Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül, mesajında, 2011 yılında, acı olayların yanı sıra, güzel gelişmelerin de yaşandığını kaydetti. Yeni yılın millete ve tüm dünyaya barış, huzur,
refah getirmesini temenni ettiğini söyleyen Gül'ün mesajı şöyle: "2011 yılı sizlerin de yakından takip ettiği gibi,
Türkiye açısından yoğun bir gündemle geçmiştir. Dünyada ve Türkiye'de önemli gelişmeler yaşanmıştır. Bölgemizde başlayan yapısal değişim hareketleri, demokrasinin vazgeçilmezliğini bir kez daha ortaya koyarken, şüphesiz dünyanın istikametine de yeni bir şekil vermiştir. Yeni uluslararası düzene geçişin sancılarıyla birlikte, dünyada başgösteren
ekonomik ve siyasi çalkantılar tüm
ülkeleri etkilerken, Türkiye, sahip olduğu değer ve kazanımlar sayesinde yoluna emin adımlarla devam etmiştir. Uzun yıllar
ihmal edilen reformlar, evrensel değerlerin ışığında hayata geçirilmiştir. Ülkemizin görünürlüğü ve etkisi artmıştır. Dolayısıyla bugün ekonomisiyle, gerçekleştirdiği dönüşümlerle, ileri standartlarıyla, demokratik rejimiyle, uluslararası alandaki aktif ve yapıcı tutumuyla, yumuşak gücü ile siyasi değeri artan, dünyanın parlayan yıldızı olarak gösterilen bir ülkede yaşamanın haklı gururu içindeyiz. Türkiye'nin yükselen gücü, tüm dünyada ilgiyle ve dikkatle takip edilmektedir. Bu başarı, geçmişten gelen birikimlerin, daima onur duyduğumuz köklü tarihimizin ve büyük bir özgüvenin yansımasından başka bir şey değildir.
Aziz Vatandaşlarım,
Dünyanın içinde bulunduğu süreç de gözler önüne sermiştir ki, 2012, ekonomik ve siyasi bakımdan zor bir yıl olacaktır. Ülkemizin çevresinde gelişen önemli siyasi olaylar ve çalkantılar dikkate alındığında, 2012'nin Türkiye'yi meşgul eden, yoğun bir yıl olarak geçeceği kanaatindeyim. Bu nedenle, enerjimizi çevremizdeki gelişmeleri ülkemiz açısından olumlu doğrultuda yönlendirmek için harcamamız ve kendi içimizde
dayanışma halinde olmamız şüphesiz her zamankinden daha fazla önem taşımaktadır.
Her vesileyle vurguladığım gibi ben, yarınların Türkiye için büyük umutlar vaadettiği inancındayım. Türkiye'nin önümüzdeki süreçteki öncelikleri ve yapması gerekenler bellidir. Ülkemizin dinamizmi ve yakaladığı gelişme ivmesinin yanı sıra, bu konuda toplumumuzda büyük bir konsensüsün bulunması, bu inancımı kuvvetlendirmektedir.
Ekonomimiz, son yıllardaki performansıyla göz doldurmaktadır. Bu yönüyle Türkiye başarılı bir örnek oluşturmaktadır. Bununla birlikte aşırı bir özgüven içerisine girmeden, alınması gereken tedbirlerin bilinciyle hareket edilmesi önem taşımaktadır.
Terörle mücadele önümüzdeki süreçte de, taviz verilmeksizin her alanda sürdürülecektir. Terörle mücadele devam ederken, vicdanlara ters gelen sorunların da, özgüvenle çözüme kavuşturulması önemli bir zorunluluktur.
Milletimizin birlik ve bütünlüğünün muhafazası, büyük
hedeflerimizin gerçekleştirilebilmesinin mihenk taşını oluşturmaktadır.
Türkiye'nin başlattığı sivilleşme ve
demokratikleşme adımlarının en önemli ayağı yeni bir anayasadır. 2012 yılında yeni anayasa çalışmalarının nihayete erdirilmesi halkın genel beklentisidir. Toplumun tüm kesimlerini kucaklayan demokratik, özgürlükçü ve çoğulcu bir anayasa, ülkemizin istikrar içinde ilerlemesinin de yolunu açacaktır.
Ülkemiz AB'ye üyelik hedefinden hiçbir zaman vazgeçmemiş, daima samimiyetle gayret göstermiştir. Türkiye AB müktesabatına uyum amaçlı reformları 2012 yılında da kararlı şekilde devam ettirecektir. Diğer taraftan demokratik standartların, hukuk standartlarının daha da yükseltilmesi, özgürlüklerin daha da genişletilmesini öngören reformlara daima önem ve öncelik verecektir.
Ekim ayında Van'da meydana gelen depremde kaybettiklerimizin üzüntüsü yüreğimizdedir. Van'ın yeniden ayağa kalkması için çalışmalar büyük bir çabayla sürdürülmektedir.
Deprem sırasında birbirine ne kadar sıkı bağlarla bağlı olduğunu bir kez daha gösteren aziz milletimiz, bu sıkıntıları da aşacaktır.
Elbette ki Türkiye hiçbir sorunu olmayan bir ülke değildir. Sorunlarımızın farkındayız. Bunları çözmek için güçlü bir irade sergilenmektedir. Bütün kurumlarımız Türkiye'nin daha da gelişmesi, demokratikleşmesi için
işbirliği içinde hareket etmektedir.
Çok çalışırsak ve başaracağımıza inanırsak ulaşamayacağımız hedef yoktur. Gerekli irade, azim ve cesareti gösterebildiğimiz takdirde, yarının daha güçlü, daha huzurlu, daha müreffeh, bölgesine ve uluslararası sisteme yön veren Türkiyesini elbirliğiyle inşa edeceğimizden şüphe duymuyorum.
2011 yılında kaydettiğimiz ilerlemeler, ülkemizin geleceğinin ne kadar parlak olduğunu gösterir mahiyettedir. Şunu ifade etmek isterim ki: Önümüzdeki yıllarda, ülkemizin daha güzel başarılara
imza attığına şahit olacağız ve millet olarak bunun gururunu hep beraber yaşayacağız.
Yeni bir yıla girerken; insanlar, ülkeler ve milletler arasındaki ilişkilerde barışın, huzurun ve güvenin
egemen olması, karşılıklı saygı, anlayış ve hoşgörünün düşmanlıklara, nefrete ve önyargılara galip gelmesini umut ediyorum.
Daha güçlü, daha müreffeh bir Türkiye'ye ulaşmak dileğiyle, siz değerli vatandaşlarımızın Yeni Yılını
tebrik ediyor,
selam ve sevgilerimi sunuyorum."