inovasyona yatırım yapan ülkelerin, diğerlerinin önüne geçecekleri herkes tarafından bilinmektedir. Dolayısıyla bu alan, önümüzdeki dönemde de temel önceliklerimizden biri olmaya devam etmelidir.
Türkiye'yi çok iyi bir geleceğin beklediğine ilişkin inancımı ifade etmek isterim. Zengin insan kaynaklarımız, gelişen ekonomimiz, derin köklere sahip kültürümüz ve demokrasi erdemimiz bu süreçte temel itici güçlerimiz olacaktır.''
-''Terör gibi ciddi sorunlar gözardı edilemez''-
Terör başta olmak üzere ülke gündemindeki ciddi sorunların gözardı edilemeyeceğini belirten Cumhurbaşkanı Gül, mesajını şu ifadelerle tamamladı:
''Sorunlarımızın üzerine kararlılıkla gidecek, birlik ve beraberliğimizin, ülkedeki barış ve huzur ortamının bozulmasına asla müsaade etmeyeceğiz. Daha fazla özgürlük, demokrasi ve kalkınma yolunu açarak, önyargılardan sıyrılarak, konuşarak, tartışarak, empati ve öz eleştiri yaparak, bütün sorunlarımızı büyük bir özgüvenle aşacağız.
Yeni bir yıla girerken, tüm ülkelerin sağduyuya dayalı daha yaşanabilir bir dünya hedefi doğrultusunda gerekli her türlü çabayı göstermesini umut ediyorum.