Şükür; "Birden kürsü işgali oldu, 4+4+4
yasa tasarısı konuşulmadı gibi oldu ama bir önceki oturumda konuşuldu bu şekilde karara bağlandığı ifade edilmişti. Onun üzerinden devam edince böyle tepkisel bir reaksiyon oldu" dedi.
AK Parti İstanbul Milletvekili Hakan Şükür, mecliste gazetecilerin sorularını cevapladı. Bir gazetecinin,
Milli Eğitim Komisyonu'nda yaşanan olayları hatırlatması üzerine Şükür, "Birden kürsü işgali oldu, konuşulmadı gibi oldu ama bir önceki oturumda konuşuldu. Bu şekilde karara bağlandığı ifade edilmişti. Onun üzerinden devam edince, böyle tepkisel bir reaksiyon oldu" diye konuştu.
Şükür, danışmanının kendisini ortamdan çıkarmak istediğini belirterek, danışmanına 'sen ne karışıyorsun' gibilerinden birkaç kişinin atıfta bulunduğunu ve danışmanının 3-4 kişinin kucağında dışarı atıldığını söyledi. Şükür, bu durumun isminden kaynaklanan bir şey olduğuna dikkati çekerek, "Benim yanımda olsun veya olmasın bana ait olan bir şey üzerinden gündeme gelme politikası olarak gördüğüm bir şey bu" dedi. Mağdur olanın aslında kendilerinin olduğunu vurgulayan Şükür, böyle bir şikayete kimsenin hakkı olmadığını ve danışmanının çok değer verdiği bir insan olduğunu anlattı. Komisyonda kameraların olmadığını ve bunun tespitinin bu yüzden yapılamadığını kaydeden Şükür, ispatı olmayan bir şeyin
toplum önünde yapılmasının doğru olmadığına işaret etti.
"BİR BİR ŞEYLER ÜRETEN VAR, BİR DE ÜRETİLEN ÜZERİNDEN KONUŞANLAR VAR"
Şükür, başka bir gazetecinin, "
CHP'li vekiller dün
basın toplantısı yaptılar. AK Parti'lilerin paralı adamları, tetikçileri gibi ifadeleri kullandılar, bununla ilgili ne söyleyeceksiniz" sorusuna, "Bir bir şeyler üreten var, bir de üretilen üzerinde konuşanlar var. Yani hoş değil, bizim partimizin kesinlikle o anlamda üslubu yok" cevabını verdi. Şükür, komisyonda CHP
Sakarya Milletvekili Engin Özkoç'un 13 saat konuşarak bir
rekor kırdığını vurgulayarak, kendilerinin de aslında dinleme rekoru kırdığını söyledi. Bir televizyon kanalında yaptığı programa gitmediğini kaydeden Şükür, "Kendi programımda yoruma bile gitmedim bunu bile başka yerlere çeken farklı insanlar oldu. Benim burada olduğum belli olan bir ortamda bile bu çıkıyorsa artık pes diyorum" şeklinde konuştu.
"BEN KENDİMİ DİNDAR OLARAK GÖRMÜYORUM"
Şükür, danışmanın da olay esnasında karşı tepki olarak
yumruk attığı iddialarına ilişkin, "Bu konuda
yemin edebilirim şu anda büyük bir tahribata maruz kalmış her tarafı dağıtılmış yaka paça dışarı atılmış birinden bahsediyoruz. Beni çekmeye çalışırken yaşadığı bir şey" dedi. Komisyonda dünde bir
tartışma olduğunu anlatan Şükür, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Dünde bir tartışma oldu, orada söz alamadık aşırı konuşmacı olmasından dolayı. Kimse kimseyi
sorgulama hakkına sahip değil.
Herkesin inancı kendine aittir orada söylenmeyen veya kendisinin algıladığı bir şekilde muhalefet yaparsanız olmaz. Ben kendimi
dindar olarak görmüyorum. Yeterli görmüyorum daha doğrusu. Çok
şükür Müslümanız hepimiz, bütün vekiller oradaki arkadaşlar. Farklı dine de mensup olabiliriz hiç fark etmez ama bunu toplum önünde toplumun örnek aldığı insanlar olarak olmadık bir şekilde alıp farklı bir şekilde göstermek kutuplara ayırır. Gerçek dindarlık hangi dine ait olursa olsun bu değildir diyorum. Gerçek dindarlık iyi bir insan olabilmek demektir. Olanı olduğu gibi değerlendirebilmektir. Orada ifade etmek isterdim ama dediğim gibi çok karışık."
İHA