Teklif üzerinde
CHP Grubu adına söz alan
Mersin Milletvekili Ali Rıza
Öztürk,
teklifle ilgili tartışmalarda ortaya çıkan en önemli sonucun; haksızlıkların, hukuksuzlukların
üretim merkezi haline gelmiş olan özel
yetkili mahkemelerin artık
iktidar çevrelerini de rahatsız etmeye başlaması olduğunu ileri sürdü. Öztürk, sorunu kökünden çözebilmek için olayların ana merkezini oluşturan özel yetkili mahkemelerin kaldırılması gerektiğini söyledi.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın, bütün kurumların
hesap verebilir ve denetlenebilir olması gerektiğini söylediğini belirten Öztürk, ''Sayın Arınç'a sormak lazım, bu kişileri apar topar kurtarmanın anlamı nedir?'' dedi. Öztürk, teklifin MİT mensuplarına
dokunulmazlık sağladığı gibi Başbakan'ın özel bir görevi ifa etmek üzere görevlendireceği kişilere de dokunulmazlık sağladığını savundu.
Bir hukuk devletinde kişilerin yarattığı güvencenin söz konusu olamayacağını ifade eden Öztürk, ''İnsanların güvencesini bir Başbakana bağlayamazsınız. O zaman Başbakan, Anamuhaleet partisine, Cumhurbaşkanı'na suikast yaptırabilir. Buna engel kalmıyor'' ifadelerini kullandı. Öztürk, teklifin, soruşturulmakta olan somut bir olaya özgü, bir soruşturmanın elinden birilerinin kurtarılması için hazırlandığını öne sürdü.
BDP
Adana Murat Bozlak da partisinin görüşlerini açıklarken, kişilere özel yasalar hazırlandığını, ''parlamentonun artık
Türkiye Büyük Millet
Meclisinin parlamentosu olmaktan çıkarak, AK Parti'nin parlamentosuna'' dönüştüğünü iddia etti.
Teklifi eleştiren Bozlak, ''Başbakan'a özel yetki veriliyor ki bunlar çete kurmaya yol açabilecek yetkiler. 'Başbakanı tanıyorsunuz. Böyle bir şey yapmaz.
Çete kurmaz' diyebilirsiniz. Ölümlü dünyadayız. Başbakan ölürse yerine başka biri gelmeyecek mi? Böyle bir durum olduğunda, yarın 'kurşun atan da yiyen de kutsaldır' diyen başbakanların eline geçerse ne olur?'' diye konuştu.
Bozlak, iktidarın statükoya karşı çıktığını söylediğini, ancak diğer yandan ''Benim bürokratımı benden izinsiz yargılayamazsın'' diyerek çelişkiye yol açtığını söyledi.
''KCK içinde bin tane MİT mensubu var'' iddialarına da açıklık getirilmesi gerektiğini belirten Bozlak, ''Bunların hepsi bizim arkadaşlarımız. Bin MİT elemanı buradaysa, bunları açığa çıkarın biz de bilelim. Bu karalama kampanyasıdır'' dedi.
-''Vicdan muhasebesi yapmalıyız''-
MHP Grup
Başkanvekili Oktay Vural, teklifin iktidar-muhalefet çekişmesi ile değil, vicdan muhasebesi yapılarak ele alınması gerektiğini belirterek, ''Bu, sorumlu olduğumuz millete, devlete karşı görevimizdir'' ifadesini kullandı. Bu noktaya gelinceye kadar geçen sürecin iyi
analiz edilmesi gerektiğini ifade eden Vural, şunları söyledi:
''Bu noktaya, (Türkiye'de
terörle mücadelede bugüne kadar alınan tedbirler başarılı olamadı, siyasal çözüm bulunmalı) diyen iç ve dış kılavuzlar çerçevesinde, Türkiye Cumhuriyeti'nin yeniden tanımlanmasına götüren teşhisten gelinmiştir.
Bölücü terör örgütünün talepleri doğrultusunda adım atılması ve terör örgütüyle ilişki içine girip onların muhatap alınması, onların istekleri doğrultusunda
açılım politikalarının getirilmesine kadar gidiyor bu süreç.
Müzakereyi önce reddettiniz sonra ortaya çıktı ki yapılıyor. 'Devlet görüşür
Hükümet görüşmez' dediniz. Oysa
Genelkurmay, '
Oslo görüşmelerinden haberimiz yok' dedi. Bunun devlet katında olmadığı belli oldu. Bazı kılavuzlarınız, 'Şeytanla bile görüşürüz' dedi. Şeytanla yapılan görüşmelerin protokolleri yansımaya başladı. Başbakan 'Böyle protokoller yok' dedi. Ama KCK soruşturması çerçevesinde ortada protokoller,
hakem devletler var.''
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ'ın, ''Suç yok vazife var'' ifadesini eleştiren Vural, ''Devletin birliğini bütünlüğünü terör örgütüyle müzakere etmek midir görev? 'Suç yok vazife var' demekle
Anayasa dışı eylemleri meşru gösterirseniz, devletin kendisi dibine
dinamit koyuyor demektir. Devlet, hukuk dışı iş ve eylemlere giremez'' diye konuştu.
Vural, MİT mensuplarının görev sırasında yaptıklarından dolayı soruşturulmasının zaten Başbakan iznine bağlı olduğunu belirterek, ''O zaman bu koruma ve kollama neden? Demek ki siz devletin bir
takım görevlilerine siyasi görevler vermişsiniz'' dedi.
Oktay Vural milletvekillerine seslenerek, ''Bugün hukukun üstünlüğü, hukuk devleti gibi yüksek değerlere sahip bir
TBMM olduğunu göstermenin zamanıdır. Hep birlikte hukuk devletine
yemin ettik. Bürokratik oligarşiye 'hayır' diyelim'' diye konuştu.
AA