Bir yandan parti ilkelerine bağlı kalırken, diğer yandan gelişime açık olmaları gerektiği
mesajını vererek, "Zamanın ruhunu iyi okumamız, geçmişi de geleceği de çok iyi tahlil etmemiz gerekiyor." dedi.
CHP'nin 34. Olağan
Kurultayı
Ankara Arena Spor Salonu'nda başladı. Kurultayın ilk gününde,
Kemal Kılıçdaroğlu yeniden genel başkan seçildi. Kurultaya Kılıçdaroğlu'nun 'değişim' vurgulu konuşması damga vurdu. CHP lideri, bir yandan parti ilkelerine bağlı kalırken, diğer yandan gelişime açık olmaları gerektiği mesajını verdi. "Zamanın ruhunu iyi okumamız, geçmişi de geleceği de çok iyi tahlil etmeniz gerekiyor." çağrısında bulunurken, statükocuların değişime karşı olduklarını vurguladı: "Sistemden beslenenler, değişime karşı çıkarlar."
CHP Kurultayı, parti tarihinde ilk kez hafta içi yapılıyor. Kurultayın ilk gününe eski genel başkan Deniz
Baykal ve eski Genel Sekreter
Önder Sav'ın yanı sıra çok sayıda
sanatçı katıldı. CHP'nin
tutuklu milletvekilleri Mehmet
Haberal ve Mustafa
Balbay, kurultaya mesaj gönderdi. Divan başkanlığını eski genel başkanlardan Altan Öymen'in yaptığı kurultay '
demokrasi ve değişim' sloganıyla gerçekleşiyor. İlk günkü genel
başkanlık seçimlerine rakipsiz giren
Kılıçdaroğlu, konuşmasının genelinde kurultayın sloganına uygun olarak 'değişim' mesajı verdi. CHP'nin büyük bir
çınar olduğunu, kurultayın bu çınarın gölgesinde yapıldığını belirterek, "Köklerimizle, tarihimizle her yerde onur duyduk. CHP'nin tarihi, emperyalizmle mücadelenin tarihidir. Bütün yurttaşlarımız bilsin ki, tam bağımsızlıkçı antiemperyalist yapımızdan bir milimetre dahi sapma yapmayacaktır." dedi. Buna karşılık
toplumun 'demokrasi ve değişim' talepleri olduğuna işaret ederek, "Sosyal demokrasinin temelinde
rant yok, insan vardır. Onun için sosyal demokrasinin temelinde değişim, değişim, değişim vardır. Değişim anlayışımız, Atatürk'ün ifade ettiği çağdaş uygarlık hedefidir." diye konuştu.
CHP lideri, partililere 'evrenselleşmeleri' gerektiğini de şöyle anlattı:
"CHP'liler laik, aydınlanmacı ve idealleriyle evrenselliği benimsemiştir. Eskiden sosyal demokratlar sadece adil ve hakça bölüşümden bahsederlerdi. Şimdi diyoruz ki 'önce üreteceğiz, sonra hakça bölüşeceğiz, toplum olarak zenginleşeceğiz'. Zamanın ruhunu iyi okumamız, geçmişi de geleceği de çok iyi tahlil etmeniz gerekiyor."
Bilgi toplumu ve zenginleşme vurgusu: Kılıçdaroğlu, yeni yüzyılda güçlü olmak için bilgi toplumu haline gelmenin ve zenginleşmenin gerekliliğine de işaret etti. Bilgi toplumu olmak için en önemli etkenlerden birinin bağımsız üniversiteler olduğunu ifade ederek, "Bilgi toplumunun ışığı üniversitelerdir.
Üniversiteler özgür değilse, bilim insanı özgür değilse, bilgi üretemez. Biz 'üniversiteler özerk olmalı, bilim insanları özgür olmalı' diyoruz." diye konuştu.
