CHP lideri Kılıçdaroğlu, KonTV'de yayınlanan "
Başkent Gündemi" adlı programa konuk oldu. Programda soruları yanıtlayan Kılıçdaroğlu,
cumhurbaşkanının
görev süresine ilişkin, "Bir anayasa değişikliği yapıldı ve milletvekillerinin görev süresi 5 yıldan 4 yıla indirildi. Sayın Cumhurbaşkanının görev süresi de 7 yıldan 5 yıla indirildi. Uygulamaya bakalım, milletvekillerinin görev süresi olan 4 yıl dolduğu zaman
seçime gidildi. Hiç kimse '5 yıldır' demedi, oysa
halk bizi 5 yıl için seçmişti. Ama anayasa değişikliği ile aynı halk dedi ki 'hayır ben senin görev süreni 4 yıla indiriyorum'. Biz de seçime gittik. Sayın Cumhurbaşkanı için de halk referandumda '7 yıl değil, 5 yıl' dedi, mesele bitti" diye konuştu.
"Kimse halktan korkmamalı" diye devam eden
Kemal Kılıçdaroğlu, "Çözüm için Sayın Cumhurbaşkanının şunu söylemesi lazım; 'benim görev sürem 5 yıldır, 5. yılın sonunda normal seçimlere gidilmesi lazım'. Yeni Cumhurbaşkanları
adayları çıkarlar, halkın önüne giderler, halk birisini seçer, gelir cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturur. Şu anda
Meclisin devreye girecek bir durumu yok, bir sorun da yok aslında. Eğer 5 yıllık bir süre içinde yeniden
cumhurbaşkanlığı seçimini yapmazsak cumhurbaşkanlığı makamını
tartışma konusu haline getiririz" ifadelerini kullandı.
CHP'li muhaliflerin kurultay talepleriyle ilgili soru üzerine Kılıçdaroğlu, "
Kurultay yapacağız zaten. Mecburuz yapmaya. Kurultay yaklaşınca tabii ki illerde, ilçelerde kongre olacak, yeni başkanlar seçilecek. Buradaki temel
kuralım şu; bütün
örgüt üyelerine de söyledim. Sandığı kuracağız, üyelerimiz oylarını kullanacaklar. Sandıktan kim çıkarsa, hiçbir sorunumuz olmayacak. Demokrasiyi parti içerisinde tam getireceğiz.
Kongre yaklaştığı zaman genel başkan adayları çıkabilir. Onları 'Neden aday oldun' diye bir
suçlama içerisine girmeyeceğiz. Eğer burası bir siyasal partiyse ve siyasal partide birden fazla genel
başkan adayı da çıkarsa bundan memnunluk duymamız lazım" dedi.
HSYK'ya yönelik söylemleri hatırlatılan CHP Genel Başkanı, "HSYK'yı eleştirdim, doğrudur. Blok oy kullandıkları ve yaptıkları seçim nedeniyle. 160
Yargıtay üyesi blok oy kullandı, bu doğru değildir. Bu, yargının militanlaşması demektir. Bunun altını çizdim. Tipik örnekleri yok mu? Çok var. Şimdi bakın iktidara yakınsanız, sizinle ilgili davalarda savcılar farklı bakıyorlar, iktidara uzaksanız sizinle ilgili davalara farklı bakıyorlar. Bu doğru değil, hukuk herkese eşit yaklaşmak zorundadır. Unutmamamız gereken bir kural vardır, bu ülkede herkesin hakkı vardır, herkesin hakkının da hukukun üstünlüğü ölçüsünde korunması lazım" diye konuştu.
"Şike yasasında" yapılan değişikliği ilişkin fikri sorulan Kılıçdaroğlu, "Suçla ceza arasında bir orantı olması gerekir" dedi. Eski yasanın suçla ceza arasında bir orantısızlık öngördüğünü kaydeden Kılıçdaroğlu, yapılan değişiklikle sorunun çözüldüğünü söyledi.
Tutuklu milletvekilleriyle ilgili bir soru üzerine Kemal Kılıçdaroğlu, "Bu, parlamentonun iradesine müdahaledir.
Hani milletin egemenliği vardı, bunlar milletin oyu ile seçildi. Mahkum olsa dersin mahkum olmuşlar, zaten o zaman baştan izin vermezler. Ortada bir mahkumiyet de yok. Normalde bunların Meclise gelip
yemin etmesi lazım. Yargının kararı hukuksuzdur. Neden hukuksuzdur? Bizim anayasamızın 90. maddesi diyor ki, 'İç hukukla, uluslararası imzalar,
Türkiye Cumhuriyeti'nin imzaladığı uluslar arası sözleşmeler arasında bir çatışma çıkarsa, uluslararası sözleşmeler esas alınır*Tutuklu milletvekilleriyle ilgili Sayın Cumhurbaşkanı rahatsız olduğunu söylüyor, Sayın
Meclis Başkanı rahatsız olduğunu söylüyor, Bakanlar, rahatsız olduklarını söylüyor, Sayın Arınç kaç kez söyledi. HSYK 1. Daire Başkanı 'Ben olsaydım serbest bırakırdım' dedi. Peki herkesin rahatsız olduğu bir ortamda, nasıl oluyor da bunlar içerideler? Bu işte bir terslik yok mu? Bana bir tane demokraside böyle bir örnek göstersinler" ifadelerini kaydetti.
İHA