'
Savaş istemiyoruz, taşeronluğa karşıyız':
Kılıçdaroğlu, dış politika konusunda yine Suriye ile yaşanan sorunları gündeme getirdi. Türkiye'nin Suriye politikaları konusunda egemen güçlerin taşeronluğuna soyunduğu iddiasını yenileyen CHP lideri, "Egemen güçlerin taşeronluğuna soyunursanız işte böyle burnunuz sürtülür. Sıfır sorun diyorlardı, şimdi tam bir sorunlar batağına saplanan Türkiye var." dedi. Kendilerine "Niye savaş istemiyorsunuz, Esed'i mi destekliyorsunuz?" diye sorulduğunu savunarak, "Biz Suriye'ye barışın gelmesini, özgürlüklerin gelmesini istiyoruz. BM kararına saygı duyarız. Biz savaş istemiyoruz." ifadelerini kullandı.
'35 yıldır ortada bir cenaze var':
Kılıçdaroğlu, çözümü için TBMM'de komisyon kurulmasını önerdiği Kürt sorunu konusuna da değindi. "İster Kürt, ister Doğu, Güneydoğu, ister terör sorunu deyin, ortada 35 yıldır bir cenaze duruyor. Kaldırılması gerekir." çağrısında bulundu. Ardından,
iktidarı şöyle eleştirdi: "Tutturmuşsunuz 'analar ağlamasın'. Lafla
peynir gemisi yürümez. Siyasetçinin sorumluluk üstlenmesi gerekir. Halk sana oy verdi. Sorunlar çözülmezse derinleşir, derinleşirse Türkiye otoriter yapıya bürünür."
'Direne direne yeni anayasayı yapacağız':
CHP lideri, yeni anayasa çalışmalarına da değinirken özgür ve çağdaş bir anayasa istediklerini vurguladı: "Bunun için oturduk, bunun için masadan kalkmayacağız. Ta ki bu
ülke özgür bir anayasaya sahip olana kadar. Direne direne kazanacağız. Çağdaş ve demokratik bir anayasayı direne direne hayata geçireceğiz."
Laiklik vurgusu: AK Parti'nin anayasa sürecinde toplumda '
laiklikten utanılması gerekir' algısı oluşturmaya çalıştığını da iddia eden Kılıçdaroğlu, "Laiklik din ve vicdan özgürlüğüdür, bizim çimentomuzdur, kazanılarak elde edilmiştir.
Biz de bu mücadeleden geldik, anayasamıza koyduk, değiştirilemez maddesidir bu." şeklinde konuştu.
Kılıçdaroğlu, tek
aday olarak girdiği seçimde
bin 232 geçerli oyun bin 164'ünü alarak yeniden genel başkan seçildi. 100'ü aşkın
muhalif delegenin boş veya geçersiz oy kullandığı gözlendi. Kılıçdaroğlu, 2010'daki kurultayda ise
Deniz Baykal ile
Önder Sav tarafından belirlenen delegelerin tümünün oyuyla seçilmişti.
Anahtar listeyi geniş tutacak
CHP Kurultayı'nda bugün Parti Meclisi (PM) seçimi heyecanı yaşanacak.
Çarşaf liste ile gerçekleştirilecek seçimler için yaklaşık 800 delege başvuru yaptı. Kılıçdaroğlu'nun 60 kişilik PM için 92 kişilik bir anahtar liste çıkaracağı belirtiliyor. Bu durumda listede en az
tercih edilen 32 kişi PM'ye giremeyecek.
PM üye sayısı, yeni tüzük gereğince 80'den 60'a iniyor. Seçimlerde yüzde 33 kadın, yüzde 10 da gençlik kotası uygulanacak. Kılıçdaroğlu bir anahtar liste yaparak, PM'ye girmesini istediği isimler konusunda delegeleri yönlendirmeye çalışacak. Ancak kendisine yönelik baskılar nedeniyle Kılıçdaroğlu'nun "Anahtar listedeki isim sayısını fazla tutacağım. Delege kimi tercih ederse onu seçsin" noktasında olduğu belirtiliyor. Bu çerçevede PM'ye normal listeden gelecek 52 kişi için toplam 80, PM'ye 'bilim
yönetim kurulu' üyesi olarak girecek 8 kişi için de 12 kişilik bir anahtar liste hazırlandığı belirtiliyor. Bu durumda delegenin tepkisini çeken bazı yöneticilerin sandıkta en çok oyu alan 60 aday arasına girmesi zor görünüyor.
Parti içi muhalif delegeler, Kılıçdaroğlu'nun listesindeki isimlerin büyük bölümüne sandığa atacakları listede yer vermeyecek. Ancak muhalif delege sayısı 200'ü geçmiyor. Yönetimdeki isimlere yakın delegeler ise kendilerine işaret edilen adayları çizerek, yerlerine belirlenen diğer isimleri yazacak. Anahtar listedeki isim sayısı 92'yi bulursa, mevcut yöneticilerden
Nihat Matkap,
Gürsel Tekin,
Erdoğan Toprak,
Sezgin Tanrıkulu gibi isimlerin PM'ye girmesi zor. Kılıçdaroğlu, böyle bir tablo çıkması durumunda kurmaylarına "Ben sizi istedim ama
örgüt istemedi" diyecek.
Kılıçdaroğlu'nun anahtar liste için vereceği isimler büyük oranda belli oldu. Buna göre 17 kişilik mevcut MYK üyelerinin tamamı listeye girecek.
Ancak bu isimlerin çok azının yeni MYK'da görev alması bekleniyor. Buna karşılık yeni PM'ye girmesi beklenen Adnan Keskin'in örgütlerden sorumlu genel başkan yardımcılığına getirilerek partinin yeni '2. Adamı' olacağı kaydediliyor. Samsun Milletvekilli Haluk Koç'a da bizzat Kılıçdaroğlu'nun, "PM'ye aday ol, seni anahtar listeye ve MYK'ya alacağım" dediği ifade ediliyor. PM listesinde yer alması beklenen muhtemel isimler şöyle:
Adnan Keskin, Gürsel Tekin, Fikri Sağlar, Sami Selçuk, Burhan Şenatalar, İlhan Cihaner, Murat Karayalçın, Celal Doğan, Şafak Pavey, Emre Doğan, Metin Feyzioğlu, Haluk Koç, Eşber Yağmurdereli, Gülseren Onanç, Muhammed Çakmak, Faruk Özdemir, Gül Çiftçi, Ayça Akpek, Gökçe Pişkin, Necdet Pamir, Ercan Karakaş, Engin Altay, Süleyman Çelebi, Musa Çam, Erdal Aksünger, Nuriye Berberoğlu, Nazmiye Halvaşi, Veli Ağbaba, Özgür Özel.
Sav: Parti içi iktidar kavgası için
vakit yok
Eski Genel Sekreter Önder Sav, beraberinde eski milletvekilleri Hakkı
Suha Okay ve
Şahin Mengü ile kurultaya katıldı. Sav, gazetecilerin, "Kurultaya gelip gelmeyeceğiniz merak konusuydu." demesi üzerine, "Niye merak konusu oluyor? 10 yılı aşkın süredir genel sekreterlik yaptım. Parti ile özdeşleşen isimlerden biriyim." karşılığını verdi.
Tüzük kurultayı ile bu kurultayın birbirine benzetilmemesini istedi. CHP'nin parti içi iktidar kavgasıyla vakit geçirecek zamanı bulunmadığını vurgulayan Sav, "Bu, birlik mesajı mı?" sorusu üzerine de "Birlik, bütünlük,
dayanışma, beraberlik. Ne derseniz deyin." ifadelerini kullandı. Kurultayda bazı delegeler de konuşma yaptı. Bu kapsamda söz alanlardan
Mersin Milletvekili İsa Gök, 'değişim, dönüşüm ve yenileşme' söylemini eleştirdi. Gök, "Çok önemli kavramlar aceleye geliyor. Bizler devrimciyiz, antiemperyalistiz. Başkalaşmanın siyasi adı metamorfoz." dedi.